H. İbrahim CAN |
|
Dünyada, barış ve huzurda kaçıncı sıradayız? |
Bu yıl yaşamak için en güvenli ülke Yeni Zelanda çıktı. Türkiye ise 144 ülke arasında 121. sırada. Halbuki bu sıra 2007 yılında 92 idi. İnsanlık Vizyonu adlı bir grup tarafından üç yıldır düzenlenen Küresel Barış İndeksinde yirmi üç gösterge baz alınıyor. Bunlar da üç kategoriye ayrılmış: süregelen iç ve uluslar arası çatışma kıstasları; toplumda güvenlik ve esenlik kıstasları ve askerîleşme kıstasları. Bu kıstaslara göre de Türkiye, dünyanın yaşanacak en güvensiz ülkelerinden birisi durumunda. Otuz yıla yakın zamandır süren PKK terörü bunda önemli bir etken. Ancak en çok puanı da toplumdaki suçluluk algılarından almışız. Yani herkes birbirine suçlu gözüyle bakıyor. İnsan haklarına saygıda da çok gerilerdeyiz. Kamboçya, Honduras, Uganda bile bizden daha güvenli bu indekse göre. Elbette bu indeks mutlak değerlendirme kaynağı sayılamaz. Ancak siz kendinizi güvende hissediyor musunuz? Sabah evden çıkarken akşam eve sağlam dönebileceğinizden emin misiniz? Yolda bir kapkaça uğramayacağınızdan, kaldırımda yürürken bile bir arabanın size çarpmayacağından, kan dâvâsı, mafya hesaplaşması, alacak verecek kavgası, kız meselesi yüzünden gündüz gözüne sokak ortasında çatışanların arasında kalmayacağınızdan emin misiniz? Kasaptan aldığınız etin bozuk, marketten aldığınız tereyağın katkısız, pazardan aldığınız domatesin hormonsuz, yoğurdun taze ve katkısız olduğundan, aldığınız pantolonun Çin malı olmadığından emin misiniz? İş yerinde geçim derdinden bunalmış arkadaşınızla kavga etmeyeceğinizden, doktor iseniz tedavinizi beğenmeyen hasta yakınları tarafınızdan dövülmeyeceğinizden, öğrenci iseniz okul çetelerince şişlenmeyeceğinizden, seyyar satıcı iseniz zabıtalar tarafından kovalanmayacağınızdan, zabıta iseniz öfkeli seyyarlardan dayak yemeyeceğinizden ne kadar eminsiniz? Akşam eve döndüğünüzde evinizi soyulmamış bulacağınızdan, çocuk derdi, geçim derdi, komşu derdi yüzünden sinir küpü olmuş eşinizle tartışmayacağınızdan, akşam haberlerini izlerken ölüm, ahlâksızlık ve soygun dolu haberleri izlerken sinirlenmeyeceğinizden emin misiniz? Bundan önce oturduğum apartmanda beş yılda yedi daireye hırsız girmişti. Biz taşındıktan sonra ise gündüz gözü sahibi evde olmayan daireyi boşaltan hırsızlar polisle çatıştı. Bu listeyi uzatıp gitmek mümkündür. Toplum olarak huzursuz, ülke olarak güvensiz bir haldeyiz maalesef. Medenileşmenin arttırdığı ihtiyaçlara yetmeyen gelirimiz, ekonomik krizle dibe vurunca kavgalar da, yolsuzluklar da, iflâslar da arttı gitti. Geçen bir imalatçı dostum penceresinden gösteriyordu bana: “Şu karşı binada elli işçi çalışan bir tekstil atölyesi vardı kapandı. Onun karşısında yirmi kişi çalışan bir işyeri vardı kapandı. Onun yanında on beş işçi çalıştıran şirket kapandı”. Peki bu insanların aileleri, evleri yok muydu? Onlar ne yiyip içiyorlar şimdi? İşte bütün bu atmosfer ülkemizi Dünya Barış İndeksinde son sıralara atıverdi. Bu indekse göre kaybedilen barış ve huzurun dünya ekonomisine bir yıldaki etkisi 7,2 trilyon dolar. Daha huzurlu ve barış dolu bir dünya için hepimizin üzerimize düşeni yapmasını diliyoruz. 04.06.2009 E-Posta: [email protected] |