H. İbrahim CAN |
|
1 Ronaldo = 8,9 milyon yoksul! |
“Dünyada her altı kişiden birisi açlık çekiyor. Her altmış saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor ve Afrika’nın alt Sahra bölgesindeki ülkelerde gıda fiyatları bir yıl öncesine göre daha yüksek. Yoksulluk ve açlık ömrümüzde gördüğümüz en büyük krizlerden birisi”. BM Dünya Gıda Programı Yöneticisi Josette Sheeran, G8 bakanlarına Cuma günü böyle sesleniyordu. Dünya Gıda Programına göre; küresel gıda yardımı miktarları son yirmi yılın en düşük düzeyinde. Günde 2 dolardan daha az gelirle yaşayanlar için malî kriz açlığı hızlandırdı ve daha kötüsü geride. Yükselen gıda fiyatları son altı ayda 105 milyon kişiyi daha açlık sınırının altına itti. Bu küresel krizden en çok etkilenenler şehirlerde çalışan kırsaldan gelmiş vasıfsız işçiler ve yurtdışında çalışanlar. Ayrıca ihracat, madencilik ve turizm alanında çalışanların bir çoğu işten çıkarıldı. Yoksul ülkelerdeki çoğu aile giderlerini kısabilmek için çocuklarını okula göndermemeye, hastalarını tedavi ettirmemeye başladı. Aslında açlık çekenleri yaşayabilir hale getirmek, malî kurumları ve otomotiv sanayini kurtarmak için gereken trilyonlarca dolardan daha ucuz. Dünya Gıda Programının dünyada acil açlık çeken 105 milyon kişinin ihtiyaçlarını karşılamak için yalnızca 6,4 milyar dolara ihtiyacı var. Geçen hafta sonuna kadar toplanabilen bağış tutarı ise yalnızca 1,5 milyar dolar. Bu yüzden doğu Afrika ve Kuzey Kore yardım programları iptal edildi. Real Madrid’in Cristiano Ronaldo için ödediği 130 milyon dolar ile, Etiyopya’daki 8,9 milyon aç insanın bu yılın sonuna kadar doyurulması mümkün. Pakistan’da Svat vadisinde yerlerinden edilen 2 milyon insanı beslemeye yeter. Ya da Burkina Faso, Kamboçya, Guatemala, Liberya ve Swaziland’daki bütün insanları tam bir yıl için doyurmaya yeter de artar. Dünyanın zenginleri ise kendi derdine düşmüş. Kendi refah düzeylerinden ödün vermek istemiyor. Peki ya petrol zengini Müslüman ülkeler? Onların çoğu henüz Batılı dostlarını küresel kriz batağından çıkarmak için para vermekle meşguller. Kendi gözlerinin önünde yoksulluk çeken Filistinlilere yardım etmekten acizler. Dünya Gıda Programı, açlık sınırının altındaki nüfusu acilen doyurmamamız halinde, dünyayı isyanlar, çeteleşmeler, ahlâkî çöküntüler ve kargaşa beklediği tesbitini yapıyor. Yani zenginlere yoksulları doyurmazsanız rahat uyku uyutmazlar diyor. Son bir yılda işsizler ordusuna 1 milyon 125 bin kişinin daha eklendiği ülkemizde de durum farklı değil. Eğer bugüne kadar büyük toplumsal patlamalar yaşanmamışsa, bunu İslâmî değerlere dayalı aile yapısı ve yerel toplum dayanışmasına borçluyuz. Yalnızca çıkara ve kişisel doyuma dayalı bir hayat tarzını dikte eden modern kapitalizmin dünya insanlarını getirdiği nokta burası. İslâmın zekât, yardımlaşma ve dayanışma toplumsal esaslarının eksikliği her geçen gün daha fazla hissediliyor. Bugün sofraya oturduğunuzda, sizin yemeğinizi yediğiniz onbeş dakika içinde 15 çocuğun açlıktan ölmekte olduğunu unutmayın. Acaba kaç komşumuz oturacak sofradan bile yoksun? Öyleyse çorbamızı biraz fazla yapıp paylaşalım. Yalnızca duâlarımızla değil, imkânlarımız ölçüsünde “veren el” olarak da yoksullara destek olalım. 15.06.2009 E-Posta: [email protected] |