Yasemin GÜLEÇYÜZ |
|
Filistin ve Naomi |
İhtıyaci olana yardım etmek, zayıfın elinden tutmak, hakkını savunmak dünyanın en keyifli lezzetlerinden! Hele de maddî manevî karşılık beklemeden yapılırsa! Bu aynı zamanda Rabbimizin hoşuna giden en güzel ibadetlerden bir tanesi de. Kimi zaman da bu yardımlar hizmet karşılığı olur. Bu da güzeldir. Kermesler, yemekli toplantılar, vs. Geniş çaplı yapılacak organizasyonlardaysa topluma “rol model” teşkil edecek simaların yardım kampanyasında öncülüğü de bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de zaman zaman başvurulan yöntemlerden. Bu çalışmalarda bazen öyle tablolar yaşanır ki “Acabalar?”ı sordurur size. Bunları yazmamın sebebi, kanayan bir yara olan Filistin konusunda yapılan son çalışmalar. Artık günlük konuşma dilimize giren malûm “One minute!” tartışmasından sonra aradan geçen zaman içinde her şey sözde kaldı. Hem de soru işaretleriyle birlikte! Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Hanım’ın dünyaca ünlü eski top model Naomi Campbell ile “Filistin için el ele” kampanyasında birlikte hareket etmesi ile ilgili haberleri takip ederken insan düşünmeden edemiyor. Dünya magazin medyasında güzelliği dışında her yönüyle negatif olan imajıyla agresif ve bol erkek arkadaşlarıyla tanınan bir mankeni başbakan eşi niye kabul eder, birlikte fotoğraf çektirir, yoğun programı içinde zaman ayırır? Birlikte çalışma teklifi hangi taraftan gelmiştir? “Kapımız herkese açık” görüntüsü verilmek isteniyorsa başka isim mi bulunamamıştır? Sulandırılmış PR çalışmalarıyla “Filistin’e yardım edeceğiz!” diyerek ne yapılmak istenmektedir? Kadınlar canibinde yeni bir beyin yıkama operasyonu mudur yoksa?
Şiddet ve ötesi
AİHM’nin aile içi şiddeti önleyip vatandaşını korumadığı için Türkiye’yi yüklü bir para cezasına çarptırması dünyamızın artık bir köy haline geldiğinin en güzel delillerinden bir tanesi. Sonu kimi zaman ölümle biten aile içi şiddet sadece ülkemizin değil bütün dünyanın problemi olsa da dünyamızı şefkatle kucaklayan bir adalet anlayışına hepimizin ihtiyacı var elbette. Gerçi geçtiğimiz yıllarda başörtüsü meselesinde Leyla Şahin’in açtığı dâvâda AİHM’in Türkiye’yi haklı bulması ve Şahin’in açtığı dâvâyı kaybetmesi mahkemenin zaman zaman siyasî davranabildiğinin bir göstergesi değil mi sizce de? Bir an önce AB kriterleri çerçevesinde kanunlarımızın eksik ve boşluklarını aile içi şiddeti önleyici, caydırıcı tedbirlerle donatmak en güzeli. Herkesin başına polis dikilemeyeceğine göre daha da etkili olanı “O da can taşıyor” hassasiyetini kalplerde yerleştirerek karıncayı bile bilerek ezmeyi “zulüm” gören iman cevherini gönüllerde yerleştirmek, kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına da yapmamak. Peygamberimizin (asm) tabiriyle “Elinden, dilinden emin olunan” insan olabilmeye gayret etmek. Hastalanmış, örselenmiş ruhların, kalplerin imandan başka etkili merhemi yok! Gerisi lâf ü güzâf!
Üniversite imtihanları
Bugün on binlerce genç hayatının sonraki yıllarına yön verecek olan bir sınavdan geçecekler. Önemli bir dönemeç şüphesiz, ama hayatın sonu değil. Başarılar gençler.
Başörtüsü, Belçika Parlamentosu’nda
Hatirlarsiniz, TBMM’ye giren ilk başörtülü milletvekilimiz Merve Kavakçı “Bu hanıma haddini bildiriniz!” bağrışmaları arasında salondan çıkarılmış ve tarih sayfalarına geçmişti. Evet, ülkemizde kronikleşen başörtüsü yasağı okullarda, üniversitelerde, bugün yaşanacağı gibi üniversiteye giriş sınavlarında son derece katı bir şekilde uygulanıyor. Oysa ki, Batı’da sosyal hayatın her kesiminde serbest. (Sadece katı laik uygulamalarıyla tanınan Fransa’da üniversite öncesi eğitimde yasaklanmakta. Orada bile üniversitelerde serbest!) İşte bunun son örneklerinden biri de geçtiğimiz günlerde yaşandı. Belçika’da yapılan bölgesel parlamento seçimlerinde milletvekilliği kazanan Türk asıllı 6 adaydan biri de başörtülü Mahinur Özdemir. “Kafasının üzerindekiyle değil, içindekilerle ilgilenilmesi gerektiğini, aksi takdirde yetenek ve fikirlerinin ön plana çıkarılamayacağını” ifade eden Özdemir, çalışmalarında din, dil, ırk ayrımı yapmadan çocuklara, yaşlılara ve kültürel farklılıklara saygı unsuruna öncelik vereceğini belirtiyor.
(Yeni Asya, 9.6.2009) 14.06.2009 E-Posta: [email protected] |