15 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Cezaevini ıslâh evi yapmak mümkün!


A+ | A-

Evet, çok iddialı bir söz; ama gerçekten de cezaevlerini tam bir ıslâhhane yapmak mümkün! “Bu kadar kolay olsa bunu kim yapmaz?” diye akla bir soru gelebilir. Doğrusu da öyle olmalı. Cezaevinden maksat ‘suçlu’ları ‘ıslâh’ etmek ise—ki öyledir ve öyle olmalıdır—o halde bu kolay yol niçin tercih edilmez?

Aslında cevap çok basit: Cezaevlerini ıslâhhane yapmak için ‘din’den, İslâmdan istifade etmek lâzım. Fakat Türkiye’yi ‘idare edenler’ bir işin içinde ‘din/İslâm’ olunca o ‘iş’ten ürküyor, korkuya kapılıyor ve bu sebeple de yıllar boşa geçiyor, insanlar cezaevlerinde ‘ıslâh’ olamıyor!

Tabiî ki “dinden, İslâmdan istifa etme”yi basite almamak gerek. Bu bir sistem, bir anlayış ve bir yaşayış şekli. İslâmın sadece bir yönünü alıp, başka yönlerini inkâr etmekle ‘çare’yi bulmuş olmayız. Aslında nüfusun büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede bu kadar insanın cezaevinde olmasında bile bir terslik var. Malûm olduğu üzere İslâmî anlayış, insanların suç işledikten sonra cezalandırılmasını değil; en başta onların ‘suç işlememesini’ temin eder. Diğer sistem ve ‘çare’lerden en önemli farkı da budur. Yani İslâm ‘insan’a der ki; “Bu yaptığın haramdır, harama el uzatma. Zinaya yaklaşma. İçki içme. Komşuna haksızlık etme. Zulmetme, fakirin hakkını yeme. Zekâtını ver. İnsan öldürme, küfretme, vs...

Bütün bunlar, muhtemel ‘suç’ları önlemek için en kolay yol değil mi? Diğer sistemler ise, sadece ‘suç işleyen’lerin, suçları işledikten sonra cezalandırılmasını öngörür. Ki bu da suç işleyenlerin ‘ıslâh’ını mümkün kılmaz...

Şunu da unutmamak lâzım: Cezaevleri de bir yönüyle cemiyetin özetidir. Cemiyetin genelinde suç işlemeye karşı bir meyil olmasa cezaevlerinde izdiham yaşanır mıydı? O halde cezaevlerini birer ıslâhhane yapabilmek için önce ‘dışarıyı’ ıslâh et- meye çalışmak lâzım. Bu yol ‘zor’ olandır, ama kalıcı çare de ancak bu şekilde temin edilebilir.

Bunları ifade ederken elbette kanunlardan kaynaklanan problemleri inkâr ediyor değiliz. Aynı şekilde ‘geç tecelli eden adalet’in açtığı yaraları da unutmuş değiliz. Bütün bu problemlere rağmen istenir ve şartları yerine getirilirse cezaevlerini birer ıslâhhane yapmak yine de mümkündür. Bunun bi-rinci şartı da ‘din’den İslâmdan korkmayacak bir anlayışa sahip olmaktır.

Meselâ, gerçek ve ehil din adamları cezaevlerinde görevlendirilse ve bunlar mahpuslara ‘doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğu’ anlatsa kim ne kaybeder? Dünya âlem biliyor ki, doğru İslâmı yaşayan ‘bin adam’ı idare etmek; dinden habersiz ‘bir adam’ı idare etmekten daha kolaydır!

Kur’ân’ın hakikatli bir tefsiri olan Risâle-i Nur Külliyatı da hapishaneleri ıslâhhane yapmak için müracaat edilecek kaynaklardan biridir. Risâle-i Nur’un tarihi bunun en çarpıcı delilidir. ‘Katil’leri ‘sinek’ öldürmekten vazgeçiren bu eserler değil mi?

Üstadımız müjdeyi vermiş: “İnşaallah, bir zaman hapishaneleri tam bir ıslâhhane yapmak için bahtiyar müdürler ve memurlar, o Nurları mahpuslara, ekmek ve ilâç gibi tevzi edecekler” demiştir. (Asa-yı Musa, s. 21)

“Hapishaneler doldu taştı, yeni tutuklulara yer yok!” (Vatan, 14 Haziran 2009) haberleri, bu müjdenin tahakkuku için fırsat olmalı. “Bahtiyar müdürler ve memurlar”a duyurulur...

15.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.06.2009) - Temeli bozuk zihniyet

  (13.06.2009) - Arkadaşlar, burası Müslüman Türkiye!

  (12.06.2009) - Anlatmaya devam...

  (11.06.2009) - Füzeyi yaparım, gölgesinde de namazımı kılarım!

  (10.06.2009) - Başörtülü vekil mecliste!

  (09.06.2009) - Milletten kopan parti

  (08.06.2009) - Meşru olmayan anayasa ile nereye?

  (07.06.2009) - Yıllar bitti, yasak bitmedi

  (06.06.2009) - Yasakçılar dertlerini Obama’ya anlatsın!

  (05.06.2009) - Güven kaybı, kan kaybından da tehlikeli

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.