H. İbrahim CAN |
|
Kırgız Meclisi'nin kapatamadığı manas üssü kaç para |
Uçağımız Bişkek’teki Manas Havaalanına inip pistte ilerlerken bir anda kendimi işgal edilmiş bir ülkede hissettim. Havaalanının her yanı Amerikan Hava Kuvvetleri uçaklarıyla doluydu. Onlarca uçak tan ağarırken daha da heybetli görünüyordu. Şaşırmıştım. Eski bir Sovyet bloğu ülkesi Kırgızistan’da Amerikan uçaklarını görmek tuhaf gelmişti. Sonra bu uçakların aynı havaalanını kullanan Amerika’nın Manas Havaüssünün uçakları olduğunu öğrendim. 2001 yılı Aralık ayında Amerika’nın Afganistan’daki operasyonlarını desteklemek için kurulmuştu. Sonrasında NATO uçakları da ISAF’a destek amacıyla bu üssü kullanmaya başladı. O tarihten itibaren ayda ortalama 15 bin asker ve 500 ton kargo bu üs üzerinden Afganistan’a götürüldü ya da getirildi. Rusya ve Çin 2005 yılından itibaren bu üssün kapatılması için bastırmaya başladı. Manas eski Sovyetler birliği ülkelerinde Amerika ile Rusya arasındaki nüfuz savaşının odak noktası haline geldi. Bu yılın şubat ayında Kırgızistan Cumhurbaşkanı Bakiyev, Amerika ile yeni kira miktarı konusunda anlaşamadıkları için üssü kapatacaklarını açıkladı. 19 Şubat’ta da parlamento kapatma kararı aldı. Altı ay içinde üs boşaltılacaktı. İşin ilginç tarafı Kırgızistan parlamentosunun bu kararı Rusya’nın Kırgızistan’a 2 milyar dolar mali yardım yapacağını açıklamasından hemen sonra gelmişti. Ancak geçen Salı günü hükümet, üssün kapatılmayacağını, kullanımının sınırlanacağını açıkladı. Varılan anlaşmaya göre Amerika bu üssü Afganistan’daki NATO güçlerine tedarik sağlamak için kullanabilecekti. Kira da yükseltilmişti. Bazı haberlere göre Kırgızistan yalnızca askerî olmayan lojistik malzemelerinin nakli için bu üssün kullanılmasına izin verecekti. Üste ne kadar Amerikan askerinin kalmasına izin verileceği ise belli değil. Manas üssünün mecliste neredeyse oybirliğiyle kapatılma kararı alınmasına rağmen, açık kalmasına izin verilmesi, bu bölgedeki ülkelere ilişkin birkaç gerçeği ortaya koyması bakımından önemli. Birincisi; bu bölgedeki ülkelerde demokrasi, parlamento, seçimler gibi kavramlar batı ülkelerindeki anlamları taşımıyor. Çoğu zaman içi boş kavramlardan ibarettir. Lider ve çevresi ülkeyi yönetir. İkincisi; Amerika’nın Hazar petrolü ve enerji yollarına duyduğu ilgi, Türkî cumhuriyetlerinde etkinliğini artırma çabalarını yoğunlaştırmasına sebep olmaktadır. Rusya ise hemen hemen hepsinde eski Sovyetler Birliği döneminde iyi birer komünist olarak yetiştirilen liderlerin yönetimde olmasını, bu bölgedeki nüfuzunu kaybetmemek için kullanma çabası içinde. Üçüncüsü; NATO, ISAF, Uluslararası Görev Gücü gibi kavramlar, Asya’da aslında ABD’nin kendi operasyonlarını kamufle etmek için kullandığı yapılara dönüşmektedir. Bir çok ortak değerimiz bulunan Kırgızistan’ın ekonomik sıkıntıları, eski dönemden kalma yönetim zafiyetleri, halkın üzerinde komünizm döneminden kalma dinî ve kültürel yozlaşmanın izlerinin henüz tamamen silinememiş olması, bu ülkeyi kendi kararlarını alabilecek güçlü bir konuma gelmekten alıkoymaktadır. Ülkemizin atayurdunun bir parçası olan Kırgızistan’la daha fazla işbirliğine gitmesi, TİKA aracılığıyla bu ülkede yürütülen çalışmaların artırılmasının yararlı olacağı kanaatindeyiz. 25.06.2009 E-Posta: [email protected] |