Yeni Asyadan Size |
|
Müfritâne irtibat |
Yeni Asya okuyucularının Kur’ânî bir hayat ve hizmet rehberi olarak esas aldıkları Risale-i Nur’daki lâhika mektuplarında dikkat çekilen çok önemli prensiplerden biri de “müfritane irtibat” içinde olunması. Aslında ifrat, vasat, yani orta çizgi olan istikametten sapma olarak nitelenen hallerden biri. Ki Üstad bunu Fatiha Sûresinde geçen “sırat-ı müstakim” kelimelerinin izahında örnekleriyle çok güzel anlatıyor. İşârâtü’l-İ’caz ile Elhüccetü’z-Zehra’daki yerlerinden okunmalı. Bu izahlar çerçevesinde menfî bir hal ve sapma olan ifratın, aynı hizmet ideali etrafında bir araya gelmiş olan insanların irtibatı söz konusu olduğunda hararetle teşvik edilen müsbet bir haslet olarak övülmesi çok dikkat çekici. Demek ki, iman hizmetkârları ne kadar sık ve çok bir araya gelip görüşür, fikir teatisinde ve istişarede bulunur, moral alış verişi yaparlarsa, o nisbette hem kendileri istifade eder, hem de hizmetlerin inkişafına ve cemaatteki rahmet mânâsının tecellîsine vesile olurlar. Nur hizmetinin son derece ağır baskılar altında inkişaf ettiği o kara dönemlerde, zaman zaman yapılan tevkifat dalgalarının ardından hapishanelerde bir araya gelinmesini dahi bu irtibata vesile olması cihetiyle hayra yoran Üstad, “Böyle heyecanlı toplanmalarla dikkatlerin Nurlara celb edilmesine ihtiyaç var” diyerek, işin “neşir ve ilânat” cihetine de işaret ediyordu. Ve “normal” şartlarda moral kırıcı bir durum olan mahpusluğun, tam tersine İhlâs Risalesi’nde ifade edilen “en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş ” mânâları çerçevesinde karşılıklı olarak birbirine moral verme ve güzel seciyelerini paylaşma fırsatı olarak değerlendirilmesini tavsiye ediyordu. Bilhassa Denizli ve Afyon hapislerinde yazılan mektuplar, bunun çok güzel örnekleriyle dolu. Baskı ve hapisler devrinin kapanmasından sonra Nur Talebeleri hür ortamda farklı organizasyonları vesile kılarak her fırsatta bir araya gelme yollarını aramaya başladılar. Bu vesilelerden biri mevlidler. Uzun bir aradan sonra geçen yıl tekrar başlatılan ve İnşaallah önümüzdeki 26 Temmuz’da ikincisi gerçekleşecek olan Van; yine uzun bir aranın ardından geçtiğimiz Haziran sonu yapılan Isparta; yıllardır her Ramazan’ın 25. gecesi okutulagelen Şanlıurfa mevlidleri... Bunlara ilâveten iki yıl üst üste okutulup ara verilen Ağrı; birkaç yıldır devam eden Biga; yine bu yıl başlayan Bursa ve İzmir mevlidleri... 1990-2000 yıllarında okutulup bilâhare izin verilmediği için devam ettirilemeyen Ankara Kocatepe mevlidleri... Ve Denizli şehitleri Hafız Ali ve Hasan Feyzi Ağabeyler için Denizli’de; Ahmet Feyzi Kul Ağabey için Çamlık’ta okutulması gelenek haline gelen mevlidler... Hepsi hem duâ, hem de buluşma vesileleri. Bunlara ilâveten, yine Üstad adına gerçekleşen panel, sempozyum, konferans, seminerler de yıllardır hem Türkiye’nin, hem de Türkiye’nin birçok yerinde devam ediyor. Ve yaza mahsus buluşma vesileleri olarak, giderek daha planlı ve organize bir şekilde yaygınlaşmaya başlayan aile piknikleri ile, hem yazın, hem kışın yapılan okuma programları... Bütün bunlar, “müfritane irtibat” mânâsının gerçekleşmesine vesile olan güzel faaliyetler. Madem ki “Zaman cemaat zamanıdır;” o halde bu cemaat mânâsını bihakkın yaşamak, yaşatmak, canlı ve diri tutmak ve hizmete müteallik her türlü meselenin samimiyetle, iyiniyetle, yapıcı yaklaşımlarla, ittifak ve tesanüd mânâları çerçevesinde istişare edilerek çözüme bağlandığı zeminleri işletmek, hepimizin görevi. Allah yardımcımız olsun. *** Ramazan setiyle ilgili çalışmalar devam ederken, kampanya çerçevesinde 12 bin gazete ve kitap dağıtma taahhüdünde bulunan Antalya, alacağı fazla gazeteleri belirli günlere yığmak yerine 30 güne taksim etmeyi ve böylece her gün fazladan 400 gazete dağıtmayı planladığını bildirdi. Diğer mahallerin bilgisine. 13.07.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (29.06.2009) - Tatil ve gazeteniz (22.06.2009) - Temsilcilerimizle buluştuk (15.06.2009) - Ramazan seti buluşması (25.05.2009) - Toplantının ardından |