Zengin bir dostunuz, makam ve itibar sahibi bir dünya büyüğü sizi ziyafete dâvet etse isteksizlik gösterebilir misiniz?
Bir işveren, işsiz güçsüz, gariban bir insana fabrikasında iş imkânı sağlasa, canla başla çalışır. Bir ziyafete davet etse günler öncesinden hazırlanır, heyecanla katılır.
Peki, şu dünya misafirhanesinde kullarını sayısız nimetlerle, ikramlarla besleyip büyüten Cenâb-ı Hak, dünyadan bin kere daha güzel Cennet gibi bir diyarda ziyafetler hazırlasa insan aşk ve şevkle nasıl koşmaz?
Ama durum hiç de öyle olmuyor.
Rabbimizin Kur’ân’ında, Resûlünün hadislerinde müjdelediği acısız, sıkıntısız, üzüntüsüz lezzetler ülkesi, dünyadan bin kere daha güzel, sonsuz bir Cennete kavuşmak için can atmamak, iştiyak duymamak ne kadar garip!
Yûnus Sûresinin 25. âyet-i kerîmesinde Allah, kullarını ebedî selâmetler diyarı olan Cennete çağırdığını bildiriyor. Başka bir âyetinde de “Rabbinin mağfiretine ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış, eni gökler ve yer kadar olan Cennete koşun”1 buyuruyor ve Cennet gibi emsalsiz bir nimeti kazanabilmek gibi ilginç bir alış verişe davet ediyor, buyuruyor ki: “Allah, mü'minlerin canlarını ve mallarını, karşılığında onlara Cenneti vermek sûretiyle satın alıyor.”2
Allah kullarını Cennete davet ediyor, bunun karşılığında mal ve canlarını kendi yolunda kullanmamızı istiyor.
Canımızı, Allah yolunda kullanmak demek emirleri istikametinde hareket etmekle, yap dediklerini yapmak, yapma dediklerini yapmamakla olur. Bir insan bir işyerinde, herhangi bir dairede çalışıyorsa oranın kurallarına uymak kadar tabiî birşey olamaz.
Şu dünya misafirhanesinde Allah’ın seçkin birer misafiri olan insanlar için de buranın kurallarına uymak kadar tabiî birşey olamaz. Bir bizden istenenlere bakın, bir de bize verilenlere… Ne kadar kolay, kârlı ve zevkli bir ticaret!
Aslında her şey O'nun. Bizim dediklerimiz, sandıklarımız da O'nun. Bize iltifat olsun diye bizden satın alıyor ve karşılığında Cenneti veriyor.
Beş-on kuruşluk bir ücret için sabahtan akşama kadar çalışan bir insanın Cennet gibi bir ücret için iyiliklere canla başla koşması gerekmiyor mu?
Dipnotlar:
1- Âl-i İmran Sûresi: 133.
2- Tevbe Sûresi: 111.
02.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|