Salih Sütçüoğlu:
*“Lem’alar’da tefsir edilen Zümer Sûresinin 6. âyetinde mübarek ehlî hayvanlar ‘sekiz çift’ olarak geçiyor. Bu ayeti izah edip, sekiz çift hayvanın hangileri olduğunu açıklar mısınız?”
İSLÂMİYET öncesi cahiliye Arapları bazı hayvanları bazı şartlarla haram sayarlar, yemezlerdi. Meselâ beş defa doğuran ve beşinci yavrusu da dişi olan deveye “bahîra” derler ve yemezlerdi. Bu hayvanların kulaklarını çenterler; etini yemezler, sütünü sağmazlardı ve bu hayvanları putlara bırakırlardı. Sâibe dedikleri yine bir kısım develeri putlar namına serbest bırakırlar; sütünü içmezler ve sütünü sadece misafirlere ikram ederlerdi. Biri erkek, diğeri dişi olmak üzere ikiz doğuran koyun veya deveye ‘vasîle’ derler ve erkek yavruyu puta kurban ederlerdi. On nesil veren erkek deveye hâm derler; etini yemezler, serbest bırakırlardı.
Kur’ân bu batıl anlayışları kökünden söküp attı: “Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey meşrû kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah’a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.”1
Kur’ân aynı anlayışı şu âyetlerde de reddederken “en’âm” dediği hayvanların hangileri olduğunu da isim isim açıklıyor: “En’âmdan yük taşıyanı ve tüyünden döşek yapılanları yaratan O’dur. Allah’ın size verdiği rızıktan yeyin, şeytanın ardına düşmeyin; şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır. (Onlar) sekiz eştir: Koyundan iki, keçiden iki... De ki: O, bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram etti? Eğer doğru iseniz bana ilimle söyleyin. Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah’ın size böyle vasiyet ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim vardır! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”2
Görüldüğü gibi bu âyetlerde Kur’ân koyunu, keçiyi, sığırı ve deveyi “sekiz eş nimet hayvanı” sıfatıyla isim isim zikrediyor ve bunların bazısını bazı şartlarda haram sayan batıl inançları kınıyor, reddediyor. Bu âyetlerde, kimi meallerde “sekiz çift” olarak tercüme edilen kelimelerin aslı “semaniyete ezvac”tır. ‘Semaniyete ezvac’ tam olarak dişili erkekli sekiz eşi, yani dört çifti ifade ediyor. Yani kastedilen, dişili erkekli cinsleriyle birlikte koyun, keçi, sığır ve devedir. Bunları dişili erkekli tek tek sayacak olursak sekiz eş ediyor. “Ezvac”tan kastedilen budur.
Kur’ân bir diğer âyette de bu “sekiz eş” hayvanın Allah’ın rahmet hazinesinden insanlar için “indirildiğini” kaydeder. Âyet şöyledir: “Allah sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi.”3
Bu âyette “sekiz eş yarattı” ifadesi yerine, “sekiz eş indirdi” ifadesinin tercih edilmesi üzerinde yoğunlaşan Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, sekiz tür mübarek hayvanın biz insanlık için sırf rahmet hazinesinden, yani Cennetten sırf nimet olarak indirildiğini ve gönderildiğini kaydeder. Öyle ki, o mübarek hayvanlar bütün cihetleriyle bütün insanlığa nimettir. Kılından ve yününden evler, ev malzemeleri, çadırlar ve elbiseler; etinden güzel ve leziz yemekler; sütünden, yağından, yoğurdundan benzersiz derecede faydalı ve sıhhî gıda ürünleri; derilerinden giysiler, kürkler, ayakkabılar… Ve hatta gübrelerinden ziraat bitkilerinin rızkı, yiyeceği ve kullanacağı mineraller ve insanların gerek tezek olarak, gerekse bio-enerji olarak yakıtı elde edilmektedir ki, bu yönleriyle bu mübarek hayvanlar insanlık için cisimleşmiş birer nimet külçesi ve rahmet yumağıdır.
DUÂ
Ey Rezzak-ı Kerim! Ey rızkı sonsuz, keremi sonsuz, lütfu sonsuz, nimeti sonsuz, merhameti sonsuz Allah’ım! Ey ihtiyaçları bilen, sormadan veren, mahrum etmeyen, yüzsuyu döktürmeyen, naçar bırakmayan, kulundan geçmeyen Allah’ım! Ey sonsuz şükrü hak eden, sayısız teşekküre lâyık olan, sınırsız hamde hakkı bulunan, hudutsuz senaya liyakati bulunan Allah’ım! Sınırlı dilimiz var, kusurlu gönlümüz var, azıcık ömrümüz var, sayılı nefesimiz var. Sayılı dilimizle, kusurlu gönlümüzle sayısız rızkına karşı şükrümüzü az sayma, hamdımızı kusurlu sayma, senamızı yetersiz görme! Şükürden, zikirden, hamdden, senadan hissemizi ziyade eyle! Azımızı çoğa say! Bizi çok şükredenlerden eyle! Âmin!
Dipnotlar: 1- Mâide Sûresi: 103, 2- En’âm Sûresi: 142, 143, 144, 3- Zümer Sûresi: 6
02.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|