Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Oh dünya varmış!



Dünyanın var oluşu gibi, ahiretin de var olduğu; ehlince ‘iki kere iki dört eder’ derecesince ispatlanan bir gerçektir. Konumuz ‘ahiretin varlığını ispat’ değil, uzun yıllar tesettüre bürünen ve yakın zamanda tesettürü terk eden bir ‘meşhur’un; bunu kamuoyuna duyururken kullandığı “Oh dünya varmış” sözüne (Hürriyet, 1 Haziran 2008) dikkat çekmektir.

En başta şunu ifade edelim: Tesettürü tercih etmek ya da tercih etmemek temelinde ‘inanç’ işidir. İslâma ve Kur’ân’a göre kişi tesettürü tercih ederse manevî mes’uliyetten kurtulur, etmezse manen mes’ul olur. Bu konuda ‘fetva’ makamı ilahiyatçılar olduğu için onların sahasına girmek istemeyiz. Bu tercihlerin son tahlilde ‘hesap günü’nde ‘mizan’a konulacağına inanıyoruz.

Tekrarlamakta fayda var: İnancımız gereği; insanların tesettürü tercih etmesini isteriz, arzularız, duâ da ederiz. Ancak tercih etmeyenlere sadece acırız, üzülürüz. Bu bakımdan her- hangi birinin tesettürden vazgeçmesini sevinçle karşılamayız. Sevinçle karşılayıp, “Oh dünya varmış” diyenlere de gerçekten üzülürüz. Çünkü tesettürden vazgeçmek, kişinin tercihinde olmakla beraber, sevinilecek bir davranış değildir.

Ülkemizde “72.5 millet” yaşıyor. Haliyle tesettürü tercih edenler olduğu gibi, tercih etmeyenler de var ve bu da Türkiye’nin bir gerçeğidir. Ancak bazı medya organlarının, tesettürü tercih edenleri görmeyip; terk edenleri manşetlere taşıması dikkat çekici. ‘Haber’ değeri bakımından bir ‘ünlü’nün tesettürü tercih etmesi de en az ‘terk etmek’ kadar önemli değil midir? Peki, medya bu haberlere nasıl yaklaşıyor? Eğer bir ‘ünlü’ bütün ‘mahalle ve medya baskısı’na rağmen tesettürü tercih ediyorsa hemen aleyhinde yayınlar başlıyor. O kişi ya ‘mürteci’ oluyor, ya da ‘aklını yedi’ diye damgalanıyor. Arada sırada ‘tesettürü terk eden’ler de olunca onlar ‘örnek’ olarak manşetlere taşınıyor. İşte asıl itiraz edilmesi gereken tavır budur!

Görüldüğü üzere, başörtüsü konusu her fırsatta Türkiye’nin gündemine geliyor. Kimi zaman yasakla, kimi zaman da tesettüre giren ya da terk edenlerle ilgili haberler eksik olmuyor. “İşte bakın, başörtüsünü attı, ‘hürriyet’ine kavuştu. Ey başörtüsü için ‘mücadele’ veren öğrenciler, siz de bu ısrardan vazgeçin, başınızı açın, öyle okuyun” anlamına gelecek haberlerle, yaklaşımlarla başörtüsüyle okuma talebinin önü tıkanamaz, uygulanan kanunsuz yasak ört-bas edilemez. Başörtüsüne bürünen de olur, terk eden de. Önemli olan ‘yasak’larla bir yere varılamayacağının görülmesidir. İnsanlar ‘ikna’ edilmeden, keyfi ve kanunsuz yasaklarla Türkiye bir yere varamaz.

Medyanın görmek istemediği bir konu daha var. Es kaza bir iki kişi tesettürü terk ediyorsa bile, buna karşılık 10 ya da 15 kişi bütün yasaklama ve dayatmalara rağmen tesettüre bürünüyor. Bu noktada bakış açısı çok önemli. Bazı insanlar tesettürden sıyrılmayı ‘hür olmak’ şeklinde yorumluyorlar, ama asıl o zaman ‘nefsin esiri’ olunmuş oluyor.

“Oh dünya varmış!” diye sevinelim; ama —tesettürlü ya da tesettürsüz hepimiz— unutmayalım ki “Ahiret de var, cennet ve cehennem de var.”

Keşke, “Oh ahiret de var” diyebilsek...

02.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.06.2008) - Rahat bıraksanız ‘en iyi’ olabilirsiniz!

  (31.05.2008) - Lütfen, çareyi söyleyelim!

  (30.05.2008) - Şaştım, neyi temsil ediyorsun Ayasofya?

  (29.05.2008) - İhtilâlcileri tanımak

  (28.05.2008) - Çocuk tartışması

  (27.05.2008) - Kötülükleri savunun!

  (26.05.2008) - İhtilâlleri savunmak kime ne kazandırır?

  (25.05.2008) - Müstehcenlik yarışı

  (24.05.2008) - “Başkası açlıktan ölsün, bana ne!”

  (23.05.2008) - Olan millete oluyor

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır