03 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Faruk ÇAKIR

Zorla açtıranların dünyası


A+ | A-

Başörtüsü yasağı ile ilgili tartışmalar, yasağı sona erdirebilecek bir noktaya doğru gidiyor. Ama dikkatli ve tedbirli olmakta fayda var, çünkü ‘yasak kalkıyor’ diye beklerken yeni ‘tuzak’lara düşme ihtimali de var.

Aslında mesele net olarak önümüzde duruyor: Üniversite öğrencilerinin başörtüsü takarak okula gitmesini engelleyen herhangi bir ‘kanun’ olmadığı halde öğrenciler okul kapılarında geri çevriliyor. “Niçin bu kanunsuzluk?” diye sorunca da, hukukî temeli olmayan yönetmelik ya da içtihadları hatırlatıyorlar.

Başörtüsü yasağının devam etmesi için siyasî destek veren CHP’nin, son günlerde nisbeten insaflı mesajlar vermesi ‘yasak sona eriyor’ yorumlarına sebep oldu. Kanunsuz yasağın hâlâ devam ediyor olması zaten izah edilebilecek bir durum değil. Keyfî yasak bir an önce sona ermeli ve bu güne kadar mağdur edilenlerin hakları da tazmin edilmeli!

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da devam eden yasağı sona erdirmek için anayasa değişikliği yapmaya gerek olmadığını söylemiş. Haklıdır, çünkü fiilen devam eden yasak kanunsuz ve keyfî. Her ne kadar Özcan gibi yöneticilere ‘söz’ değil de ‘icraat’ düşüyorsa da bir gerçeği de hatırlatıyor: 2547 Sayılı YÖK Kanunundaki “ek 17. madde.” Bu maddeye göre “Yürürlükteki kanunlar aykırı olmamak kaydıyla yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir.”

Yasakçılar öyle bir lâf kalabalığı yapıp kamuoyunu yanıltıyorlar ki, başörtüsünü yasaklayan ve yürürlükte olan herhangi bir kanun olmadığı gibi, aksine serbest olduğunu ifade eden kanun bile var! Tabiî ki her şey kanunla olmuyor, önemli olan uygulama. Bugün itibarıyla bazı üniversitelerde yasak fiilen delinmiş görünüyor. Bu iyi bir adım olmakla birlikte yetmez... Çünkü yarın bir gün rüzgârlar ters esebilir ve yasak daha da sert uygulanabilir.

Bazı insanların ‘korktukları’ için başörtüsüne karşı çıktıkları biliniyor. Yersiz olmakla birlikte böyle bir endişe var. Böyle düşünenlerin Türkiye ve dünya gerçeklerini bilmediği ya da bilmek istemediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yıllardan beri tekrar edilen bir ‘bahane’ var: Güya başörtülüler, fakir oldukları için aldıkları burs ve para karşılığında başlarını örtüyorlar! Bu görüş yıllardan beri dillendirilir, ama ikna edici bir tek delil bulunamaz. Geçen yıllarda ünlü bir gazeteci rakam bile vermiş ve “Başörtülüler ayda 100 dolar burs karşılığında başlarını örtmek mecburiyetinde kalıyor” demişti. O gün de söylemiştik, bugün de söylüyoruz: O halde, siz 200 dolar burs vererek mümkün oluyorsa başörtülü öğrencilerin başını açtırın! Böylece başörtüsü problemi de ortadan kalkmış olur!

Tabiî ki “para için başlarını örtüyorlar” iddiası temelsiz bir iddiadır. Öyle olsaydı yasakçılar bu kolay yol varken, zor olan yolu uygulamaya çalışırlar mıydı?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Porf. Dr. Metin Feyzioğlu da “Üniversite öğrencileriyle sınırlı kalmak şartıyla” başörtüsü yasağının kalkmasından yana fikir beyan etmiş. Ona göre “kamu görevi olan kişilerin dini simge taşımasına izin verilemez.” (Akşam, 2 Ekim 2010)

Hele öğrencileri mağdur eden kanunsuz başörtüsü yasağı bir kalksın, sıra ‘memurlara uygulanan yasak’lara da gelir. Dünyadaki ‘memur’lar başörtülü olabiliyor da, Türkiye’dekiler niçin olmasın, olamasın?

Şimdiden söylemiş olalım: Tek başına yasağın sona ermesi yetmez. Bu sebeple mağdur olanların hakları tazmin edilmelidir.

03.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.10.2010) - Kendinizi de, bizi de yakmayın!

  (01.10.2010) - Her adımda tehlike

  (30.09.2010) - Yasağı, ‘Ali Nesin metodu’ ile kaldıralım!

  (29.09.2010) - “Helva yapsana!”

  (27.09.2010) - ‘Darbe’nin bir faturası daha

  (26.09.2010) - “Din öldürülecektir” diyenlerin öldüğü gün!

  (25.09.2010) - Şapkayı ve yasağını takan var mı?

  (24.09.2010) - Anadolu ‘Nur’la dolu

  (23.09.2010) - Medreseleri rahat bırakın

  (22.09.2010) - Nerede hata yapmadılar ki!


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.