Recep TAŞCI |
|
Aynı filmi izlemek istemiyoruz |
Malî Kural... Bayraktarlığını Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yaptığı bir yasa tasarısıydı. Üzerinde uzunca bir süre çalışılmıştı. Ekonomi Koordinasyon Kurulunda yer alan altı bakanın katıldığı bir basın toplantısında kamuoyuna duyurulmuştu. Hükümet iddialıydı. Gururla ilân etti. Artık iki yakamız birleşecekti. Hatta “diğer ülkelere göre 5 adım öne geçecektik”. Herkes mutluydu. Tasarı Plan ve Bütçe Komisyonundan muhalefetin de desteğiyle güle oynaya geçti. TBMM Genel Kurulunda 15 Temmuz’da görüşülecekti. 14 Temmuz akşamı süreç durdu. Bazı bakanlar karşı çıktı. Önce Ekim ayına ertelendi. Babacan küstü. “Bir daha konuşmam.” dedi. Başbakan son noktayı koydu. Tasarı rafa kalktı. Tasarının ana hatları şöyleydi: İki önemli birleşeni mevcuttu. Biri bütçe açığı... Diğeri büyüme. Bütçe açığı Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 1’, büyüme ise yüzde 5 olarak belirlenmişti. Ekonomi yüzde 5’ten fazla büyürse, fazlanın üçte biri tasarruf edilecek... Yüzde 5’in altında bir büyüme halinde ise kamu harcamaları arttırılacak, yavaşlayan ekonomi bu yolla hızlandırılacaktı. Tasarının özeti bu. Niye yasallaşmadı? Rivayetler muhtelif. 9 ay sonra seçim var. Hükümet elini kolunu bağlamak istemiyor. Başbakan taviz verilmeyecek dese de… Haklı olarak şu soru akıllara takılıyor. Eğer malî disiplin bozulmayacak ise Malî Kural neden ertelendi? Hem de Ali Babacan’ı kırma pahasına. Destek olunmalıydı. Malî disiplinin sürmesinde Ali Babacan’ın rolü inkâr edilemez. Yılın ilk sekiz ayının bütçe performansı bunun en iyi delili. Bu dönemde bütçe açığı 14,4 milyar lira oldu. Bütçe açığında yıl sonu hedefi 50,2 milyar lira. Açık makûl seviyede seyrediyor, hedefin altında bile kalabilir. Geçen yılın aynı döneminde bütçe açığı 31,3 milyar olmuştu. Açık yüzde 54 azalmış. Bundan iyisi can sağlığı. Tabiî ki çekincelerimiz var, ama ayrı bir yazı konusu, buraya sıkıştırmayalım. Şimdi sorun bu performansı sürdürebilmekte. Malî Kural bunun için yasal bir dayanak olacaktı. Güven ortamı yerleşecekti. Rating kurumları ülke puanını arttıracak, doğrudan yabancı sermaye girişi hızlanacaktı. Neyse... Malî disipline dönersek; Şart değil. Malî Kural’sız da malî disiplin sağlanabilir. Nitekim sağlanıyor da. Yeter ki sandığa kurban etmeyelim. Endişe bu. Her seçim dönemi öncesinde kamu finansman dengesi bozulmuştur. Arkasından düzeltmek için gelsin paketler, vergiler... Bedelini milletçe ödüyoruz. Aynı filmi tekrar tekrar izlemek istemiyoruz. Başbakan’ın; “Malî disiplinden taviz verilmemesi” talimatına uyulmasını bekliyoruz. 27.09.2010 E-Posta: [email protected] |