Vehbi HORASANLI |
|
Hükümetten beklenen |
Anayasa ile ilgili değişiklikler referandum sonucu kabul edildi. Bu sayede Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararları ile ordudan atılan binlerce askere yargıya gitme imkânı getirildi. Yıllardır hiçbir kimsenin savunamadığı ve halkımız arasında “yargısız infaz” anlamında kullanılan bir ayıptan kurtulmuş olduk. Şimdi Meclis’in toplanmasını ve anayasa değişiklikleri ile ilgili uyum yasalarının çıkmasını bekliyoruz. Zira bu yasalar çıkmadan yürütmenin yapabileceği hiçbir şey yok. Keza şu anda yargıya gitme imkânı da yok. Çünkü mahkeme ile ilgili olarak karar verecek hâkimler için dayanak olacak uyum yasaları şart. Meselâ; yaşzedeler askerî mahkemeye mi müracaat edecekler yoksa sivil mahkeme mi? Ya da halen çok tartışılan anayasa değişikliği geriye doğru yürütülebilecek mi? Daha bunun gibi birçok sorunun çözüme kavuşturulmasında Meclis’in çıkaracağı uyum yasalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Tabiî sorunlar bitmiyor. Hani halk arasında bir söz vardır “bir deli bir kuyuya bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış” derler. Aynen bunun gibi öylesine acayip ve emsaline dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş uygulamalar yapılmış ki mağduriyetlerin giderilmesi için 40 akıllı hukukçu dahi yetmez. Meselâ ordudan atılmış askerler mahkemede haklı olduklarını ispatlar iseler (ki bunun için çok önemli belgelere sahipler) yeniden orduya dönebilecekler mi? Hadi diyelim ki, bu subaylar orduya dönme imkânına kavuştu. Yeniden göreve başlayabilecek sağlık ve yeterlilik şartlarına sahipler mi? Dönseler bile hangi rütbe ve pozisyonda görevlerine iade edilecekler? Daha bunun gibi yüzlerce soruya cevap bulunması gerekiyor. Bu sebeple Meclis’e büyük görev düşmektedir. Meclis’ten çıkan yasalar, zaten karmaşık olan bu durumu daha da işin içinden çıkılmaz hale getirmemelidir. Mahkemelerdeki yığılma ve gecikmelerden dolayı adalet sistemimiz çökme durumuna gelmiş iken bir de böylesine karmaşık ve zor bir durumu daha da güçleştirmemek gerektiği herkesin malûmudur. Bu konuda yapılacak işlem basittir. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Hukukçuları geriye doğru yürür-yürümez gibi yeni bir tartışma ortamına çekmek yerine, çok açık ve anlaşılabilir yasalar çıkarılarak bu ayıp kapatılabilir ve mağduriyetler önlenebilir. Öncelikle halkın iradesinin tecelli ettiği gibi YAŞ’zedelerin maddî kayıpları telâfi edilmelidir. Hiç mahkemelere müracaat edilmeden haksız yere ordudan atılan askerlere detaylı bir şekilde hazırlanacak çizelgeler yardımı ile emsallerinin bulunduğu pozisyona göre emeklilik hakkı getirilmelidir. Yaşlarına göre emekliye ayrılabilenlere sınıf arkadaşlarının benzeri haklar tanınarak emekli işlemi yapılmalı, emekliliğini hak edecek yaşa gelmeyenlere ise ayrıldığı müddet süresince prim ödemeleri yapılarak mağduriyetleri kısmen dahi olsa önlenmelidir. Eğer “Biz yasayı çıkarırız mağdur olanlar gitsin mahkeme ile uğraşsın haklarını alabilirler ise alsınlar” anlayışı ile hareket edilecek olunursa bir başka ayıp işlenmiş olacaktır. Zira mahkemelerle hele hele bizim ağır işleyen adalet sistemimize bırakılırsa değil tazminat belki de başka büyük masraf kapısı açılmış olacaktır ki buna tahammül etmek bir hayli güçtür. Avukatlık ücretleri ve mahkeme masrafları bazı YAŞ’zede mağdurların sıkıntılarını daha da arttıracaktır. Ayrıca uzun sürecek bir yargı maratonu kimseye bir hayır getirmediği gibi birçok karmaşaya da yol açacaktır. Yukarıda örneğini verdiğim gibi daha birçok sıkıntı mevcuttur. Anayasa değişikliği yaşanan problemleri bitirmemiş sadece halkın tercihinin nasıl olduğunu belirlemiştir. Bir başka ifade ile sorunun varlığı kabul edilmiş çözüme ulaştırılması için milletvekillerine görev ve sorumluluk verilmiştir. Meclisten ve hükümetten beklenen; işleri daha da karmaşık hale getirmek değil, üzerinde yorum yapılmasına ve işin içinden çıkılmaz hale getirilmesine fırsat vermeden açık ve mağduriyetleri giderici uyum yasaları çıkarmaktır, vesselâm… 24.09.2010 E-Posta: [email protected] |