Vehbi HORASANLI |
|
Hükümete büyük görev düşüyor |
Referandumda halkımızın değişikliklere “evet” demesi ile birlikte yaşadığımız problemler bitmedi. Şimdi yapılması gereken çok sayıda kanunî düzenleme var. Özellikle Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararlarının yargı denetimine alınması ile birlikte sayıları binlerce olan “yargısız infaz” mağduru askerin durumlarının ne olduğu ve ne yapacağı belirsiz durumda. Anayasa değişikliği yeteri kadar açık olmadığı için farklı yorumlar yapılıyor. Bir kısım anayasa uzmanının görüşüne göre değişiklik, anayasanın yürürlüğe girdiği 1982 yılından itibaren geçerlidir. Yani Yaşzedeler uğradıkları haksızlığa karşılık olarak tazminat alma hakkına sahip. Diğer bir görüşe göre ise değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren YAŞ kararları yargı denetimine açılıyor. Yani bundan sonra mahkemeye gidilebilecek. Hükümet anayasa değişikliğini referanduma götürürken mağduriyetlerin önleneceğini ve haksızlığa uğrayanların zararlarının tazmin edileceğini ifade etmişti. O halde anayasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesi için yapılacak olan uyum yasalarında bu konuya dikkat çekilmesi gerekiyor. Eğer uyum yasaları hazırlanırken gerekli özen gösterilmezse, uygulamada bürokratların keyfine göre hareket etmesi sonucu yanlışlıklar olmaktadır ki bu durum yeni mağduriyetlere kapı açıyor. Örnek olabilecek kendimle ilgili bir durumu anlatmaya çalışayım. Anayasa Mahkemesi almış olduğu bir karar sonucunda farklı kurumda çalışarak emekli olmuş kişilere emekli ikramiyesi verilmesi gerektiğine dair bir hüküm veriyor. Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) bu kararı üyelerine bildirerek hukukçulara hazırlatmış oldukları dilekçe ile müracaat edilmesini ve bu sayede hiç olmazsa emekli ikramiyelerini alabileceklerini bildiriyor. Örnek dilekçeyi gerekli açıklamaları yaparak Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderen benim gibi birçok kişi iki sayfalık bir cevap alıyor. Özetle, Anayasa Mahkemesinin kararının geriye doğru götürülemeyeceği ve bu sebeple daha önce ikramiye alamayanların bu haktan yararlanamayacağını bildiriyor. Yani bürokrat efendiler hakkımız olan ikramiye yerine bize “bir bardak su için iyi gelir” diyorlar. Kanun ve yönetmeliklerin vatandaşların aleyhine olarak yorumlandığı başka bir ülke var mıdır? gerçekten merak ediyorum. Fakat ülkemizdeki durum ne yazık ki böyledir. Çok taze bir örnek olduğu için yani iki aylık bir mazisi olduğu için bu açıklamayı yapmak zaruretini duydum. Şahsımın alacağı üç beş kuruş önemli değil, lâkin uygulamada karşılaşılan güçlükler öyle çok ki insanlarımızın devlete olan güvenini büyük ölçüde sarsmaktadır. İşte hazır sırası gelmişken hükümetimizden bu konuya ciddî olarak eğilmesini ve hazırlanması gereken uyum yasalarını bir an önce yürürlüğe sokarak bürokratların keyfine bırakmadan çözüme kavuşturulmasını istirham ediyorum. Aksi takdirde millet iradesi bir defa daha kâğıt üzerinde kalacak uygulamada haklarımız akla hayale gelmedik uydurma gerekçelerle reddedilmiş olacaktır. Zaten yeterince mağdur edilmiş olan YAŞ’zedelerin daha fazla örselenmemesi ve kamu vicdanının daha fazla yaralanmaması için Hükümetimize büyük bir görev düşmektedir. Uyum yasaları dikkatlice hazırlanmalı ve işlerinden güçlerinden edilerek çok zor şartlar altında hayat mücadelesine giren Yaşzedelerin hakları adil bir şekilde tazmin edilmelidir. Şimdi icraat zamanıdır ve milletimizin beklentileri bir an önce karşılanmalıdır. 15.09.2010 E-Posta: [email protected] |