Rifat OKYAY |
|
Hakikî bayram |
Herkesin bayram tarifi vardır. Herkes kendine göre bir tarifle bayram yapar ve bayramı yaşadım der. Acaba hiç düşünüyor muyuz ki Mü’min ve Müslüman için bayram nedir ve bayram nasıl yaşanmalıdır? Tarifle mi olacak demeyelim, çünkü zamanımızda kudsî mânâları taşıyan her kavram artık uzun uzadıya çekiştiriliyor ve haksız elbiseler giydiriliyor. Bizler de bize bayramların ne anlattığını kısaca anlatmaya çalışalım ve beraberce fikir teatisinde bulunalım İnşaallah. Sevdiklerimize sevgimizi, muhabbet ve mutluluğumuzu takdim ettiğimiz ve onların karşılık vermelerine imkân tanıdığımız çok özel anların zamanların birincisine, mübarek Ramazan Bayramına Rabbimizin izin ve ikramıyla yetiştik kavuştuk Elhamdülillah... Hep beklenen ve özlenen, yolu gözlenen kıymetli zamanlardır bayramlar... Bayramlar herkesindir, ama herkes bayram yapamaz... Kimisi kaderinin özürünü yaşarken kimisi de bile bile hayatını zehirleyerek bayramın sadece adını, ismini ve cismini yaşar... Bayramın ruhunun ve mânâsının hayatın içinde bayram oluyor mu bunu herkes kendisi takdir etsin... Allah’ın (cc) verdiği nimetleri özellikle de vücud nimetini onun yolunda ve aklın rehberliğinde kullanabilen insanlar, inananlar ve biraz daha net bir dairede Müslüman ve Mü’min olanlar bayrama bayramı yaptıracak olan Rablerinin izniyle istihkak kesbedip adeta müstehak olurlar... Allah (cc) bizleri ve bütün Müslümanları bu zümreden eylesin İnşaallah.. Bizlere düşen vazife müdrik bir tavır ve fiille bayramı kudsî mânâ ve hedeflerinde karşılamak, yaşamak ve etrafımıza yaşatabilmektir... Kim ne kadar ısrar ve imanla bayramların faziletini çevremizde yaşayan herkese vereceği mesajları kendisine gaye ittihaz ederse bayram bayramlığını ona o kadar gösterecektir... Başkasının dini ve inancıyla başkası bayram yapamayacağı gibi kimsede hak edilen bir bayramı başkası adına yapamaz, hayata geçiremez ve yaşayamaz... Genelde kulaklarımızda bir cümle vardır bayramlar hakkında duyduğumuz: ‘’Bayram tadında bayramlar!’’ Eğer bayramlar için İslâmiyet ve iman devreleri açıksa ve bunu da mü’min, inanan kişi hayatında tatbik edebiliyorsa ne âlâ.. Buyursun bayrama ve buyursunlar bayramlara... Yoksa Ramazan gelmiş oruç gelmemiş, İslâm gelmiş iman gelmemiş... Komşuya bayram gelmiş bize de gelmiş usûlüyle bayram gelirse ancak ruhsuz ve mânâsız şeklen ve faidesiz gelir... Adama sormazlar mı neyin bayramını yapıyorsun kardeşim? İstemekle oluyorsa, öyleyse Ramazan’a ve kudsî mânâların yaşanmasına, Allah’ın (cc) emirlerinin yerine getirilmesine ve inanç atmosferine ne ihtiyaç var ki? Bazılarına her gün bayram deyip geçiverelim! Bu daha tesirli ve genişçe bir kabüllenme olacaktır her halde... İkramlar ve izzetlerin hiçbir zaman haddi aşarak Allah’ın (cc) ihsan ve Keremine gölge düşürmesi mümkün değildir... İşte hakikî bir Bayram Allah’ın (cc) bize bayram olarak ikram ettiği bayramdır. Bütün dostlarımızla nice hakikî bayramları idrak etmek dileğiyle bayramınız mübarek olsun efendim. 11.09.2010 E-Posta: [email protected] |