Suna DURMAZ |
|
Kur’ân’ın koruyucusu Allah’dır! |
“Şüphesiz o Zikri (Kur’ân’ı) Biz indirdik. Onun koruyucusu da Biziz.” (Hicr 9. âyet)
Yerlerin ve göklerin Nûru olan Cenâb-ı Hakkın ezeli kelâmı Kur’ân-ı Kerim nurdur. Bediüzzaman’ın deyimiyle Kur’ân-ı Kerim sönmez bir mânevî güneştir. Ve bu mânevî güneşin nuru bütün kâinata yayılarak mevcudâtı aydınlatmıştır. Eşyaların varlığı ve mâhiyeti ancak bu nurla bakıldığı zaman bilinmektedir. Bu nur elden bırakıldığı zaman ise, varlıklar; Kur’ânî tâbirle “Nûrun ala nûr” olmaktan çıkıp “Zulumâtin fevka zulumât” karanlığına bürünmektedirler. 14 asır boyunca âlemleri aydınlatan Kur’ân-ı Kerim, yüz milyonlarca insana yol göstermiş, onların dertlerine ve buhranlarına dermân olmuştur. Ne yazık ki, bazı insanlar nefislerinin kölesi olmuşlar ve karanlık kuyuya düşmüşlerdir. İşin acı tarafı, karanlık kuyudan kurtulabilmeleri için kendilerine uzatılan sönmez meşâleyi de ellerinin tersiyle itmektedirler. Bu da yetmezmiş gibi, ondan nefret etmektedirler. Âl-i İmran Sûresi 118. âyet bu tür insanlar için “Onların öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür” der. Nefret ve öfke yüzünden kalpleri ve kulakları mühürlenmiş olan bu insanların gözlerinin önünde, inkârın ördüğü kat kat perdeler vardır ve hakikatı görememektedirler. Amerika’nın Florida eyaletine bağlı Gainesville şehrindeki “Dove World Outreach Center” Rahibi Terry Jones, kalbi, gözü ve kulakları mühürlenmiş olanlardan olduğunu 31 Temmuz 2010 tarihinde CNN’e verdiği mülâkatta gösterdi. İslâm dinine ve Kur’ân-ı Kerime karşı olan nefretinden ölçüyü kaçırmış olan Terry Jones, 11 Eylül New York patlamalarının yıldönümünde dünya Hıristiyanlarını toplu halde Kur’ân yakmaya çağırdı. Sunucu Rick Sanchez’in “Siz 1 milyar insanın mukaddes saydığı bir kitabı yakmaya kalkışmakla ne yapmak istiyorsunuz? Bu girişiminizle Müslümanları karşınıza almış olmuyor musunuz? Onlar da sizin mukaddes kitabınız İncil’i yakmaya kalksalar ne diyeceksiniz?” sorularına “Bizim modern Müslümanlarla bir problemimiz yok. Biz milyonlarca insanın cehenneme gitmesine sebep olan İslâma karşıyız. İslâm şiddet dinidir ve artık buna dur deme zamanı gelmiştir” dedi. Sanchez’in sorularına verdiği cevaplarla İslâm hakkında cehl-i mürekkep içinde olduğunu ispatlayan Terry Jones, “İslâm is Devil” (İslâm şeytandır) diye bir de kitap yazmış. Gainesville sokaklarına “İslâm şeytandır” diye pankartlar asarak İslâm karşıtı propaganda yapan Jones, “Uluslar arası Kur’ân yakma günü” fikrinden vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Facebookta İslâm karşıtı propagandasını devam ettiren Jones, www.doveworld.org internet sayfasında ise Kur’ân yakmak için kendince sebepler sıralamış. Papalığın Dinlerarası Diyalog Kurulu tarafından Ramazan dolayısıyla yapılan açıklamada “Sivil otoriteler, şiddetin faillerine ve teşvikçilerine karşı, hukukun üstünlüğünü sağlayarak gerçek adaleti temin etmelidirler” deniyor. Ama bu çağrıya kulak kabartan yok. Amerikan kanunlarına göre kâğıt yakma gibi bir olay özel bahçede olursa cezası yok. Bu eylem ancak umuma açık yerlerde yapılırsa ceza verilir. Terry Jones bir aydır nefret kusan anti-İslâm propaganda yapıyor; basit bir kâğıt değil, 1.5 milyar insanın mukaddes kitabını yakmak istiyor ve bu eylem için açıktan dâvet gönderiyor. Amerikan emniyeti ise kulaklarını tıkamış, olayın gerçekleşmesini bekliyor. Fikir özgürlüğü var diye Terry Jones gibi câhil insanların farklı din ve kültür sahibi insanlara karşı hoşgörüsüzlüğüne çanak tutuyor. Bize gelince: Bir aydır bu haberin gelişmesini internetten takip ediyorum. Türk medyası kendini referandum olayına o kadar kaptırmış ki, provokasyon kokan bu habere ancak Ağustos ayının sonundan itibaren yer vermeye başladı. O da kısa bir haber olarak. Köşe yazarlarımız ise, fırsat bulup da köşelerinde “Kur’ân yakma” gibi korkunç bir olayı işlemediler ne yazık ki. Aslında, Cenâb-ı Hakkın ezeli kelâmı olan Kur’ân-ı Kerim’in beşerin savunmasına ihtiyacı yok. O kendisine yapılan tecavüzlere en iyi cevabı veriyor. Son sözü ona bırakalım: “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.” (Tevbe Sûresi 32. âyet)
Not: Muhterem okuyucularımın Ramazan Bayramını gönülden kutlar sağlık ve âfiyet içinde olmalarını niyâz ederim. 08.09.2010 E-Posta: [email protected]@hotmail.com |