10 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Terör, tehdit, tezgâh ve tuzak…


A+ | A-

Türkiye’nin gündemi, Tokat’ta tuzağa düşürülen 7 askerin şehit edilmesiyle sarsıldı. Anayasa Mahkemesi’nin DTP’nin kapatma dâvâsını esastan görüştüğü günde, başta Başbakan Erdoğan’ın Obama’yla görüşmesi olmak üzere, Danimarka’da 192 ülkeden 15 bin kişinin katıldığı küresel ısınma felâketine karşı “dünya büyük iklim zirvesi” ve diğer önemli birçok iç ve dış gündem gölgede kaldı…

141 delilli olayda, aralarında milletvekillerinin ve belediye başkanlarının da bulunduğu 219 kişiye beş yıl süreyle siyasî yasak getiren DTP “kapatma dâvâsı”nın Mahkemede ele alındığı sırada, “terör eylemlerini organize etmek” iddiasıyla yargılanan partinin Eşbaşkanı Türk’ün parti grubunda zehir zemberek konuşması, “açılım”ın çıkmazını ortaya koyuyor.

DTP Eşbaşkanı, daha önceki partilerin kapatılmasında olduğu gibi yine “terörün artacağı” tehdidini savurmakta; “muhatap alınmamak”tan yakınmakta. Oysa peşinen “terörün bitmesi”nde ve “terör örgütünün silâhı bırakması”nda “etkin ve yetkin olmadıklarını”, “Ankara’nın İmralı’yı ve terör örgütünü muhatap almasını” söyleyen kendileri…

DTP sözcülerinin, “Öcalan’ın cezaevi şartlarının düzeltilmesi” ve “İmralı’yı adres göstermeleri”nde olduğu gibi “kapatma dâvâsı”ndaki iddiaları haklı çıkarırcasına terör üzerinden siyaset yapmaları, “Öcalan muhatap alınmazsa terör bitmez” demeleri, ister istemez “DTP’liler partinin kapatılmasını mı istiyor?” sorusunu sordurmakta…

TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TASFİYE ÇIKMAZI

Kesin olan şu ki “kapatma dâvâsı”nın sonucu ne olursa olsun “açılım” sürecinin DTP ile götürülemeyeceği ortada.

Günlerdir Doğu’dan Batı’ya şehirleri, sokakları ateşe veren olayları bir tek kelimeyle olsun kınamayan; dahası arka çıkan DTP’nin “demokratik açılım”ı sabote ettiği, terör örgütünden “tâlimat” aldığı ve hiçbir inisiyatifi sergileyemediği kanaati oldukça yaygın.

Terör örgütünün muhatap alınması sözkonusu olmadığına göre, baştan beri “terör örgütünün sürece dahil edilmesi”nde direten “Öcalan’ın liderliğini tescili” peşindeki DTP’nin örgüte “aracılık” ve “sözcülük” etme dışında bir işlevi kalmıyor. Eşbaşkanlarının, “Kapatılsa kapatılsın; biz de sine-i millete döner ve seçimlere de katılmayız” restleri (!) bunun ifâdesi…

Belli ki terör örgütüyle ilişkileri açığa çıkan DTP de son demde anarşi ve kargaşaya çanak tutan haliyle kamuoyunda “inandırıcılığı”nı kaybettiğine, terör örgütünün “baskısı” ve emr-i vakileri karşısında bir siyasî ağırlığının kalmadığına kani…

Sokak eylemleri ve saldırıların ardından kurulan tezgâhla yeniden askerlerin şehit edilmesi, DTP’nin, “terör olayları devam eder” şantajının da bir hükmünü bırakmamakta.

“Açılım koordinatörü” İçişleri Bakanı Atalay’ın, “Açılım’ın öncelikli hedefinin terörün durması, terör örgütünün silâh bırakması, dağdan inmesi ve tasfiye edilmesi” olduğunu belirtmesine karşılık, DTP eşbaşkanları “terörün tasfiyesini kabul etmedikleri”ni bildiriyorlar. Hükûmetin “terörü tasfiyesi”nin bir “komplo” olduğunu belirtiyorlar.

PKK gibi DTP de kendi içinde kontrolden çıkmış. Türk, askerlerin öldürülmesinin yüreklerini parçaladığını söylerken, diğer Eşbaşkan Ayna, “Tabanımız ‘Dağa çekilin’ çağrısında bulunuyor; böyle giderse terör devam eder 80’lerden, 90’lardan daha kötü olur” diye konuşuyor. Açık açık “PKK’nın silâh bırakmayacağını, terör örgütünün tasfiye edilmesine razı olmayacaklarını” açıklıyor. Amaç, çatışma görüntüsüyle, kargaşa ve kaosla “Kürtlerle Türklerin bir arada yaşayamayacağı” havasını vermek; tefrikayı azdırmak…

DEMOKRATİKLEŞME PUSUYA DÜŞÜRÜLMEKTE…

Özetle siyasî iktidar, Kandil’den gelmeleri, terör örgütünün pişman olduğu ve silâhı bıraktığı izlenimini vermeye çalışırken, dağdan dönen Habur şovu aktörlerinin ısrarla “pişman olmadıklarını” ve “örgütün tâlimatıyla geldikleri”ni söyleyip “silâhların bırakılması”nın ve “terörün durması”nın sözkonusu olmadığı “mesajını” vermeleri, “açılım”ı tıkamış.

DTP’yi de devre dışı bıraktırarak 40 bin insanı katleden, bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları hunharca öldüren terör örgütü PKK’yı “Kürtlerin özgürlük örgütü”, terörist başını “Kürtlerin siyasî temsilcisi” gösterme işgüzarlığı, “açılım”ı dinamitlemekte.

Ve ortaya hiçbir proje koymadan, içini doldurmadan “ucu açık” bırakılan “açılım”ın şehit cenazeleriyle, sokak eylemleriyle vardığı varta, hükûmetin bu husustaki hazırsızlığını su yüzüne çıkarmakta. Kaderin şu cilvesine bakınız ki DTP, “açılım”ı başlatan AKP hükûmetini, “ateşle oynamakla, gizli bir ajandası olmakla” suçlamakta.

Ülkenin yangın yerine döndüğü, şehit cenazelerinin peş peşe geldiği süreçte, büyük iddialarla ortaya atılan “açılım”, içinden çıkılmaz hale gelmekte. İçişleri Bakanı, “Açılıma devam” ısrarını sürdürmekte; ama “açılım”ın ne olduğunu hâlâ kimse bilmemekte. Hükûmetin “taş atan çocukların cezalarını hafifleten” düzenlemenin de içinde bulunduğu “torba kanun”un Meclis komisyonunda ele alınması da ertelendiğine göre, altı aydır başta ekonomik kriz ve demokratikleşme olmak üzere Türkiye’nin gündemini kapatan “açılım,” açılmadan kapanmakta…

Sisli ve puslu havada askerlere kurulan pusu, demokratikleşmeyi pusuya düşürmekte; öfke, kin ve nefreti körükleyen, hatta karşı saldırıları tetikleyen tepkilerle milletin ve ülkenin birlik ve beraberliğine suikasta dönüşmekte.

Aylardır gündemin birinci maddesi olan “açılım” projesinin bir türlü hayata geçirilmemesi, başta sivil anayasa ve demokratik reformlar olmak üzere kararlı bir adım atılamaması, kamuoyunu hazırlayamaması, fırsat kollayan fitne odaklarının işine yaramakta.

AKP siyasî iktidarı ciddî demokratik bir irâde koyamamış; bizzat Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın “tarihî fırsat” dediği “açılım” yanlış politikalarla tuzağa düşürülmekte…

Tuzağa dikkat…

10.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.12.2009) - “17 santim”e indirgenen “açılım”!

  (07.12.2009) - “Muharip asker” çarpıtması…

  (06.12.2009) - “Birinci Avrupa” ile “İkinci Avrupa” ayrışıyor

  (04.12.2009) - Türkiye, demokratikleşmede “ilerlemiyor”

  (03.12.2009) - Derin tahrikle provoke…

  (02.12.2009) - Hükümet “katsayı haksızlığı”na hazırlıksız

  (28.11.2009) - Bediüzzaman’ın müjdeli bayram tebriği…

  (27.11.2009) - “İlâhî ikaz”, beraat, kurban ve bayram…

  (26.11.2009) - “Açılım”ın resmen revizesi!

  (22.11.2009) - “Ekinleri ve nesilleri helâk ederler…”

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl