06 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

Biz durunca, hayat durmuyor


A+ | A-

8 yaşındaki kızımla, evimizin yakınındaki bir parkta sonbahar gezintisi yapıyoruz. Sonbahar, bir insan gibi konuşuyor insanla. Bu etkiden olacak ki, ilk cümleler kızımdan geldi. “Baba, tıpkı ilkbahar gibi değil mi? Her şey çok güzel. Rengârenk.”

Gerçekten de, sonbaharla konuşmadan uğurlamamalı onu. Öyle derin mesajları, öyle farklı ve özel kompozisyonları var ki, ancak yaşanır cinsten. Sarının bu derece renk cümbüşü ancak bu mevsimin ürünüdür. İnsanın ayrı bir penceresi açılıyor bu hüzün mevsiminde. Yani Yaratıcının, insanın nazarını celbetmek için öyle san'atları var ki. Akıl bunlardan kaçamıyor. Onun için kâinat, büyük bir kitap gibi okutuyor kendini.

Lütfen, alın çocuklarınızı ve yakınınızda bulunan bir parkta, bir sonbahar penceresinden izleyin hayatı. Göreceksiniz herkes farklı şeyler bulacak düşünmek için.

Kızımın, “Baba, hayvanat bahçesindeki hayvanları izler gibi izliyoruz parktaki ağaçları. Hem de hayvanlar renk değişimine uğramıyorlar. Burası daha canlı…” demesi, tefekkürün güzelliğini gösteriyordu.

***

Evet, hepimiz bir şekilde bir yerlerden başlayıp, bir yerlere uğrayarak, bir yerlere doğru hızlıca geçip gidiyoruz hayattan. Çok hızlı yaşanıyor her şey. Zaman, akıl ermez derecede ürkütücü ve hızlı geçiyor. Ne olduğunu, nasıl olduğunu kimse anlamıyor. Çok hızlı giden bir araçtan geride kalanlara bakakalmak gibi geçen zaman. Bir süreçtir geçip gidiyor. Kimi memnun bu gidişten, kimi ise gayr-i memnun. Ama her şey olacağına varıyor.

İnsan, şöyle bir yakın zamanına baktığında, nice kahramanların, nice güçlülerin, nice makam, mevki ve imkân sahiplerinin her şeylerini bırakarak göçüp gittiklerini görüyor. Gelen, gidiyor. Olan da olmayan da; açlığı bilmeyen de, tokluğu bilmeyen de gidiyor.

Kural böyle. Kural Koyucunun rızası aranmalı o vakit. Ama acı olan şu ki, kimse yaşadığı gün içinde anlamıyor bu gidişi. Ne zaman ki, yatağa düşer, nefes daralır ve gidiş ciddîce kendisini hissettirir o zaman anlamaya çalışıyor insan, tabiî o da geç oluyor. Yaprağın dalından kopması, içinden geçip gittiğimiz sonbahar gibi.

Hayat, tıpkı yaşanan mevsimler gibi. Kendini vazgeçilmez gibi kabul edenler, her şeyden vazgeçip gidiyorlar. Komşumuz esnaf beyefendinin, çoğu zaman dükkânına gelişini izlerdim. Dükkâna geldiğinde, elemanlarına karşı yüksek bir ses tonu kullanır ve kendisi geldiğinin hissedilmesini sağlardı. Kendisi olmasa bütün işlerin duracağı inancı vardı. Biraz da alışkanlık. Hani patron deniyor ya. Öyle bir şey. Patron geldi, patron gitti.. falan falan.

Derken, kendisinin kullandığı araçta, bir kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Yine ne acı ki, hastane ve defin işleri sürdürülürken, dükkânda işler devam etti, düşünün ki, ‘Taziyemiz var, kapalıyız’ notu bile yer almadı. Tabiî patron da ebedî âlem işlerine devam etti. Hayat bu, yine, dur-durak yok.

Anlaşılan biz durunca, hayat durmuyor. O zaman kendimizi hayata göre değil, hayatı kendimize göre ayarlamalıyız. Herkesin kıyameti, kendi hayatının ölümüdür.

Bazı günler evden, bazı günler iş yerinden, dostlardan, akrabalarımızdan ayrılırken, bir daha hiç dünya gözüyle görüşmeyeceğiz duygusunu taşıyarak ayrılmalıyız. Ki buna hazırlıklı olalım. Gelecekte mutlaka olacak olanı, bazen olmuş gibi değerlendirmeliyiz. Değil mi ki olacak, o zaman olmuş gibi yaşamalı, ölmeden evvel ölmeli.

Yarın bizim için yok ise, bugün neler yapmalıyız, düşünmeliyiz?

Beş yıl sonrası için çokça düşündüğümüzde, yarın yoksa, beş yıl sonrası ne demektir? Çok ötelere gidiyoruz çoğu kez. Oysa yakını yaşamalı insan. Dün gitmiş, yarın yoksa; gün, bugündür. O da içinde olunan ‘an’dır.

Evet, düşüncede zaman zaman istemesek de ötelere gideriz, bu belki de planlama için anlamlıdır. Ama önemli olan hayatı yaşarken, gerçeklerden kopmamalı insan. Ömür yürüyüşü, yakışmalı insana. İnsanca, kulca…

Yaratan’a lâyık bir kul olarak, kahramanlar gibi geçti gitti desinler…

İnsan, bu hayat sahnesinden bir ‘aziz’ olarak çekilmeli. Yakışan budur.

İşte bunu desin insanlar. Bu, zaten bir sonuçtur.

06.12.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.12.2009) - Biz durunca, hayat durmuyor

  (02.12.2009) - Abdest, Huzur’a hazırlıktır

  (30.11.2009) - Abdest, Huzur’a hazırlıktır

  (22.11.2009) - ‘Ödül almaya gelecek vaktim yok’

  (15.11.2009) - Yeni, içinde pek çok ‘yenilik’ler taşır

  (08.11.2009) - İhlâs, en güçlü terapidir

  (02.11.2009) - İmandan kaynaklanan güven, vakar; benlikten kaynaklanan ise gururdur (2)

  (01.11.2009) - İmandan kaynaklanan güven, vakar; benlikten kaynaklanan ise gururdur (1)

  (25.10.2009) - Hayatı anlamlı kılan kareler; enstantaneler

  (18.10.2009) - Öfke ve sevinç anında alınan karar, sağlıklı (karar) değildir

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl