H. İbrahim CAN |
|
Dünyanın kirli para kasası: İsviçre |
İsviçre’nin minare yasağına tepki olarak, Devlet Bakanı Egemen Bağış İslâm ülkelerini İsviçre bankalarındaki paralarını çekip Türk bankalarına yatırmaya çağırıyor. Bizce bu çağrıya uyacak Müslüman ülke pek çıkmayacaktır. Peki neden? İsviçre dünyanın kirli paralarının gizlendiği, aklandığı, zenginlerin paralarını vergiden kaçırdığı mutemet kasa görevi görmekte, bu paralar sayesinde dünyanın en müreffeh ülkesi olarak asalakça hayatını sürdürmektedir. Uyuşturucu tüccarları, Afrika ve Ortadoğu’nun halkının parasını zimmetine geçiren diktacı liderleri, vergiden kaçmak isteyen uluslar arası şirketler, çeşitli kisveler altında parayı bu ülkeye aktardılar mı rahatlıyorlar. Nijerya’nın darbeci lideri Sani Abaşa’nın 5 milyar dolarını sakladığı ortaya çıkınca İsviçre Nijerya hükümetine 700 milyon doları iade etmek zorunda kaldı. Daha bu yıl ABD Adalet Bakanlığı bir İsveç bankasına karşı açtığı dâvâda 1 milyar dolar kazandı. Eski Filipin diktatörü Ferdinand Markos’un bu ülkede sakladığı paranın 684 milyon doları on sekiz yıllık hukukî mücadele sonrasında Filipinlere iade edildi. Bu paralar İsviçrelileri zengin ederken, Filipinlerde yoksulluktan binlerce çocuk açlık ve hastalıktan öldü. Peru’nun eski istihbarat örgütü şefi Vladimiro Montesinos’un zimmetine geçirdiği 180 milyon doları, bu yoksul Güney Amerika ülkesi üç yıl mücadele ettikten sonra geri alabildi. Meksikalı eski lider Raul Salinas’ın çaldığı 110 milyon doların ise ancak 74 milyon dolarını oniki yıl sonra iade etti İsviçre. Hepsi bu kadar mı? Elbette hayır. Usame bin Ladin’in parasının da bu ülkenin himayesinde olduğu biliniyor. Bir milyon Iraklı açlıktan ölürken Saddam Hüseyin’in 40 milyar dolarının İsviçre bankalarında saklandığı ortaya çıkarıldı. Halen dünyanın bankalarda bulunan parasının yüzde 35’i (3 trilyon İsviçre frankı) bu ülkenin bankalarında. Kayıtları açıklansa İsviçre bankalarında hangi Türklerin parasını yattığını görünce şaşırsınız. İşte Arap ülkelerinin demokratik olmayan yöntemlerde iktidarı onlarca yıllardır elinde bulunduran liderleri ve zenginleri de paralarını bu kirli kasada saklıyorlar. Böylelikle paralarını kendi ülkelerinin denetiminden, vergilerinden ve ilerideki muhtemel el koyma işlemlerinden saklıyorlar. Böyle bir durumda Müslüman ülkelerin paralarını bu ülke bankalarından çekip 2001 krizinden sonra her şeyi denetim altına alınmış olan Türk bankalarına yatırmaları mümkün mü? Eğer bu paralar meşru olarak kazanılmış olsaydı, zaten kendi ülkelerindeki bankalarda olurdu. Kendi ülkelerindeki milyonlarca kulun hakkını umursamayan zenginlerin, İsviçre’deki minare yasağını önemseyip paralarını çekeceğine inanıyor musunuz? Temennimiz Avrupa’nın ortasındaki bu gayrimeşrû para kasası ülkenin, hukuki denetim altına alınarak bu özelliğinden kurtulması sağlanırken, halkının da minare yasağı tartışmalarıyla gündeme gelen İslâm’ı daha yakından tanıma merakı duymaları. 03.12.2009 E-Posta: [email protected] |