Raşit YÜCEL |
|
Âfakî şeyler |
İşin özünü bazen kaybederiz. Kamuoyunda birçok konunun âfâkî olduğuna şahit oluruz. Siyasî hayattan alınız birçok sosyal konulara varıncaya kadar havanda su döğülüyor. Her şey günlük hayattan ibaret değildir. Boşanmalar gittikçe artıyor. Günde 350 çift birbirinden ayrılıyor. Nişanlılık dönemi evlilik zannediliyor. Sınırsız ilişkiler, kurulacak aileye zarar veriyor. Görücü usûlü, nerede ise kalkıyor. Gençler hayat arkadaşını farklı yollarla seçiyor. İlk etapta fizikî durum nazara alınıyor. Güzelliği, tahsili veya çevresi… Denklik bu açıdan önemli. Tencerenin kapağı tencereye uygun olmalıdır. Üzülüyoruz. Bir aile yıkılıyor. Buna eşler nasıl tahammül ediyor? Bıçak kemiğe dayanıyor demek ki. Çocuklar ağlıyor, bütün aile sendrom geçiriyor. Sosyal bir yaradır bu. Âfâkî konular kamuoyunu süslerken, sessiz ve sedasız fırtınalar yaşanıyor. Halbuki aile yuvası, dünyanın bir cennetidir. Aile reisi hırçınlaşıyor, evin hanımı ahkâm kesiyor. Çocuklar kontroldan çıkmış. Harcamalar çığrından çıkmış. Böyle bir atmosferde aile hayatı cehennemden bir numuneyi yaşar. Oysa bunun dışında, güzel ve imrenecek mutluluğu yaşayan aileler vardır. Afakî konulardan ziyade aileyi sağlam tutmanın yollarını bulmalıyız. Bunu temel çaresi şudur: Sevgi ve muhabbet. Baba ne kadar haksız olursa olsun, evlât onun rızasını tahsil etmeye mecburdur. Evlât da ne kadar serkeş olsa, baba fıtrî şefkatini ondan esirgememeli. Dinimizde ölçü budur. Dağları eriten, demiri bal mumu gibi yapan unsur muhabbettir. İşler hep böyle gitmez. Bazen baba aileyi alt üst eder. Bazen de evlâtlar ailenin hayatını zehir eder. Sosyal hayatın temeli ailedir. Bunun temelleri sağlam olmalıdır. Bütün aileyi sür'atle cehenneme götüren hayat seyri, hem dünyanın, hem de ahiretin mahvına sebeptir. Fakat, ah şu âfakî şeyler… 03.12.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (19.11.2009) - Yollar ve yıllar (05.11.2009) - Acı haber ve Şaban Döğen (23.10.2009) - Hayatın halleri (19.10.2009) - Açılımın yeni yüzü ve Said Nursî |