Raşit YÜCEL |
|
Hayatın halleri |
Hayatın bin bir türlü halleri vardır. Bazen çe-kilmez hâle gelir. Kimi işinden, kimi gücünden, kimi eşinden, kimi dostlarından, kimi ise çocuklarından çeker. Dostsuz bir zamanda yaşıyoruz. Sizi bir kalemde silen yakınlarınız, kıyamet gibidir. Bu vefasızlık hallerini anlatırken, merhum Osman Yüksel Serdengeçti hatırıma geldi. Ateşin bir mizaca sahipti Serdengeçti. Bir vesile ile şu ifadeyi kullanmıştı: “Hayatımda iki İsmet'ten çektim. Biri hürriyetimi, diğeri zürriyetimi kesti” der. Bunun anlamı şudur: Heyecanlı ve hareketli hayat hallerinde bazı hapis halleri yaşar. Mahkemeleri eksik olmaz. Zaman İsmet İnönü dönemidir. İsmet’in biri budur. Diğer İsmet ise hanımıdır. Çocukları olmamıştır. Efendim hayatı sadece biz yaşamıyoruz. Her insanın kendine göre hayat halleri vardır. Kimi incir kabuğunu doldurmayan işler ile uğraşır. Aklı bir karış, iki karış yukarıda insan mı ararsınız? İstemediğiniz kadar bulunabilir. “Bana arkadaşını söyle, senin nasıl biri olduğunu söyleyeyim” derler. Öyle mi? Bunu şu şekilde de kıyaslayabiliriz: “Hangi hayat halleri ile meşgulseniz, o karakterde bir insansınız” denilebilir. Halbuki hayat çok güzeldir. Bütün acı ve olumsuzluklarına rağmen... Her insan hayatı kendi âleminde yaşar. Adeta insanlar adedince hayat halleri vardır. Başkalarını kurtarmaya çalışan bazı insanlar, farkında olmadan kendilerini kaybederler. Bir inat uğruna nice olumsuz hayat halleri yaşanır. Pire için yorgan yakan niceleri vardır. Başı daima dumanlıdır kimilerinin de. Çilingir sofrasında kafayı dağıtırken, geçici olarak bazı şeyleri unutur. Ama bir de bunun sabahı vardır. Hayat devam eder. Akıl ve fikir yolu insanı daima sorgular. Eğlenceye kaçar, eften püften şeylerle uğraşır. Yolunu bulanların böyle bir sorunu yoktur. Hedefi bellidir. Gözü güzel şeyleri görür, kulağı ise minareden okunan ezandadır. Böylece hayatın halleri devam eder gider... 23.10.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (19.10.2009) - Açılımın yeni yüzü ve Said Nursî |