Raşit YÜCEL |
|
Geldi Ramazan |
Sayılı günler efendim. “Külli âtin karîb”, yani “Her gelecek yakındır.” Ramazan bu… Orucu var, Sahuru var, İftarı var, Teravihi var, Zekâtı var, Fıtır sadakası var. Ramazan büyük bir bayramdır aslında. Ehl-i imanın cömertlik duyguları zirveye çıkar. Sosyal yardımlaşma en çok bu ayda yapılır. Bunun için hiçbir kanunî genelge yayınlanmaz. Bir ordu gibi herkes Ramazanın şartlarını yerine getirir. Eskiden mayalılar yenirdi. Tava mayalısı, sac mayalısı. Sahurun mönüsü bu idi. Mayalısız ve hoşafsız sofra olmazdı. Zaman değişti. İnsan gücü ile yapılan işler azaldı. Devane semtinde, biri, zamanında her sahurda dokuz mayalı yermiş. Bunu orucun şartı zannedermiş. O gece yenge hanım nasıl oldu ise hamuru biraz az yoğurmuş. Mayalı yedi tane ancak olmuş. Tekrar mayalaması da mümkün değil. Neyse, ezan okunmuş, Ulu Cami’ye gitmiş. Namazı kıldıktan sonra imam efendinin yanına yaklaşmış: Hocam bir maruzatım var: “Buyur efendi” “Efendim, bizim hatun her gün dokuz mayalı yapardı. Bu gece yedi mayalı yapmış. Bunun orucuma bir zararı var mı hocam?” Hoca bakmış durumuna ve demiş: “Yanında hoşafı var mı idi?” Hemen cevap vermiş: “Vardı hocam” “O zaman bir şey lâzım gelmez, orucun sahihtir” İşte böyle efendim. Ramazan’ın her yönü güzeldir. Cenâb-ı Hak feyz ve bereketimizi eksik etmesin, Ramazanınız mübarek olsun. 29.08.2009 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları |