Fatma Nur ZENGİN |
|
Slovenya’nın karşı mahalleleri…. |
Mekân yine Slovenya olunca bazen yazmak zorlaşıyor. Aslında Slovenya’ya dair söylenecekler bittiğinden değil, ama belleğimdeki Slovenya hatıraları çok yüklü olduğundan. Bu mutlaka görülmesi gereken ülkeye 3. Avrupa Gençlik Kongresi için Türkiye’yi temsilen geldik. Gelecek yıl Ağustos ayında düzenlenecek olan 5. Dünya Gençlik Kongresinin ev sahipleri olmamız sebebiyle, bir nev'î ön hazırlığını yapacağımız bu kongre için oldukça heyecanlı çıktık yola. Özellikle imkânları kısıtlı gençlere yönelik çalışmalar yapacağımız bu hafta, Slovenya’nın en güzel yerlerinden biri olan İzola’da geçeceği için, hepimizde ayrı bir mutluluk var. Bu hafta bir kısmımız son zamanların en moda terimiyle karşı mahalleye gideceğiz. Ama sadece karşı mahalledeki insanların gördükleri yahut görecekleri tepkileri anlamak adına değil, hissettiklerini anlayıp, çözüm sürecine katkıda bulunmak adına. Kılık kıyafet değiştirenimiz de, sokak çocuklarını anlamak amacıyla bir gün sokakta yaşayıp geçinmeye çalışacak arkadaşımız da olacak, göçmen ve azınlıkların dertlerine çözüm olabilmek adına göçmen gibi yaşayacak olan da. Bunun yanı sıra başka bir şehre gidip bir gününü tekerlekli sandalyede geçirecek ve engellilerin dertlerine deva olmaya çalışacak olan da olacak. Peki, bizim Ayşe Arman’dan farkımız ne? En başta insanları taraflaştırma yolunda bir adım atmayarak çözüm sürecine katkıda bulunma ve hiç kimseyi incitmeme yahut hassas detaylara girmeme kararlılığımız mevcut. Duygusal anlamda en önemli noktalardan biri olan insanları taraflaştırmama aynı zamanda çözümün de en büyük parçası. Bunun yanı sıra, bütün gözlemlediklerimizi rapor haline getirip, yapılması gereken kanun değişikliklerini, mevcut uygulamaların yanlış ve doğru yanlarını ve bütün toplumun çözümün bir parçası olmasına yönelik çalışmalarımızı bir araya getirip Cuma günü Slovenya parlamentosunda milletvekillerine sunacağız. AB’ye ve komşu ülke politikacılarına olan tekliflerimizi de bu gözlemlerimizin yanında bir belge hazırlayarak gerekli mercilere ulaşmasını sağlayacağız. Böylece, sadece bir gün o durumun içerisinde olup, olayı eğlenceye ve magazin haberciliğine dökmek yerine; eşitlik ve özgürlüklerin ve insan olma hakkının gerekliliklerini herkes aynı derecede yaşayabilsin diye bütün çabalarımızı sergileyeceğiz. Tabiî ki, bütün bunlar bir günde sonuç vermeyecek. Ama sonuca giden yolda atılan her adımın çözüm sürecinin bir parçası olduğunun bilincinde olarak, umutsuzluğa kapılmadan ve bu 30 küsur ülkeden ve farklı dil ve dinlerden gelen 80 küsur genç arkadaşımızla, hem kendi sorunlarımıza, hem de diğerlerinin sorunlarına ışık tutabilmek adına elimizden geleni yapacağız. Bütün bunların yanı sıra, sayıları 44 bini geçen Müslüman topluluğa yıllardır cami için arazi tahsisi yapılmıyordu. Fakat duyarlı Slovenlerin başlattığı ve geliştirdiği kampanyalar sayesinde, Ljubljana’da yeni belediye başkanının da bizzat yaptığı bağış ve girişimlerle, artık bir cami yeri tahsis edilmiş durumda. Henüz inşaatına başlanmamış olsa da, en kısa zamanda Slovenya’daki Müslümanların da bir camiye kavuşacağı haberini almak ve bunun için Hıristiyan Sloven dostların yoğun bir şekilde çalıştığını görmek oldukça mutlu edici bir haber. Slovenya’dan hep böyle güzel haberlerle yazabilmek ümidiyle… 29.07.2009 E-Posta: [email protected] |