07 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nurullah AKAY

“Ümmet”in bir ferdi olabilmek


A+ | A-

İnsanları değişik cihetlere götüren birbirinden farklı yollar bulunmaktadır. Bu yollardan sadece bir tanesi insanlığı huzur ve saadete götürmektedir ki, şüphesiz o da, Kur’ân’ın eşine rastlanmayan büyük caddesidir. Bilhassa “ahirzaman” olan zamanımızın insanlarını felâketlere götüren eğri yolları her zamankinden fazladır. Dünya hayatının sonlarına doğru geldiğimiz asrımızda, şeytânî yaklaşımların insanlığa kurtuluş ümidi olarak sunduğu karanlık yollar saymakla bitmemektedir. Bu sebeple ancak kılı kırk yaran insanlar, zamanımızda en doğru olan yolu bulabilmektedir.

Sadece kuru bir iddiâ olarak değil, bol delil göstererek insanlığı sahil-i selâmete ulaştıracak tek yolun, İslâm’ın Kur’ân hakikatlerinden ibaret olan ve Yüce İnsan Muhammed’in (asm) mübarek şahsında hayata geçirilen tek şaşırmaz ve şaşırtmaz yol olduğunu söyleyebiliriz. Kur’ân’ın bütün hükümleri kendilerini bütün akıllara kabul ettirmiş ve şimdiye kadar yaşanan bütün hayatlar üzerinde en müsbet bir şekilde tesirini göstermiştir.

İnsanı gerçek insan yapan, ruhlara hayat, kalplere nur, akıllara istikamet veren Kur’ân hükümlerinin, en güzel bir şekilde yaratılıp bu fani dünyada misafir edilerek imtihana tabi tutulan insan üzerinde hükümfermâ olmaması için dünyanın bütün şeytanları büyük mücadele vermektedirler. Şeytanın ağababası olan nefis şeytânî planlarda ana rol üstlenmektedir.

İnsanî hüviyetini kaybetmemiş bütün akılları kendine musahhar eden, bütün kalpleri de ihtizaza getiren Muhammedî (asm) hayatın insan hayatına verdiği huzurun bir benzeri şimdiye kadar ortaya konulmamasına rağmen, ne yazık ki nefis ve şeytanın tuzaklarına düşenler bu büyük nurlu yolu görmemekte veya görmek istememektedirler.

Bütün insanlara, Âlemlerin Rabbinin gönderdiği Kur’ânî mesajlarla hitap eden Muhammedü’l-Emin’in insanlığa verdiği aydınlık dünyalar ve huzurlu âlemler başka hangi yerde bulunabilmiştir şimdiye kadar? O yüce insanı hangi düşman, akıl ve mantığıyla mağlûp edebilmiş, hangi şeytan yanlış yollara sevk edebilmiştir? Kim ondan daha fazla insanlığa şefkat edebilmiş, kim onun ortaya koymuş olduğu gerçekleri çürütebilme gücünü kendinde bulabilmiştir?

Şüphesiz Muhammed-i Zîşan (asm) bütün insanlık için bir rahmettir. Ona ümmet olanlar büyük bir bahtiyarlığı yakalayabilmişlerdir. O Resul-i Kibriya’nın yoluna girenler, onun hayat tarzını kendine rehber edinenler dünyanın en bahtiyar insanlarıdırlar. Onu tanımak, onun sünnetlerinin takipçisi olmak gerçek insan olmak demektir.

Ne yazık ki, ifsad komitesi, müntesiplerini bile o övülen Yüce Peygamberden (asm) ayırmak için bütün karanlık planlarını ortaya koymaktadırlar. Nefis bir taraftan şeytanî duyguları dünyamızda canlandırmaya çalışırken, diğer taraftan da gözlerimize aldatıcı sahte güzellikler göstermekte ve İslâm’ın aydınlık dünyasından bizleri uzaklaştırmaya çalışmaktadır.

Sadece dünya ile irtibatlı hayatlar önümüze serilmekte, zulümleriyle iştihar etmiş kahramanlara intisabımız sağlanmaya çalışılmaktadır. Unsurî hastalıklar ve ırkî intisaplar ile Kur’ân’ın Muhammedî caddesinden soğutulmak istenmekteyiz. İslâm toplumunu dünyaları aydınlatan huzurlu yollarından ayırmak için zındıka komiteleri ellerinden geleni yapmaktadır.

Şüphesiz, hem el’an yaşadığımız dünyaya huzur ve saadet verecek, hem de ölümden sonraki hayatımıza ebedî saadet kazandıracak İslâm’ın Muhammedî terbiyesinden uzaklaşmak ümmetin en büyük kaybı olacaktır.

İnsanları çeşit çeşit yaratan, onları kabilelere ayıran, onların dillerine değişik konuşma şekilleri yerleştiren Kâinatın Yaratıcısı Allah değil midir? Hangi insan kendi iradesini bu durumlarda kullanabilmiştir? O halde Allah’ın kudret eseri olan durumlar hakkında nasıl kendi nefislerimize pay çıkarıp başka insanlar üzerinde üstünlük hak iddia edebiliriz? Bu ahmakane duruma aklı başında olan hiçbir insan, hususan hiçbir Müslüman düşmemelidir.

İnsanlığın tek kurtuluş yolu, Rabb-i Rahîme hakikî kul olmak ve Habib-i Muhammed’in (asm) Sünnet-i Seniyyesini hayata geçirmekle bulunabilir. Dünya ve ahirette hiç işimize yaramayacak yollarda gitmek ve sahte kahramanları rehber edinmek telâfisi mümkün olmayan zararlarla bizi karşı karşıya getirirse bu hasarı nasıl telâfi edebileceğiz?

07.09.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.09.2009) - Ramazan düşünceleri

  (25.08.2009) - Kendimizi tanımak için düşünelim

  (18.08.2009) - Ruhum “arayış” diyor

  (11.08.2009) - Yiyiyormuş gibi yapan sahabî

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.