Görüş |
Saffet Ağabeyi uğurlarken
İsmi ile müsemmâ, saf, hâlis ve fedakâr bir mü’min, yüzünden tebessüm hiç eksik olmayan bir Nur Talebesi ve saffet-i kalbe sahip, fikrinde hiçbir garazı taşımayan ve kötü niyeti olmayan, her şeyinden emin olunan bir insandı kendisi. İzmit’teki nur hizmetinin saff-ı evvellerindendi. Altmışlı yılların sıkıntılı zamanında tanımıştı Nurları. Kolordu semtindeki rahmetli Rıfkı Karaoğlu Ağabeyin evindeki mütevazi cemaatin içinde âlem-i misâl âyinesinde onu da görebilirsiniz. Baç mahallesinde ilk mülk dershanede, sohbet sonrasında onun okuduğu aşr-i şeriflerin aks-i sedasını hava sahifesinden kulaklarımızla işitebiliriz. Mehmet Ali Paşa’daki kültür merkezimizin yapılmasında onun elleriyle taşıdığı tuğlalar, iştirak-i a’mâldeki saffetine şahitlik eder. Yaklaşık yarım asırlık hizmet hayatında Risâle-i Nur hizmetinin cadde-i kübrâ-i Kur’ânî olan çizgisini koruyup istikamette sağlam durarak şahs-ı mânevî havuzunda erimiş bir hâli vardır. Nur hizmetini bir bütün olarak kabul ederdi. Onu kâh Yeni Asya gazetesine abone çalışması yaparken veya büroda gelenlere nurlardan ders okurken görürdünüz. Akşamları ise çevredeki Nur derslerine katılarak mütevazi bir duruş ile dizlerinin üstünde oturmuş edeple dersi dinlediğini görünce ders dinleme adabından dünyanıza feyiz ve nur yansıdığını hissedersiniz. “Kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onlar üzerinde faziletfüruşluk nev’înden gıpta damarını tahrik etmeme”nin en güzel örneğini onun kardeşlerini tenkit etmeyen tavrı size yansıtır. Evet bu ulvî vasıflar elbette her Nur Talebesinin özellikleri olmalıdır diyebilirsiniz. Bu güzelliklerin hepsi, burada sayamadığımız farklı renkleriyle, birkaç gün önce mübarek Ramazan ayının on birinci Pazartesi günü Kuru Çeşme Merkez Camii’nde öğle namazını müteakip dâvâ arkadaşlarının iştirakiyle kılınan cenaze namazıyla Hatip Köyü Mezarlığı’nda ebediyetlere uğurladığımız Saffet Sağlam Ağabeyimizde mevcuttu. Hayatımızda birçok uğurlama yaşarız, gurbete çıkıp ailesinin nafakasını temin için gidenlerin tekrar gelme ümidiyle uğurlanışı. Okula giden bir gencin tatil dönüşünde görüşmek hayaliyle uğurlanışı, vatanî vazifesini yapmaya giden bir gencin hayırlısıyla dönmesi dileği ile uğurlanışı ve terhis olan bir askerin evine, aile ocağına uğurlanışı vs... Hayat vazifesinden terhis olanların ebedî âlemin bekleme salonu hükmündeki berzah âlemine uğurlanması ise zahiri itibariyle hüzünlü iken, batın ve içyüzü cihetiyle sürurlu belki müjdeli bir ayrılıştır. Berzah memleketine yapılan seyahat, istisnasız umum insanların zorunlu uğurlanma menzili olacaktır. Saffet Ağabeyimiz hayatında olduğu gibi vefatıyla da dostlarını kaynaştırma vazifesini yaptı. Nefsimizin kendisinden uzak gördüğü ölümün hakikatte bir nefes kadar yakın olduğunu, her an hazırlıklı olmamız ve hizmet başında Azrail’in (as) vazifesine muhatap olmamız bizim için ebedî saadet yerinde kârlı bir ticaret olacağını telkin etti. İmam efendinin namaz sonrasında cemaate hitaben: “Saffet Ağabeyimiz cami müdavimlerindendir. Bu yaşantısıyla mutekit bir mü’min ve Müslüman olduğuna şahadet eder misiniz?” suâlinin cevabı, muhataplarınca içten ve coşku ile yapılması, bu şahitliğin İlâhî huzurda da makbul olmasının alâmetidir. Ağabeyimiz içinde bulunduğu ve samimî bir ittifakla yapılan Kur’ân hizmetinde herkese kardeşleri adedince ruhları kazandıran şirket-i mâneviyeden kıyamete kadar inşaallah hissedâr olacaktır. Geride kalan çocukları onun yerini boş bırakmayacakları ümidiyle Allah’tan kendisine rahmet; eşine, çocuklarına ve yakınlarına sabır, metanet vermesi ve af ve rahmetiyle muâmele etmesi duâsıyla... Ruhlarına binler yerden Fatihalar ve nurlar gelsin İnşallah... |
TALİP ÇİÇEK 06.09.2009 |