Vehbi HORASANLI |
|
New York köprüleri |
Türkiye’de 3. Köprü tartışmaları gündemde. Hâlâ şehri çirkinleştirdiği için yapılmamasını isteyenler var. İlginçtir ilk defa inşa edildiğinde de benzer tartışmalar yapılmış “Buradan zenginler geçecek, ne gereği var ki” diye çok haksız eleştiriler yapılmıştı. Hâlbuki bu köprüden şimdi en çok işine gücüne gitmeye çalışanlar yararlanıyor. Hem de saatlerce trafik kuyruğunda bekleyerek. Bu tartışmalara doğru bir istikamet vermek üzere bu yazıyı kaleme aldım. Amacım köprülerin şehre çirkinlik değil güzellik kattığının ispatlanmasıdır. Bir de hemen yanına kadar geldiğimiz “Özgürlük Anıtından” bahsetmek istiyorum. New York şehri ençok ikiz kulelerin (Dünya Ticaret Örgütü Gökdelenleri) kimin yaptığı tam da belli olmayan bir terörist saldırı sonucu yıkılması ile gündeme geldi. Bu eylem o derece dünya gündemini değiştirdi ki insanın aklına Kur’ân’da kıyamete yakın bir zamanda harap olacağı bildirilen Seddi Zülkarneyn’i hatıra getiriyor. Bediüzzaman Muhakemat isimli eserinde Ye’cüc ve Me’cüc taifesini tarif ederken “…kıyamette böyle nev-î beşerin hercü mercine (allak bullak olması) sebep olacaktır” demektedir. Allahu alem ikiz kulelerin yıkılması bu dehşetli anarşist taifenin böylesine meşhur bir olayla ortaya çıkmasına delâlet ediyor olabilir. O halde terörizme karşı biz Müslümanlar da tetikte olmalı ve anarşizme sebebiyet verecek her türlü davranıştan uzak durmalıyız. Yine Bediüzzaman’ın “müsbet hareket” düsturları bu zamanın gayet tehlikeli bu terör hastalığından korunmada en önemli çare olarak kendisini göstermektedir. New York denilince ne yazık ki akla bu üzücü olay geliyor. Fakat ben daha başka bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Özgürlük Anıtına ve meşhur köprülere… Özgürlük Anıtı, adı üstünde Amerikalıların İngilizlerden bağımsızlığını kazandığı günün hatırası için Fransızlar tarafından gönderilip New York’un girişindeki küçük bir adaya dikilen heykel.
Özgürlük Anıtı ( Statue of Liberty) ve Manhattan
İkinci Dünya Savaşından sonra Sovyetler Birliği’nin hızlı yükselişi ve buna paralel olarak bütün dünyayı kasıp kavuran “komünizm” dalgası ABD’nin devreye girmesi ile yavaşladı ve nihayet 1980’li yılların sonunda bitip tükeniverdi. Lâkin komünistlerin bir başka ifadeyle Bolşevik Devrimi ile ateşlediği anarşistlik hâlâ dünya düzenini tehdit ediyor. Bir Zamanlar ABD Başkanı Truman’ın dediği “Amerika’nın menfaatleri Boğazlardan (İstanbul ve Çanakkale) başlar” sözü Türkiye’nin Sovyet yayılmacılığına karşı en büyük güvencesi olmuştu. Bu sayede apaçık Boğazları ve Kars-Ardahan’ı isteyen Ruslara ancak ABD’nin desteğini sağlayarak karşı durabilmiştik. Ülkemiz gibi birçok devlet özgürlükleri kanlı bir şekilde yakıp yıkan Marksizm belâsına bu sayede direnebilmiştir. Bu nedenle Özgürlük Anıtı’nın ABD’de ve bu ülkenin en önemli şehri olan New York’ta olması gayet tabiîdir. New York’un merkezi sayılan Manhattan şehri 7 milyonluk bir nüfusu barındırıyor. Manhattan’ın civarı da büyük yerleşim merkezleri ile dolu. Bu merkezler üç Eyalet’in sınırları içinde olmakla birlikte köprüler vasıtası ile birbirlerine bağlanmış durumda. Yaklaşık 50 milyon insan bu bölgede yaşıyor. Bu bölgedeki köprülerin en büyüğü Verrezano Köprüsü. Adını bir İtalyan kaşiften alan bu köprünün uzunluğu 1250 metre. İki küçük yapay ada üzerine kurulmuş bacakları ile Staten Island ile Brooklin’i birbirine bağlıyor. 1979 Yılında hizmete açılan köprünün altından geçerek New York’a varıyorsunuz. Altından geçmek bedava da üstünden geçmek çok pahalı. Araba başına 15 dolar gibi yüksek bir ücret alıyorlar. Bizim Boğaz Köprüleri çok pahalı diyenlerin kulakları çınlasın. Bu köprü iki katlı olup hemen yanına demirlediğimiz halde hiç trafik sıkışıklığına rastlamadım. Her halde 15 dolar pahalı gelmiş olmalı ki insanlar genellikle toplu taşım araçlarını kullanıyorlar. Çin’de de köprüler çok pahalı. Geçiş için 45 Yuan ödüyorlar. Yaklaşık 5 dolar. Çin’lilere göre çok büyük bir para bu. Altından geçtiğim diğer bir köprü ise “Bayonne Bridge.” Bu köprü Staten Island ile Bayonne Şehrini birbirine bağlıyor. Bu köprü küçük olmasına rağmen yine de paralı. Zaten ABD’de neredeyse bütün köprüler paralı. Sadece eski küçük köprülerden bir kısmı yaya ulaşımına açık ve ücretli değil. Hemen yakınına yanaşarak yükümüzü yüklediğimiz diğer bir köprü de New Jersey Turnbike Bridge. Bayonne şehrini Newark Havaalanına bağlıyor. Hemen arkasında eski bir demiryolu köprüsü var ve açılıp kapanabilir cinsten. Bizim Unkapanı Köprüsüne benziyor. Elbette New York’un köprüleri bu kadar değil çok güzel başka köprüler de var. Fakat benim aktarabileceğim sadece bunlar. Eğer köprülerin lüzumu konusunda bir parça katkıda bulunabildiysem ne mutlu bana. Kalın sağlıcakla… 07.09.2009 E-Posta: [email protected] |