Mehmet KARA |
|
Okumanın önündeki engelleri kaldıralım |
Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Ramazan ayı dolayısıyla açılan kitap fuarları devam ediyor. Ancak geçtiğimiz yıllara göre insanların kitap alma oranları hayli düştüğü gözleniyor. Bunun birçok sebebi var. Bunların başında teknolojinin gelişmesiyle bilgiye daha zahmetsiz ve daha kolay erişebildiği için kitaba ilginin azalması gösterilebilir. Diğer bir sebepte insanların alım gücünün düşmesi. İnsanlar yiyeceğinden, giyeceğinden kısamayınca ilk akla kitap ya da gazete almamak oluyor. Diyanet Vakfı’nın Ankara Kocatepe Camiinde açtığı fuara neredeyse her gün gidip birkaç saat kalıyorum ve insanlarla konuştuğumda bunları dile getiriyorlar. Son birkaç senedir de yayıncılar da fuar kira fiyatlarından oldukça şikâyet ediyor. Hatta geçtiğimiz yıl bazı yayınevi sahipleri imzalar toplayıp Vakfın merkezine gönderme gereğini bile hissetmişlerdi. (İmzalı dilekçeleri gönderdiler mi bilemiyorum..) Kitapları okuyucuyla buluşturmak için 28 yıl gibi çok uzun süreden beri fuar tertip eden Diyanet Vakfı’nı tebrik ediyoruz. Ancak, bunun yanında kira fiyatlarını düşürmesini isteyen yayıncıların “Eğer böyle devam ederse fuara katılacak yayınevi bulamayacaklar” şikâyetlerini iletmiş olalım. Böyle olursa da okuyucu ile kitabı buluşturmak daha da zorlaşacak. Yayınevlerinin bir diğer isteği de, öğrenciler tatilde olduğu için fuarların Kutlu Doğum Haftasına alınması… Bu arada insanları kitap okumaktan alıkoyan en büyük etkenler arasında televizyon, internet ve cep telefonu geliyor. Bu iletişim araçlarının yararları yanında bu mânâ da zararları da oluyor. Özellikle internet kafeler adeta tuzak… Hele hele bir hastalık haline gelen cep telefonundan mesaj gönderme var ki, çocuklar dahil bütün herkesi okumaktan alıkoyduğu gibi, anti-sosyal hale getiriyor. Özellikle gençler arasında yaşanan bu mesajlaşma o kadar ileri boyutlara geldi ki, yüz yüze geldiklerinde konuşamayanlar iş mesajlaşmaya gelince parmaklarını takip etmekte bile zorlanıyorsunuz. GSM firmaları da insanları bağımlı yapmak için mesajlaşmayı bedava dahi yapıyorlar. *** Burada yeri gelmişken, kitap okuma alışkanlığının gittikçe azaldığını gösteren bir anketten bahsedelim. Öncelikle çalışmayı yapan Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı’nın şu tesbitini aktaralım. “Türkiye’de kitap okunmamasının nedeni birey değil, eğitim ve kültür politikaları başta olmak üzere sistemin kendisidir. Sistem ve rejim kitap okumayı teşvik etmiyor…” “Gençlik Okumuyor!” başlıklı araştırma da kültür, eğitim ve bilim merkezleri olması gereken kütüphanelerde kitap okutma stratejilerinin olmadığı, kitapların halen e-kitap haline getirilemediğini, oysaki çağımızda kitabın, okurun evine, otomobiline, ayağına kadar götürülmesi gerektiği dile getirildi. Araştırmadan birkaç çarpıcı rakam verelim: 2009 yılı itibariyle Türkiye’de toplam 45 çocuk kütüphanesi, 14 yazma eser kütüphanesi ve 55 gezici kütüphane olmak üzere toplam bin 152 kütüphane olmasına karşılık Almanya’da 10 bin 531, İngiltere’de 4 bin 620, İspanya’da 5 bin 209 kütüphane bulunuyor. Türkiye’deki kütüphanelerde 13 milyon kitap olmasına karşılık, Bulgaristan’da 46 milyon, Rusya’da 739 milyon, Almanya’daki kütüphanelerde 104 milyon kitap mevcut. Türkiye’de kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 493 bin 500 iken, İran’da 7 milyon, Fransa’da 16 milyon, İngiltere’de 35 milyon kütüphane üyesi bulunuyor. Almanya’da 7 bin 500 kişiye 1 kütüphane düşerken Türkiye’de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşmektedir ki öte yandan Türkiye’de 95 kişiye bir kahvehane düşüyor. Kişi başına düşen kitap sayısı Almanya’da 25 bin, AB ortalaması 16 bin iken Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısı 6 bin olarak ortaya çıkıyor. *** Sadece bu rakamlar bile Türk insanının okumadaki eksikliğini göstermesi açısından yeterli değil mi? Tam tersi olması gerekirken maalesef rakamlar bunu gösteriyor. Bu durumun değiştirilip okuma alışkanlığının arttırılması gerekiyor. Bunun içinde resmî ya da özel kurumlar üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeli. Son sözümüz de şu olsun: Haydi kitap okumaya… Bırakın cep telefonlarınızı, kapatın internetinizi, televizyonunuzu kitap okumaya koşun… Fuarlar sizleri bekliyor. Hem de indirimli kitaplarıyla… Çünkü okuyan ve düşünen birbirini daha iyi anlar. 06.09.2009 E-Posta: [email protected] |