31 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Fatma Nur ZENGİN

Başörtülü, ama…


A+ | A-

Türkiye’ye gelmek, insanın Türkiye gerçeklerinin ortasında buluvermesi oluyor kendini. “Ülkem bu sefer beni özlemiştir,” gibi safça, çocukça, masumca bir inanca sarılıp, hayal kırıklıkları bir bir yüzüne çarpınca insanın, “acaba?”lar çoğalıyor…

Yaşamış olduğun başka bir ülkede, yabancı olmana, onlardan olmamana rağmen, onlardanmışsın gibi karşılanmanın aslında ne kadar güzel bir şey olduğunu keşfettim. Yahut gidip, vakit geçirdiğin onlarca ülkede, her zaman güler yüzle karşılanmanın sıcaklığını yeni fark ettim. Bütün bunların hepsini, ülkeme döndükten sonraki zaman dilimi içerisinde, başkaları tarafından kurulan farklı konulardaki cümlelerin ilk iki kelimesi fark ettirdi bana: “Başörtülü, ama…”

Aslında, sürekli kendimle ilgili olan bir durumu belirtiyor gibi olduğumu hissettiğimden midir veya tema çeşitliliğini savunuyor oluşumdan mıdır, bilinmez, bu konuya dair pek bir şey yazmıyorum. Ama bazen öyle bir an geliyor ki, haftalardır yazmak istememe rağmen, bundan başka hiçbir konuda yazamadığım gibi bir gerçek ortaya çıkıyor. Sonra “başörtülü, ama…” gerçeği geliyor insanın karşısına…

Bu cümlenin devamı nasıl biliyor musunuz? En yaygın örneği: “Başörtülü, ama iyi bir kız” cümlesi… Düşünsenize, bu cümle nasıl yorumlanabilir: “bütün başını örtenler kötü, ama bu nasıl olduysa iyi biri.” “Hasta, ama kurtulma ihtimali var.” “Şimdiye kadar kimseye zarar vermemiş.” “Başörtülü, ama rahatsızlık vermez.” Eğer muhatabı değilseniz, insana nasıl rahatsızlık verdiğini anlamak zor bu cümlenin. İçinde, kesinlikle toplumu bölme ve birini diğerinden alçak görme ve diğerlerine hastalıklı gösterme anlamını da barındıran, nadir durumlarda, tam bir masumiyetle söylenmiş olan bu kelimeler, bütün dünya görüşlerine saygıyı baş tacı etmiş benim için, oldukça şaşırtıcı. Evet, “sen deli misin? Burası Türkiye” çığlıklarını duyuyorum. Fakat bu “birini ötekileştirme, diğerini berileştirme” mantığının insanları esir almasını ve de insanların farkında olmadan bu halkanın parçaları olmalarını anlayamıyorum. “Öteki”leştirdikçe, ötekileştiklerinin farkında olmayan bu insanlar, benim hakkımda, “ başörtülü, ama…” diye başlayan cümleler kurduklarında ve kuranları rahatsız olmadan dinlediklerinde, yine farkında olmadan, benim de onlar hakkında “elma sevmiyor, ama,” “oruç tutmuyor, ama,” “Mısır’ın nerede olduğunu bilmiyor, ama” diye başlayan cümleler kurmama sebep oluyor. Beni ötekileştirirken, kendilerini uzaklaştırmalarının, benim bu oyuna dâhil olmayacak kadar farkındalığı yüksek biri olmam sayesinde, gerçekleşmediğini de bilemiyorlar.

“Başörtülü, ama…” düşüncesi yahut cümlesi ile ahbap olanların bir kısmı ise, daha korkunç bir eğilim göstermekteler: “ama”nın arkasından söyledikleri inandırıcı yahut yeterli değilse eğer, o zaman karantinaya alınası, odalara kapatılası, ayrı tutulası kişilermiş gibi toplumsal figür haline getirdikleri insanları koyacak yer bulamamak. Bunu uçağa binerken de görebiliyorsunuz, farklı bir ülkede sizi yolda gören bir Türk’ten de hissedebiliyorsunuz. Girdiğiniz bir lokantada, kaldığınız bir otelde de pekâlâ karşınıza çıkabiliyor. Ha, ben gülüp, geçiyorum; belki yaşımın çok üzerinde bir olgunluk örneği sergiliyorum, duruma ironik yorumlar getiriyorum ve bir şekilde umursamıyorum. Ama, bazı hak ve özgürlüklerin belli yerlere girerken kısıtlanmasından, daha korkunç olan bu toplumsal gerçek ve planlı bir şekilde meydana getirilmeye çalışılan bu atmosfer, herkesi aynı etkilemiyor. Kutuplaşmalar, ayrılıklar artıyor ve çoğalıyor. Bundan bilmem kaç yıl sonraki hükümetlerin, yüzlerce “açılım” yapmasını gerektirecek boyuta ulaşması ihtimali ise sadece korkutuyor.

Bütün bunlardan sonra bazen diyorum ki; “şimdi ben hayal kırıklıklarımı bir, bir toplasam… Yorgunluğumu gizlediğim bugünümü, umudumu sakladığım yarınlarımı bulabilmek için terk edip yola çıksam… Yıllardır bekleneni görememenin bir işaret olması ihtimalini göz ardı etsem… Türlü, türlü yollara düşsem, huzur dolu yerlere kaçsam… Çözümün bir parçası olmaktan uzak olmak beni ne kadar yorar?

Not: Her hafta yazmaya niyet etmeme rağmen, yazamayışımdan dolayı affınıza sığınıyorum.

31.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.07.2009) - Slovenya’nın karşı mahalleleri….

  (21.07.2009) - Yo no busco, encuentro…*

  (26.05.2009) - Fişavi’nin fıstıkçılarına ve Kahire’ye dair….

  (12.05.2009) - Annem ve yeşil erik

  (05.05.2009) - Akrepsiz, yelkovansız ülke

  (28.04.2009) - Festivallerin içinden...

  (14.04.2009) - İstanbul’u sevmezse gönül, aşkı ne anlar?

  (07.04.2009) - Sigaranın dumanı

  (31.03.2009) - Alkol almadan da sosyalleşebilmek...

  (17.03.2009) - iki farklı sergi

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.