31 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Recep TAŞCI

Kriz ve demokratik açılım


A+ | A-

Başbakan Erdoğan kürsüde, salon tıklım tıklım.

Dinleyiciler pür dikkat, büyülenmiş gibiler.

Ta ki bir kadın sesi bu havayı bozuncaya kadar.

-Kriz var, işsizim.

Başbakan sinirleniyor, önündeki beyaz camdan geçen metin dışına çıktığı zamanlarda olduğu gibi soğukkanlılığını kaybediyor;

“Ne krizi, sen krizden ne anlarsın, enflasyon yüzde 30’lardan yüzde 6’lara düştü, haberin var mı?” mealinde sözlerle kadını azarlıyor, kadın ağzı kapatılarak karga tulumba salondan atılıyor.

Ne var bunda, hergün benzer olaylar yaşanmıyor mu, diyebilirsiniz.

Doğru, çok daha renkli ve üzücü sahneleri TV ekranlarından izliyoruz, kanıksadık, üzerinde durmaya değmez.

Değmez de, başbakanın krizden ne anladığını bir defa daha göstermesi bakımından ö- nemli.

Krizi enflasyona endekslemiş, ”enflasyon düştüğüne göre kriz miriz yok” demek istiyor.

Vatandaş ise ”İşsizim, kriz var” diye bağrıyor.

Ayrı telden çalınıyor, havanda su dövülüyor.

Öyleyse kriz tanımında uzlaşalım.

Kriz nedir?

Ekonominin hastalanmasıdır.

Hastalığın en bariz göstergesi;

Enflasyon mu?

İşsizlik mi?

Sormak bile abesle iştigaldir.

İnsanlar işsiz, karınlar açsa, ”enflasyon sıfır olmuş” neye yarar.

İş ve aş sağlamayan ekonomi hastadır, krizdedir.

İşsizlik gerçekten ürkütücü boyutta mı abartıyor muyuz?

TÜİK Mayıs ayı işsizlik rakamlarını açıkladı.

İşsiz sayısı bir yılda 1 milyon 179 bin kişi artmış.

Toplam işsiz sayısı 3 milyon 382 bin kişiye ulaşmış.

Her dört gençten biri işsiz.

İş aramaktan umudunu kesenlerle birlikte işsiz sayısı 6 milyonu aşıyor.

Bunlar resmî rakamlar.

Ekonominin krizde olduğunu ispatlamaya yetmiyor mu?

Şimdi başbakanın sesini duyar gibiyim.

“Tutturmuşlar bir işsizlik, işsizlik edebiyatı, bütün dünyada işsizlik var.”

Haklı, küresel kriz bütün ülkeleri vurdu, milyonlar işsiz kaldı...

Kaldı da Türkiye rakipsiz, hemen hepsini solladı.

Letonya ve Estonya gibi semt devletlerini saymazsak ülkemiz; Güney Afrika ve İspanya’dan sonra dünya 3’üncüsü.

Sıralama bu.

İşsizlikte şampiyonluğa koşan bir ülke...

Mazeret üretmeye çalışmayalım.

Sorunun ciddîyetini kabullenip istihdam sağlayıcı köklü ve kalıcı tedbirler için kolları sıvayalım. Sosyal patlamaların önlenmesi ve iç barışın devamı için buna mecburuz.

Ayrıca işsiz güçsüzlerin ağırlıkta olduğu toplumlarda demokrasi de sağlıklı işlemez.

Söz demokrasiye gelmişken, başbakanın toplantısında yaşananları bir de bu açıdan irdeleyelim.

İnsanları azarlamak, susturmak, dışarı atmak...

Hiç yakışmıyor.

Hele demokratik açılım lâflarının gündemden düşmediği şu sıralarda.

Haksızlık etmeyelim, demokrasiyle bağdaşmayan bu tür davranışlara sadece başbakanın toplantılarında değil, maalesef hemen hemen her platformda şahit oluyoruz.

Partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, derneklerde de aykırı sesler susturuluyor, şiddet kullanılıyor, muhalif adaylar yaka paça kürsüden indiriliyor, yönetimler sancısız değiştirilemiyor ya da hiç değişmiyor.

Bireysel ilişkilerimizde de durum pek farklı sayılmaz. Kişisel problemlerimizi belli nezaket ve zarafet çerçevesinde konuşmada zorlanıyor, kabalaşıyoruz.

Hükümetin ortaya attığı demokratik açılımın muhtevası henüz bilinmiyor.

Bilinen şu:

Hoşgörü ve saygının hakim olmadığı, fikirlerin serbestçe ve korkusuzca dile getirilmediği, tabuların yıkılmadığı toplumlar demokratikleşemez.

Bunun için esas görev liderlerimize düşüyor.

Hayret ve ibretle izlediğimiz ”hakaret açılımını” kapatıp ”demokratik açılım” yolunda ilk somut adımları atmalarını, söz ve davranışlarıyla topluma örnek olmalarını bekliyoruz.

Ama her şeyden önce demokrasi önündeki en büyük engelin, sık sık krizlere maruz kalan zayıf ekonomiler olduğu gerçeğini de unutmayalım.

31.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.08.2009) - Ne bekleniyor?

  (17.08.2009) - Kimin borusu ötecek?

  (10.08.2009) - Tam dumansız trafik sahası

  (03.08.2009) - Dumanını yel, parasını el alır

  (27.07.2009) - Geleceğimize kurşun sıkıyoruz

  (20.07.2009) - Treni kaçırmadan

  (13.07.2009) - Futbolda adalet yok

  (06.07.2009) - Rakamların dili

  (29.06.2009) - IMF’siz yola devam

  (22.06.2009) - Yeniye destek, eskiye köstek (2)

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.