25 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Nurullah AKAY

Kendimizi tanımak için düşünelim


A+ | A-

Bu kâinat ne için yaratıldı? Bu içinde yaşadığımız dünya gezegeni neden hayat sahiplerinin yaşayabileceği bir duruma getirildi? Neden biz insanlar bu dünya hanına en teçhizatlı misafir olarak gönderildik? Neden hiçbir varlığın üstlenemediği sorumluluğu Âdemoğulları üstlendi? Neden bir süre yaşadıktan sonra ölümle bu dünyadan ayrılmak zorunda kalmaktayız? Yaratıcımız sadece bizi bu dünya hayatı için mi yarattı? Ölümden sonra bizleri neler beklemektedir?

Kendimizi tanımak ve niçin bu dünya hanında misafir edildiğimizi anlamak için zaman zaman zihnimizde sorular peşi sıra dizilmektedir. Düşününce, cevaplandırılması gereken o kadar çok ciddî soruların olduğunu anlıyoruz ki, dünyanın kayda değmez hâdiselerine zihnimizde yer vermemizden dolayı hayıflanıyoruz adeta.

Oysa mükemmel bir şekilde yaratılan biz insanlar, bu mükemmel yaratılışı, her yönüyle mükemmel olan bir Yaratıcı’ya vermemiz gerekmektedir. Çünkü O Yüce Yaratıcı, bizleri, Kendisini tanımamız, anlamamız ve ortaya konulan kaide ve kurallara uyarak yaratılışın mânâsına uygun yaşamamız için yaratmıştır.

Hayatımızdaki her gerçek, bize insan olarak en güzel bir şekilde olmanın yolunun Kâinat Sultanını tanımaktan ve O’na kul olmaktan geçtiğini göstermektedir. O İlâhî nuru göz önünde bulundurmadan hayata baktığımız zaman, karşımıza insan ruhunun altından kalkamayacağı, bakmaya dayanamayacağı korkunç manzaralar çıkacaktır.

İnsan ruhunun aydınlık âlemler için yaratıldığını, karanlıklarla yokluklara mahkûm olan bir hâlete lâyık olmadığını, hayatın bütün cilveleri bize hatırlatmaktadır. Her şeyden önce ruhlar, Kâinat Rabbinin varlığını düşünmeye muhtaçtır. İnsanlık gerçeği, hava ve su gibi imana ihtiyaç duymaktadır. Allah’a iman kalesi ruhların kurtuluş bulduğu bir sığınaktır. O Sultan-ı Kâinat’tan başka biz insanları huzura kavuşturacak, yakıcı ve kavurucu azaplardan kurtaracak başka bir mercî bulunmamaktadır.

Dünya hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği üzerinde düşünmemiz ve bu fani dünya hayatıyla nasıl bâkî bir hayat kazanabileceğimiz üzerine kafa yormamız gerekir. Hem dünya hayatımız hem de ölümden sonraki ahiret hayatımız için, baktığımız her şeyde, meydana gelen her hadisede Rabb-i Rahîm’in ismini bulmalıyız.

“Bugün Allah için ne yaptım?” sorusunu kendimize sorduğumuz zaman, “Bugün Rabbimin bana farz kıldığı ibadetlerimi yaptım, O’nun bana haram kıldığı şeylerden uzak durdum, O’nu razı etmek için elimden geleni yaptım, her şeyden çok O’nu düşündüm” diyebilmeliyiz.

Allah’ı her an düşünmek ve her an O’nun rızasını hedef ittihaz etmek, insanı dünyevî işlerde bile muvaffak kılacak, onu varlıkların en değerlisi hâline getirecektir. Böyle bir insan, insanı gerçeklerden uzaklaştırıp Rabbine asi bir duruma getirmeye çalışan şeytanlara karşı muzaffer olacak ve imtihanı kazanmak için büyük bir adım atmış olacaktır.

Evet, Rabb-i Rahimi tanımak ve O’na kul olmak insanlığın en önemli görevidir. O’nun Yüce Resûlü (asm) biz insanlara bunu öğretmiştir ve öğretmeye devam etmektedir. Gerçek bir insan olmak için rahmeti nihayetsiz Hâlıkımızın, Hz. Muhammed (asm) ile bize göndermiş olduğu Kur’ân hakikatlerini hayatımıza geçirmemiz gerekmektedir.

İnsanlığın medar-ı iftiharı Peygamberimiz (asm) bizlere en güzel rehberdir. Nur-u Muhammedî ile insanlık ancak gerçek mahiyetine kavuşabilir, yaratılan her şey ancak o nurla mânâ kazanabilir.

Kâinatın Rabbi tanınmazsa, Nur-u Muhammedi’den (asm) istifade edilmezse, hayat karanlıklara bürünür, bütün güzellikler çirkin ve korkunç birer düşman gibi görünür. Duâ edelim ki Rabbimiz, O’na en iyi bir kul olmamız için bize güç ve kuvvet versin, bizi Habib’inin (asm) yolunun yolcusu etsin. Bizleri bu çöllerde mahvettirmesin, rızası dairesinde yaşayan bir kulu hâline getirsin...

25.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.08.2009) - Ruhum “arayış” diyor

  (11.08.2009) - Yiyiyormuş gibi yapan sahabî

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: yemek tarifleri- Risale Çocuk- yemek tarifleri - Risale-i Nur- Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yemek Tarifleri - Makdis