Halil USLU |
|
Bir vefat, bir düğün |
Nüfusun büyümesi, cemaatlerin çoğalması, dostların geniş tabakalara yayılması, bizleri kısa zaman diliminde düğünlerden ölümlere götürmektedir. Esasında ölümler, ebediyete inananlar için Hz. Mevlânâ’nın ifadesiyle “şeb-i arus” yani dügün gecesi, yani sevgiliye kavuşma ânı. Onun için Hz. Mevlânâ, Hakk’a vuslatının son anlarında yakınlarına, aile dostlarına ferman eder: “Pilavları yapın, helvaları dağıtın.” Bu haslet, Mevlevîlerce asırlardır devam eder. Geçtiğimiz pazar günü Hakk’a vuslat eden, demokrat, şefkat kahramanı ve hayırsever annemiz Zeynep Özel merhumenin, Karaman ilimizdeki defin işlemine ve taziyesine arkadaşlarımla katıldık. Kendi evinin bahçesinde toplanan can dostlarına günün mânâ ve ehemmiyeti üzerine yaptığım konuşmada, Hz. Mevlânâ’nın bu durumunu takdim etmiştim. Yemekten sonra bir “kast-ı tevafuk” Zeynep annemizin oğlu, eski milletvekilimiz, kıymetli kardeşim Recep Özel’in eşi Nurdan Özel hanımefendi, bugüne has olarak getirdiği özel helvaları misafirlere ikram ettiler. Özel ailesi fevkalade bir teslimiyet ve numune-i imtisâl bir tavır ve âhenk içinde idiler. Çünkü 15 gün önce de Recep beyin eşi Nurdan kardeşimizin babası, can dostumuz Hasan Aktunç ağabeyimiz, Hakk’ın rahmetine vuslat etmişti. Takdir-i İlâhî, iki hafta sonra ise bu sefer Recep Özel beyin annesi vefat etti. Ayrıca her iki mevtânın üç aylar içinde ve Ramazan-ı Şerif öncesi dar-ı bekaya avdet edişi çok harika bir vuslattır, çoklara nasip olmaz… Zeynep teyzemiz, münevver bir hanımefendi idi. 95 yaşında olmasına rağmen hafızası, ülkenin meselelerine vukufiyeti, neşriyatı takibi, yoksullara çare feryadı ve ihtilâl dönemlerinde dahi demokrat misyondan taviz vermeyen şehameti unutulmaz bir hadise ve genç bayanlara bir ders-i ibrettir. Bu nevî hanım annelerimizin sayıları çok azaldı. Hüzün duydum, cenazeye ulaşmak için çok gayret gösterip A. Çömçe hocanın himmetleriyle yetiştim. Gözlerim doldu, çok duygulandım. Ruhu ebeden şad olsun.. Gerek bu vefat konuşmamda, gerekse cenazeden bir hafta önce muhterem ağabeyimiz Fikri Günen’in Ereğli ilçesinde geniş bir zeminde deruhte ettikleri torunlarının sünnet merasiminde de dediğim gibi; Dünya Sağlık Teşkilatı’nın tespitine göre, büyük dünya ailesinde günde 400 bin çocuk dünyaya gelmekte ve yılda takriben 56 milyon kişi vefat etmektedir. İlâhî takdir ve nizam-ı Rabbânî böyle. Bir yanda düğünler, bir yanda vefatlar... Yine tespitlere göre; 7 milyarlık dünya ailesinin erkek kısmının yüzdü 34’ü sünnetli. Hıristiyan dünyasında sünnete uyanlar da gittikçe artmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz yıllarda Kanada’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından düzenlenen “AIDS Hastalığından Korunma” başlıklı sempozyumda, ABD eski devlet başkanı Bill Clinton, konuşmasında: “Bizler artık Hz. Muhammed’in (asm) sünnetine yeşil ışık yakmamız lâzımdır” demiştir. Bunlar gösteriyor ki; yapılan her işte insanlık âlemine örnek olmak lâzımdır, cenazeden sünnet düğünlerine kadar. Günen ailesinin sünnet düğünü de model düğündü. Çünkü o kalabalık salonda Kur’ân tilâveti, ilahi sesleri, mevlid-i şeriften parçalar ve günün mânâsına uygun konuşmalar oldu. Bu cihetle uzun yıllar iman-Kur’ân davasında, karada denizde, dört mevsimde ve Türkiye’de-Almanya’da 40 yılı aşkın manevi bir rüzgâr içerisinde birlikte koştuğumuz dâvâ arkadaşım Fikri Günen’i ve ailesini tekrar tebrik ediyorum. Ayrıca hem Özel ailesinin cenazesine, hem de Günen ailesinin sünnet düğününe iştirak eden aziz can dostlarımı, melekler gibi ben de alkışlıyorum. 21.08.2009 E-Posta: [email protected] |