H. İbrahim CAN |
|
Irak'taki intihar saldırılarının ardında kim var? |
Önceki gün Bağdat’ta patlayan bombalar 95 masumun hayatına mal olurken, 600 kişiyi de yaraladı. Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları harap oldu. En güvenli denilen bölge kan gölüne döndü. Peki neden? Sizin aklınıza böyle bir haince saldırıyı kimin ya da kimlerin yapmış olabileceğine dair bir cevap geliyor mu? Amerikalılar gayet isteksiz bir şekilde çekildi Bağdat’tan. Iraklılar o günü bayram ilân etti. Askerî yetkililer Irak’ta durumun gergin olduğunu, bu yüzden şehirlerden çekilmenin iyi bir fikir olmadığını söylerken, Maliki hükümeti kontrolün ellerinde olduğunu ve şehirlerin güvenliğini sağlamak için Amerikan askerine ihtiyaçları olmadığını savundu. Ve daha aradan iki ay geçmeden yüzlerce insan failleri asla bulunamayan intihar saldırıları ile öldü. Amerikalılar Iraklıları, Şiîiler Sünnîleri ve eski Baasçıları suçluyor bu saldırılar için. Amacın da gelecek Ocak ayındaki seçimleri etkilemek olduğu ileri sürülüyor. Sünnîler seçim sonrası kurulacak hükümete dahil olmak isterken, Malikî’nin yine Şiîlerin öncülüğünde bir hükümet kurmayı planladığı yorumları yapılıyor. Malikî hükümeti Bağdat’taki bu tür patlamalara karşı güvenlik sağlamayı amaçlayan koruyucu duvarları kaldırmaya hazırlanıyor. Maksat halka güvende olduğu hissini vermek. Hükümet bunu sağlayamazsa Amerikan güçlerinin çekilmesini ve seçimleri kazanmayı garanti edemeyeceğini biliyor. Peki sizce bu sayılan şüpheliler ve sebepleri size inandırıcı geliyor mu? Neden bu intihar saldırıları genellikle Irak’ta ve Afganistan’da oluyor? Sizce Iraklı rakip gruplar—Şiîler, Sünnîler, Kürtler—intihar saldırıları ile kendi lehlerine bir sonuç elde edebilirler mi? Bunlar benim gibi bir çok kimsenin kafasında dönüp duran sorular. Bu saldırıların failleri bulunana ve başarıyla sorgulanana kadar gerçek cevapları asla bilemeyeceğiz. Böyle bir ihtimalin bulunmadığını ise hepimiz biliyoruz. Bu tür çok bilinmeyenli olaylarda uzmanlar hemen şu soruyu sorar: “bu olaydan kimin çıkarı var?” Çünkü çıkarı olmayan birisi ya da birileri bu tür saldırıları gerçekleştirmez. Irak’taki tarafların bu tür saldırılarla bir yarar elde edemeyeceklerini, ülkedeki istikrarsızlığın hiçbir tarafa yarar sağlamayacağını sağduyulu herkes anlıyor. Öyleyse başka kimin çıkarı olabilir? Irak’tan çekilmek istemediğini, kendilerinden sonra Irak’ın iç savaşa düşeceğini, ülkenin yeniden imarının gerçekleşemeyeceğini ileri süren Amerikalılar ve müttefiklerinin kendilerine hâlâ ihtiyaç bulunduğunun anlaşılmasından çıkarı olduğu açık. Irak’ın istikrarsızlığının düşman sayısını azaltacağını düşünenler de olabilir. Son saldırıların profesyonelliği de, saldırılarda yabancı örgütlerin parmağı olabileceği kuşkusu uyandırıyor. Bütün Irak halkında seçimlere doğru şiddetin artacağı korkusu hakim. Bu toplumsal korkuyu beslemek için her şey yapılıyor. Umarız; bir yandan Irak’lı gruplar sağduyulu davranırken, öbür taraftan hükümet bütün imkânlarını kullanıp bu saldırıların gerçek failini ortaya çıkarır. Hiç değilse bu mübarek Ramazan ayını masum insanların huzur içinde geçirmesi için duâ ediyoruz. Not: Bu vesile ile bütün okurlarımın mübarek Ramazanlarını tebrik ediyorum. 21.08.2009 E-Posta: [email protected] |