09 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

İlgisizliğe terk etmek, sokağa bırakmaktan daha acıdır


A+ | A-

Evde, çocuklarla birlikte oturuyoruz. Odanın içinde gezen bir müzik esintisi var. Ama doğrusu biraz da iç karartıcı bir hava sunuyor. Epey bir zaman evdeki kişiler bu havanın etkisi altında kaldılar. Kimseden bir ses çıkmıyor. Bir garip hava oluştu ortamda. Manevî havanın bozulması denen şey bu hal olsa gerek. Odanın içinde gezen ses unsuru, ruh hallerini etkilemeye yetti de arttı bile.

Odayı ve içerideki havayı gözlemledim.

Birbirimize seslenişin ton farkını çok rahat görebiliyordum. Çocuklar için de geçerli idi aynı durum. Bebekleriyle oynarken konuşan küçük kızım, bebeği ile olan diyaloğu pek iyiye gitmiyordu.

Durumu çok net görebiliyordum. Biraz daha gözlemlemek istedik. Durumu eşimle de paylaştım. Yaşadığın ruh hali ile izle biraz. İç havayı gözlemle. Ortamın ruh hali ile müziğin ilişkisini kur.

Müzikler devam ediyordu.

Doğrusu eşim ve ben, bir yazı işleri odası gibi, okuma ve yazı çalışmalarımızı çok ciddî bir çalışma disiplini içerisinde sürdürüyorduk. Adeta şimdilerde yazı saatimiz oluştu gibi. Okumalarımız, yazılarımız ve ihtiyaç duyduğumuz konular üzerindeki fikir teatilerimiz, kendini bu işin bir sorumlusu görme hassasiyeti içerisinde geçiyordu.

Neyse ki, epeyce bir müzik dinletisi sonrasında, laptopun içerisindeki musikî unsurlarını değiştirdim.

Ortamda yine çocuklar oyunlarını oynuyorlar. Yine okuma ve yazı çalışmalarımız devam ediyor.

Ortama bir anda, Dursun Ali Erzincanlı’nın seslendirdiği, Hazret-i Peygamberin (asm) hayatından kesitler dolmaya başladı. Ortamın daha ilk anda havası değişti ve ben de neler hissedilecek diye, dikkatle tepkileri bekliyorum.

İlk tepki en küçük kızımdan geldi.

Kendisine hiç kimse bir şey sormadığı halde, ‘Anne ben iki kez Peygamberimizi (asm) rüyamda gördüm’ diyerek söze başladı. Sonrasında annesi, sonrasında da diğer kızlarım konuya katkıda bulundular.

Tabiî müziğin ortama etkisi üzerinde basit bir uygulama içerisinde olan ben ve eşim, Hazret-i Peygamberin (asm) ismi geçtikçe, onun âleme getirdiği güzellikler konu edildikçe, göz yaşlarımıza hakim olamıyoruz. Zaten olmak da istemiyoruz. Şimdi anlamak ne büyük anlam taşıyor.

Erzincanlı, Hazret-i Peygamberin (asm) doğumunu anlatıyor. Saadetli evden, saadetli odadan bahsediyor. Âlemin nurunun geliş atmosferi paylaşılıyor. Sanki bizim odamıza geliyor beklenen.

Böyle ağlamaklar daha bir anlamlı.

Evin havasını etkilemek ve mânâ katmak

Bu durum ve zamanlar hep yaşandı. Bizim ve çocuklarımızın içinde oldukları ruh hallerini kimlere emanet ediyoruz diye düşündük, kendi kendimize.

Ve işte bu yazı, harf harf, kelime kelime, cümle cümle satırlardaki yerini alırken, yine laptopumuzda aynı Peygamber hatıraları devam ediyordu; “Ey nebi! Âlemlere rahmet geldin, sana salât ve selâm, efendimiz hoş geldin!” diyordu cümleler.

Göçüp gidiyoruz ötelere. O'nun (asm) sevgisi siniyor odamıza. Ve duâlar ediyoruz Allah’a, “Bizi, Resulullah’ın izinden ayırma! Bizi, Peygamberimizin (asm) sevdiklerinden, Peygamberimizi sevenlerden eyle! O'na (asm) lâyık ümmet olmamıza yardım eyle. Beni, annemi, babamı, ağabey ve ablalarımı, eşimi, çocuklarımı ve diğer akrabalarımı imandan Kur’ân’dan ayırma. Bize, Peygamberimizin (asm) sancağı altında toplanmayı nasip eyle. Nefsimize bırakma bizleri.”

Çocuklar oyunlarını oynarken, bir taraftan da sıradaki ezgi ve ilâhileri hafiften mırıldanmaya başladılar.

Güzel sözcükleri dinleyen kulaklar adedince güzel ruhlar yaratıldığını ortamdaki ruh halinden anlıyorduk.

Dünyevî müzik unsurları dinlerken, dünyevî hislerin uyanması; uhrevî musikî dinlerken de manevî hisler uyanması apaçık yaşanan bir tablo idi. İnsandaki hislerin, duyguların, düşüncelerin uyanışı, duydukları, gördükleri ve işittikleriyle oluşmaktadır.

Dinlediklerimizin bu derece hislerimizi uyarıcı olduklarını ancak dikkatle müşahede edince anlıyorduk.

Musikî içerisindeki küçücük bir kelime bizi, Peygamberimizin (asm) dönemindeki bir tabloya taşırken, müzik içerisindeki bir kelimecik de bizde çirkin bir his uyanmasına sebep olabiliyordu.

Etkileşim bu derece kat’i iken, insanın kendini, eşini, çocuklarını televizyonun, radyoların, internetin orta yerine bırakıvermesi, sokağa terk edivermesi gibi kısa süreli de olsa, bir anlam ihtiva ediyordu.

Bunları ifade ederken, meşrû daire içerisindeki beşte bir oranında bulunabilecek ‘keyifli hevesat’ olarak müzik ruhsatını unutmuş değiliz. Ama o beşte birin de çok iyi seçilmesi ve ortama sunulması gerektiği anlaşılıyor.

Hasılı evlerin maddî unsurları kadar, manevî etkileşim unsurları da dikkate alınmalıdır. Bu adeta evimizin ruhu hükmünde olacaktır. Ruhunu kaybeden bir şey nasıl anlamını yetirecekse, evlerimizin de anlamını yitirmemesi gerekiyor.

Bu tamamen, anne ile babanın birer orkestra şefi gibi, evin manevî atmosferini idare etmesinden geçecektir. Ruh eğiticiliği, anne babanın her adımdaki itinasının bir sonucudur.

Hazret-i Meryem filmini izlerken, ertesi gün küçük kızımın filmdeki Hazret-i Meryem’in başını örtme özelliğini takip etmesi ve onun musikî fonunu kendince seslendirmesi, gördüklerimizin, işittiklerimizin etki derecesini göstermesi bakımından dikkat çekici idi.

09.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.08.2009) - Olaylar, birer müşteri gibidir; bazıları çok kâr bırakır

  (26.07.2009) - Yanımızda olmayanın yanında olmalı ve ona yardımcı olmalı

  (18.07.2009) - İmânî sofralarda Hz. Peygamber de var

  (17.07.2009) - Şehirler, mâneviyâtla şekilleniyor

  (16.07.2009) - Kudsî bir bağ: İMAN AKRABALIĞI

  (15.07.2009) - Her okuma programı, bir yenilenme hareketidir

  (12.07.2009) - Gücün, aştığın engeller kadardır

  (04.07.2009) - Pozitiflik bir düşünce dönüşümünün mükâfâtıdır

  (30.06.2009) - Sevmediğiniz insan (varlık) sayısı kadar, negatif enerji taşıyorsunuz demektir

  (20.06.2009) - Allah’ın dağına Nemrut Dağı demişler; artık o, Haşmet dağı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.