H. İbrahim CAN |
|
Davutoğlu ve Çağlayan'ın Irak ziyareti |
ışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın kısa süreli Irak gezisi, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirme amaçlıydı. Türkiye açısından Irak’ın yeniden yapılandırılmasında Türk firmalarına ihale verilmesi, petrol boru hattının sorunsuz işleyişi ve bu hat üzerinden Kuzey Irak Kürt Yönetiminin petrol göndermeye başlamış olması ve dolaylı da olsa PKK’nın tasfiyesi önemli konu başlıklarıydı. Devlet Bakanı Çağlayan ticaret hacminin iki yıl içinde 7 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkarılmasını planladıklarını açıklıyor. Irak açısından ise su meselesi, Türkiye’nin Kuzey Irak Yönetimi ile ilişkileri ve ekonomik ilişkiler sıralaması geçerli. Bu yıl yağışların yoğun geçmesi, Irak ve Suriye’ye akan suyun miktarının artmasına imkân sağladı. Ancak önümüzdeki yıllarda bu üç ülke arasında yine en önemli sorunun su olacağı kesin. İşte Irak yönetimi de bu konuda ortak bir su idaresi ve suyun verimli kullanımı konusunda taleplerde bulunuyor. Iraklı Bakan Zebari de işbirliğine hazır olduklarını vurguluyor. Buraya kadar her şey iyi gibi görünüyor. Ancak Irak’ın Türkiye ile ilişkilerini de etkileyecek iki önemli mesele var. Birincisi Irak’taki mevcut Şiî hükümetin gelecek Ocak ayında yapılması planlanan genel seçimlerden nasıl bir sonuçla çıkacağı. Bu seçimler öncesinde ülkede istikrarı bozucu iç çatışmaların yaşanması ihtimali kaygı verici. Amerika’nın İran Şiî yönetimine karşı sert bir tutum izlerken Irak’ta Şiî hükümeti destekliyor olması ironisi, bu seçimlere nasıl yansıyacak? ABD’nin ülkeden çekilmeye devam ettiği bir ortamda seçim güvenliği nasıl sağlanacak? İran, Irak seçimlerine hangi ölçüde karışacak? Seçim sonuçlarında nasıl bir tablo ortaya çıkacak? Bütün bunlar aynı zamanda Irak’ın Türkiye ile ilişkilerinde de belirleyici rol oynayacak. İkinci mesele ise Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile ilişkilerimizin Irak’ta seçim sonrası kurulacak hükümetle ilişkilerimizi nasıl etkileyeceğidir. Kuzey Irak Yönetiminin Musul ve Kerkük’e ilişkin talepleri ve petrol kaynaklarının paylaşımına itirazları, bu yönetimle Bağdat’ın arasında gerginlik sebebi. Bu gerginliğin nasıl giderileceği belirsiz. Böyle bir durumda Türkiye bir yandan Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile ilişkilerini geliştirirken, öbür yandan Bağdat Yönetimi ile iyi ilişkilerini sürdürebilecek mi? Irak’ın istikrarı ve toprak bütünlüğü elbette ülkemiz için çok önemli. Ancak şurası bir gerçek ki; PKK’nın tasfiyesi meselesi de dahil olmak üzere, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile ilişkilerin sıkılaştırılmasına katkıda bulunan son olumlu adımların sebebi ABD’nin çekilme sonrası bu bölgeyi Türkiye’nin himayesiyle Bağdat yönetimine karşı koruma arzusunda olması. Bunu Bağdat hükümetinin de bildiği açık. Kısacası; yakın dönemde Irak’la zaten iyi olan ekonomik ilişkilerimizin daha da gelişmesi beklentisi, Irak’ta seçimler ve Kuzey Irak Yönetimi ile Bağdat Yönetimi arasındaki sorunların çözümüne endeksli. Umarız seçimler öncesinde Irak’ta -halen anlamsız bir şekilde süren intihar bombalamalarının haber verdiği- kargaşa yaşanmaz ve ülke istikrarı ve düzenini kurmayı başarır. Çünkü bundan en çok yarar sağlayacak ülke Türkiye. 13.08.2009 E-Posta: [email protected] |