02 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

H. İbrahim CAN

Bir insan öyküsü: CIA ve MI5'in işkence ettiği genç


A+ | A-

Binyam Muhammed Etiyopya kökenli İngiltere’ye iltica talebinde bulunmuş ve bu ülkede yaşayan bir genç idi. İngiltere’de rastladığı bir Müslüman’ın ona Taliban’ın uyguladığı “saf” İslam biçimini görmek için Afganistan’a gitmeye ikna etmesiyle yola düşmeye karar verdi. Bir arkadaşının İngiliz pasaportunu ödünç almış ve ona kendi fotoğrafını yapıştırmıştı. Gitti. Orada sıtmaya yakalandı. Hastanede iken 11 Eylül saldırıları oldu. Afganistan’dan kaçan sivillerle birlikte İngiltere’ye dönebilmek için o da Pakistan’a geldi. Ancak Karaçi havaalanında, pasaportundan şüphelenildi ve yakalandı. 2002 yılı başlarıydı.

Amerikalı istihbaratçılar onu önce Pakistan’da sorguladılar. Yetmedi Fas’taki gizli hapishanelerine götürdüler. Burada İngiliz istihbarat servisi MI5’ın ajanları da sorgulayıp işkence etti. Buradan Afganistan’daki Guantanamo olan Bagram üssüne götürdüler. Oradan da Guantanamo’ya. Özellikle Bagram’da yerde yalnızca bir battaniye bulunan karanlık bir hücrede, dört duvara yerleştirilmiş hoparlörlerden 24 saat yüksek sesle Eminem şarkıları dinletildi.

“O karanlık hapishanede ölmüştüm. Yoktum. Orada değildim. Ne gündüz, ne gece vardı” diyor. İnancıyla direnebilmişti bu işkencelere.

Altı yıl on ay süren bu işkencelerden sonra nihayet çıkarıldığı mahkeme onun masum olduğuna karar verdi ve Guantanamo’dan salıverilip İngiltere’ye döndü.

Şimdi İngiliz istihbarat servisi MI5’a karşı hukuk mücadelesi başlattı. Önceleri onu Fas’ta sorguladıklarını inkar eden MI5 ve CIA şimdi belgelerin ortaya çıkması karşısında telaşa düştü. Avukatları işkenceleri anlatan bir CIA raporunun yayınlanmasının istihbarat örgütlerinin çalışmalarını tehlikeye düşüreceğini savunarak engellemeye çalışıyor.

Hiç kimse Binyam’ın yaralanan ruhunu, çektiği çileleri, mahvolan hayatını hesaba katmıyor.

Bu olayın aslında bir çok yönü var. Ama yalnızca iki yönüne bakılması bile ibret alınması için yeterli.

Birincisi; Amerika ve İngiltere, kendi ülkeleri ve dünyada insan hak ve özgürlükleri savunuculuğu yaptıklarını ilan edip, her ülkeye müdahale etme yetkisini kendilerinde görürken, öbür yandan kendi ülkelerinde yasak olan işkenceleri, tutuklamaları ve sorgulamaları yapabilmek için, başka ülkelerdeki üslerinde kurdukları gizli hapishaneleri kullanıyorlar. Yani tam bir ikiyüzlülük. Yaptıkları ortaya çıkınca, kendi ülkelerinin adaletinden kaçabileceklerini düşünüyorlar. İngiltere’nin eski Özbekistan Büyükelçisi Craig Murray, “İngiliz hükümetinin en az altı yıl boyunca yurtdışında işkenceyi kapsayan bir gizli işbirliği politikası yürüttüğünü kanıtlayabilirim” diyor. “Bize, işkenceyi yaptığımız İngiliz olmamak kaydıyla, işkenceyle istihbarat elde etmemiz yasal dediler” diye sözlerine ekliyor.

İkincisi ise; Guantanamo, Bagram ve daha bilmediğimiz kaç ülkedeki gizli hapishanelerde tutulan masum insanların mahvolan yaşamları. Yıllarca hakim önüne çıkarılmadan işkence ve kötü muamele gören bu insanların kaçının oralarda öldüğünün hesabı bile tutulmuyor. Yalnızca kurtulabilen az sayıda insandan yaşananları dinleyebiliyoruz. Peki bu masumların haklarını kim savunacak? Oralardan suçsuz oldukları anlaşılıp salıverildikten sonra, nasıl bir yaşam sürebilecekler? Onları kim rehabilite edip yaşama geri döndürecek? Binyam Muhammed İngiliz vatandaşıydı, İngiliz kamuoyu sahip çıktı. Peki ya Pakistanlı, Afganistanlı, Iraklılar?

Bu soruların cevabı yok. Süpergüçlerin bundan sonra bu tür yasadışı yollara sapmayacağını da kimse söyleyemez. Tek umudumuz onları bu tür faaliyetlere sevk edecek savaşların artık olmaması. Bundan sonraki hayatında Binyam’ı iyileştirip tekrar topluma kazandıracak olan da kalbindeki inancından başka bir şey olmayacak.

02.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.09.2009) - Obama çocuklarımıza hitap etmesin!

  (05.09.2009) - Yol haritasının yolu mu kesiliyor?

  (02.09.2009) - Türkiye, Irak-Suriye krizini başarıyla çözebilir mi?

  (01.09.2009) - Türkiye, Irak-Suriye krizini başarıyla çözebilir mi?

  (31.08.2009) - Türkiye-Ermenistan yol haritası yolda mı kaldı?

  (29.08.2009) - ABD Genel Kurmay Başkanından muhtıra!

  (28.08.2009) - Filistin'in yeni planı: Bağımsız Filistin devleti!

  (27.08.2009) - Rasmussen niye geldi?

  (26.08.2009) - Hüsnü Mübarek: Amerika'nın en sadık müttefiki mi?

  (25.08.2009) - Bosna'da, Sırplar ne yapmak istiyor?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.