H. İbrahim CAN |
|
Hüsnü Mübarek: Amerika'nın en sadık müttefiki mi? |
Geçen hafta Barack Obama ile Hüsnü Mübarek arasında Oval Ofiste yapılan görüşme sonrası ikisi de gülümseyerek, muhteşem bir uyum içinde olduklarını göstermek istediler. Ancak kapalı kapılar ardında konuşulanlar ile iki ülkede bu ittifaka ilişkin yapılan yorumlar, durumun o kadar parlak olmadığını gösteriyor. Hüsnü Mübarek, Amerika’nın en çok ihtiyaç duyduğu dönemde Orta Doğu’da en sadık müttefiklik kadrosunu doldurarak önemli bir adım attı. Amerika, Irak’ı Kuveyt’ten çıkarmak için yana yakıla bir müttefik ararken, Mübarek tereddütsüz bu göreve talip oldu. Birinci Körfez Savaşındaki bu yararlı hizmetlerinden dolayı, Mısır’ın 20 milyar dolarlık borcu affedildi. Bu ittifak sonrasında da sürdü. Halen Mısır, Amerika için üç işlev görüyor: Arap-İsrail barış çabalarında aracılık yapıyor; Hamas’ı kontrol altında tutuyor ve Orta Doğu’da İran’ın nüfuzunu dengeliyor. Hüsnü Mübarek Bush döneminde aynı hoşgörüyü göremediği için beş yıl boyunca Washington’u ziyaret etmedi. Şimdi ise Obama Yönetimi Hüsnü Mübarek’in önemini yeniden fark etti ve Bush öncesi politikasına döndü: Yılda iki milyar dolar hibe ver ve onun ülkesindeki istibdadını, insan hakları ihlâllerini, demokrasinin yokluğunu görmezden gelme. Çünkü Obama İsrail-Filistin barışı ve İslâm dünyası ile ilişkiler konusunda Mısır’a güveniyor. Hem de Gazze saldırıları esnasında Türkiye’nin oynadığı rolü görmezden gelerek. Sırf Mübarek’e ve Mısır’a verdiği önemi göstermek için Obama, İslâm dünyasına Türkiye yerine Kahire’den hitap etti. Bu ziyarette de aynı politikayı işledi: Obama asla misafirini üzecek tek bir söz bile söylemedi. Yalnızca “hâlâ anlaşmazlık konusu olan bazı alanlar olduğunu” söylemekle yetindi. Ancak Obama’nın çok güvendiği Hüsnü Mübarek’in ülkesindeki konumu sallantıda. Enver Sedat’ın halen çözülemeyen suikastının ardından iktidara gelen Mübarek, 28 yıldır ülkeyi bir demir yumrukla yönetiyor. Halen 81 yaşındaki Mübarek, altı suikast teşebbüsünden kurtuldu. Ancak bu kez ülkesini içine düşürdüğü istikrarsızlık ve yoksulluktan kurtarması zor gibi görünüyor. Aslında iktidarını ve bölgedeki etkinliğini hâlâ korumasındaki Amerika’nın müttefikliğinin önemli bir rolü var. Bu himayeyi kaybetmemek için Amerikan ordusunun Irak’tan hızla çekilmesine karşı çıkıyor. Mısır, Arabistan’ın kültür başşehirliğinden zayıf, yoksulluk, yozlaşma ve aşırılıkların arttığı bir istikrarsız ülke konumuna düştü. Dünya Bankasına göre Mısırlıların yüzde 43,9’u günde 2 dolardan daha az para ile yaşıyor. Nüfusun yüzde altmışını oluşturan gençlerin dörtte biri işsiz. Zengin iktidar sahipleri ile halk arasındaki ekonomik uçurum büyüyor. Yüksek enflasyon yüzünden gıda fiyatları geçen yıl yüzde elli arttı. Bu yüzden ülkesini yoksulluk, demokrasisizlik ve özgürlükten yoksunluk boyunduruğu altında inleten, 81 yaşındaki Mübarek, Obama’nın Ortadoğu politikasının temeli olamayacak kadar zayıf bir yapıtaşı. Kim bilir Amerikan yönetiminin Türkiye’ye daha fazla rol yüklemeye çalışmasının altında, bu zayıflığın farkına varması mı yatıyor? Umarız Hüsnü Mübarek, iktidarı kaybetmeden halkına hak ettikleri özgürlükler, insan hakları ve demokrasiyi getirmesi gerektiğini bir an önce idrak eder. 26.08.2009 E-Posta: [email protected] |