26 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Şaban DÖĞEN

Dünya, insanın başına yıkılırsa


A+ | A-

“Dünya sanki başıma yıkıldı!” dediği anlar vardır insanların. Çektiği acı ve ıztıraplar bu sözü söyletir onlara. Ya çok sevdiği biri vefat etmiştir veya servetini kaybetmiştir.

Bir insan vefat edince Anadolu’da yakılar yakılır; güzellikleri, iyilikleri zikredilerek üzüntüler dile getirilir.

Üzülmek, gözyaşı dökmek fıtrattandır. Her şeyde ölçülü ve dengeli olmayı öğütleyen Allah Resûlünün (a.s.m.) ağlamanın fıtrî olduğunu belirttiğini, ancak Kaderi tenkit eder tarzda saç baş yolmayı, etek yırtmanın, Kadere itiraz ve rahmeti tenkit eder tarzda sözler söylemeyi yasakladığını biliyoruz.

Her şeyi nezih olan Sahabenin sair zamanlarda olduğu gibi Resûlullahın (a.s.m.) vefatından sonra söyledikleri de oldukça nezih ve anlamlıydı. Kâinatın Efendisinin (a.s.m.) vefatının şok tesiriyle bir türlü vefatını kabullenemeyen Hz. Ömer, Hz. Ebû Bekir’in, Allah Resûlünün (a.s.m.) vefat edeceğini bildiren âyeti okuması ve onun vefat ettiğini dile getirmesi üzerine yatışmış, sonra da Allah Resûlüyle (a.s.m.) ilgili sitayişkâr sözler serd etmişti.

Bu konuşmalar Resûl-i Ekremin (a.s.m.) yüceliğini beyan sadedindeydi, sırf Peygamber sevgisi adınaydı. Minber yapıldıktan sonra üzerine dayanarak hutbe okuduğu kuru hurma direği Resûlullahtan (a.s.m.) ayrılığına dayanamamış, inlemeye, sızlamaya başlamış, Allah Resûlü (a.s.m.) elini üzerine koyduğunda da sesini kesmişti. Hz. Ömer bu mu’cizevî hadiseyi hatırlatıyor, “Ya Resûlallah! Senin ümmetin ayrılığında ağlayıp sızlamaya o hurma kütüğünden daha lâyıktır” diyordu.

Hz. Ömer Resûlullaha itaatin Allah’a itaatle aynı sayıldığını bildiren âyeti 1 hatırlatarak Kâinatın Efendisinin (a.s.m.) Allah katındaki üstünlüğünün zirveye ulaştığını belirtiyordu.

Resûlullah (a.s.m.) son peygamber olarak gönderildiği halde Allah onun ismini diğer peygamberlerden önce zikretmişti.

Cehennem halkı azap çekerken “Ne olurdu, Allah’a ve Peygambere itaat etseydik!” 2 derlerken Resûlullaha (a.s.m.) itaati, özlemleri Allah katındaki faziletinin en üst dereceye ulaştığını gösteriyordu.

Allah, Hz. Musa’ya taştan su çıkartma mu’cizesi verdiyse Resûlullaha da (a.s.m.) parmaklarından su akıttırmıştı. Hz. Süleyman’a bir günde bir aylık mesafeyi uçabileceği rüzgârı ihsan etmişse Resûlullaha da daha kuvvetli burakı vermiş, aynı gecede Mescid-i Aksa’ya götürmüş, ayrıca manevî âlemleri gezdirmiş ve sabahleyin namazını Kâbe’de kılmasını sağlamıştı.

İsa Aleyhisselâma ölüleri diriltme mu’cizesini verirken Resûl-i Ekreme (a.s.m.) pişmiş koyunu konuşturtmuş, zehirli olduğunu söylettirmişti.

Hz. Ömer daha sonra Hz. Nuh’un kavmi için, Nuh Sûresinde geçen “Ey Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden tek bir kişi bırakma!” 3 şeklinde yaptığı duâyı hatırlatıp, “Eğer sen de bize bedduâ etseydin, bir tekimiz olsun hayatta kalmazdık. Halbuki senin gül yanağını yaraladılar, mübarek dişlerini kırdılar, sen bedduâ etmek şöyle dursun, ‘Allah’ım, Sen kavmime acı. Çünkü onlar bilmiyorlar’ dediğini zikrediyordu.

Efendimizin (a.s.m.) ömrü kısa ve dostlarının azlığına rağmen ümmetinin sayısı Hz. Nuh’un ümmetinden daha çok ve uzun ömürlü olmuştu.

Sonra da Hz. Ömer Resûl-i Ekremin (a.s.m.) tevazuuna dikkat çekiyor; emsaliyle konuşsaydı konuşamaz, emsaliyle evlenseydi kızlarıyla evlenmez; emsaliyle yiyip içseydi kimse yanına oturamazdı. Ama tevazuuyla kendileri gibi davranmıştı.

Hz. Ömer konuşmasının sonunda Allah Resûlünün (a.s.m.) doğru yolu gösteren bir kitap getirdiğine, ona bağlı kalındığında Resûlullaha (a.s.m.) olduğu gibi Allah’ın kendilerine de doğru yolu göstereceğine parmak basıyordu.

Evet, Resûlullaha (a.s.m.) lâyık ümmet ancak onun yolundan gitmekle olunabilir.

Dipnotlar: 1. Nisa Sûresi: 80. 2. Ahzab Sûresi: 66. 3. Nuh Sûresi: 26.

26.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (25.08.2009) - Allah'a giden yol

  (24.08.2009) - Şerefli bir günah

  (23.08.2009) - Cennetten çıkarılış

  (22.08.2009) - Kulun Allah’ı hoşnut etmesi

  (21.08.2009) - Cennete uçuş denemeleri

  (22.07.2009) - Efendi değil, hizmetçi

  (21.07.2009) - Hayatın zevkine varabilmek için

  (20.07.2009) - Hz. Ömer’in hayran kaldığı insan

  (19.07.2009) - Mi'rac mu'cizesinin hatırlattıkları

  (18.07.2009) - Paha biçilmez öğütler

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.