Şaban DÖĞEN |
|
Cennetten çıkarılış |
“Hz. Âdem yasak meyveden yemeseydi de sürekli Cennette kalsaydık daha iyi olmaz mıydı?” Böyle bir soru zaman zaman insanların aklına gelebiliyor. Oysa insan biraz düşündüğünde Cennetten çıkmanın orada kalmaktan daha hayırlı olduğunu hemen anlayabilir. Bunun birçok izahı yapılabilir. Tarih boyunca insanların hâl ve hareketlerine, yaşayışlarına baktığımızda gerçekten Cennete lâyık insanlar kadar Cennete hiç de lâyık olmayan, “Böyleleri için Cehennem olmasa bile yaratılmalıydı” dedirttirecek nice insanların bulunduğunu görürüz. Bu da açıkça göstermektedir ki insanoğlunun başlangıçta Cennete konulması geçici bir süre içinmiş. Sonsuza dek kalabilmek için ise yapılacak bir kısım işler var. On İkinci Mektup’ta açıklandığı gibi birçok hikmetleri var Cennet’ten çıkarılışın. Her şeyden önce insanın yaratılış maksadı, misyonu dünyada bulunmasını gerektiriyor. Âdem (as) babamızla Havva anamızın yasak meyveden yemeleri ise dünyaya gönderilmeleri için sadece bir sebep. Nitekim Hz. Âdem’le Hz. Musa ruhlar âleminde sohbet ederlerken Hz. Musa’nın sorduğu bir soruya karşılık Âdem (as) babamızın verdiği cevap da bunu gösteriyor: “Ey Âdem, sen bizim babamızsın. Cennetten çıkarılmamıza sebep oldun ve bizi perişan ettin?” dediğinde Âdem (as) babamız şu cevabı vermiş: “Sen Musa’sın. Allah seni kelâmına muhatap kılarak üstünlük verdi. Dest-i kudretiyle sana kitap yazdı. Beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği bu hususta beni nasıl kınarsın?”1 Demek bu bir takdir. İnsan nesli dünyaya gelmeliydi. Cennet bir sonuçtu, uçtu, zirveydi. Ona hak edilerek girilecekti. İnsanın yapısı ve yaratılışı dünyada yaşayıp sonra ahirete gitmeyi gerektiriyordu. Çünkü Allah’ın günah işlemekten uzak melekleri vardı. Makamları sabitti onların. İlerlemeleri de, gerilemeleri de mümkün değildi. Yine makamları sabit olarak yarattığı hayvanlar vardı. Cenâb-ı Hak önüne iki yol açılan birinden gittiğinde melekleri dahi geçebilecek, diğerinden gittiğinde de hayvanlardan dahi aşağı düşebilecek bir de insanoğlu yaratmak istemiş ve bu maksatla Hz. Âdem’i yaratmıştı. Yeryüzünün halifesi olma gibi yüksek bir makama yükseltmişti insanı. Cenâb-ı Hakk’ın vekili olacak, O’nun adına tasarrufta bulunacaktı. Dağların, taşların göklerin taşımaktan kaçındığı bu görevin yerine getirilmesi için yeryüzüne gelmeliydi. Cennete amellerin neticesi olarak gidilecek, lâyık olanlar oraya gönderilecekti. İşte bunun için dünyada bulunmalıydı. Yasak meyveden yeme de buna vesile olmuştu.
Dipnot: 1- Müslim, 4:2042. 23.08.2009 E-Posta: [email protected] |