S. Bahattin YAŞAR |
|
“Artık her yerde, Peygamberimi (asm) yanımda hissediyorum!” |
Okuma programından nurlu haberler var! Her okuma programı, öncesi ve sonrasıyla apayrı nimetler taşıyor dünyalarımıza. 30 öğrencimizle, yeni bir Rize okuma programımız, hayatımıza yepyeni güzellikler kattı. Bu iklimden büyük küçük hepimiz etkileniyoruz. Dünyamızın yeni bir donanım kazandığını anlıyoruz. Okumalarımızın değiştiğini, gözlemlerimizin daha bir nurlandığını idrak ediyoruz. Aklımız, kalbimiz, ruhumuz nurla gıdalanıyor. Kıyamet asrında ruhumuz rahatlıyor, derin bir nefes alıyor ve ‘elhamdülillah’ diyoruz. Durum büyükler için böyle olduğu gibi, küçükler için de pek farklı değil. Hatta böyle programların küçüklerin dünyasındaki izleri daha bir büyük oluyor. Bir eğitimci için en güzel şey, yapılan programın müsbet şekilde davranışa dönüşmesidir. Çünkü programın ne kadar etkili ve yapıcı olduğu, program sonrasındaki kişilerdeki davranış değişiklikleridir. Bu gözle, programa katılan gençlerimizin program sonrası davranış değişikliklerini takip ediyor ve duâlar ediyoruz.
İslâm Yaşar’la tatlı sohbetler Program sonrasında gittiğimiz memleketimiz Mersin/Bozyazı’da, öncelikle kıymetli ağabeyim Selahattin Yaşar’la (İslâm Yaşar) tatlı zamanlar geçiriyoruz. Selahattin Yaşar’la geçen zaman dilimleri hakikaten hayatın daha dinî, daha vicdanî ve daha nuranî olduğu zamanlar oluyor. İslâm Yaşar, şükür ki, müstear da olsa, ismini lâyıkıyla taşımaya çalışıyor. Adeta onun davranışlarında İslâm yaşıyor. İslâm'ın hakikatlerini davranışlarla izhar etmek bu olsa gerek.
Bozyazılılara teşekkürler! Mersin Bozyazı’da maddî ve manevî sıcak bir iklimle karşılaşıyoruz. Bozyazılılar, Antalya yolu üzerindeki Nur medreselerini çok güzel tanzim etmişler. Burası, maddî ve manevî tahassüngâh olmuş. Yazın, sıcak ve nemli ortamlarından klimalı odalarda çay içerek risâleler okumak ve dersler yapak çok anlamlı. Bozyazılılar, dershanelerini kendi evleri gibi düşünerek, kendi evlerinde varolan donanımı ve eşyaları, dershanelerinde de istemişler ve her türlü teknolojik aleti deruhte etmişler. Ve klimalı odalar, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi eşyaları temin etmişler. Yani Nur mekânını, her nur kardeşin çok rahat yaz programı içerisinde kalabileceği bir mekân haline getirmişler. Bozyazı’nın o boğucu, nemli yaz sıcağı Nur medresesinde yerini, serin ve selâmetli bir iklime bırakıyor. Biz de buradaki geçen zaman dilimlerimizde oldukça tatlı sohbetler ve maddî ve manevî bir sığınma ortamı yaşamış olduk. Böyle ortamlara bu mekânların çoklukla ihtiyacı bulunuyor. Allah emeği geçenlerden ve sebep olanlardan ebediyen razı olsun. Burada hemen saygıdeğer Arif Kır Ağabeyden, genç kuşak hizmet erlerinden Ersan’dan, Ferhat’tan, Ahmet Beylerden bahsetmeden geçmek olmaz. Şimdilerde ise, yeni yeni hizmet projeleri içerisindeler. Onlara duâlar edelim.
Mustafa Serhat ve Hande Nur’a tebrikler! Yaz programlarımızın bir kısmı, memleketimiz Mersin’in Bozyazı ilçesinde geçiyor. Anne babamızın, ağabey ve ablamızın bulunduğu sıla-i rahim mekânı. Şartları ne olursa olsun, insanın kendi doğup büyüdüğü mekânlar, hatıralarının olduğu topraklar daha bir anlamlı geliyor insana. Bu çerçevede Bozyazı’dayız. Risâle-i Nur Talebeleri her yerde olduğu gibi burada da bir muhteşem duruş sergiliyorlar. Küçük, kıyı ilçesinde ağır, ama istikrarlı, istikametli bir hizmet yürütüyorlar. Nitekim Şubat ayında İnşallah Bozyazı’da bir okuma programı düşünülüyor. İlçemizde bizim Rize program arkadaşımız yeğenim Mustafa Serhat ve ablası Hande Nur ile karşılaşıyoruz. Mustafa Serhat henüz ortaokul öğrencisi, ablası Hande Nur ise, lise dörde gidiyor. Mustafa ve Hande’deki okuma programının yansımalarını anne ve babasından alıyoruz. Geri dönüşüm bilgileri oldukça güzel. Biz de şükrediyoruz. Mustafa Serhat’ın bir cümlesi çok dikkat çekici idi. “Amca, ben daha önce ara sıra namaz geçiriyordum. Ama artık okuma programından sonra namaz geçirmek yok” diyor. Kendi kendime, sadece bu cümleyi duymak için bile bu program değerdi diyorum. Bir şükür daha!
Okuma programları, hayatı programlıyor Okuma programlarının gerçekten hayatı programladığına bizzat şahit oluyoruz. Eşimin başlarında bulunduğu bir programa katılan bayan öğrencimizin, “Ben daha önce akrabaların -gayr-i meşru- düğünlerine falan çok rahat katılıyordum. İnsanların işledikleri günahları gafilce seyrediyordum. Artık gafilce davranışların seyircisi değilim” demiş. Ve bu öğrencimiz bulunduğu semtte annesini de katarak haftalık Nur dersleri başlatmış. İnsan bu haberleri duyar da, nasıl yeni yeni programlar heyecanı içerisinde olmaz. Tebrikler! Tebrikler!
“Peygamberimi her yerde yanımda hissediyorum” Yine program arkadaşlarımızdan Kasım Akıllı ve Mehmet Ersöz, programdan döndükten epey sonra, baktım bana programdaki bir dersi hatırlatıyorlar. “Hocam” diyorlar, “Artık Hazret-i Peygamberi (asm) gittiğimiz her yerde yanı başımızda bir arkadaş ve bir yoldaş olarak hissediyoruz” diyorlar ve ekliyorlar, “Her şey yaratıcısını gösteriyor, yaratıcı bağlantılı olarak düşünülen her şey güzelleşiyor.” Böyle gençler için Rabbime şükrediyorum ve ‘Rabbim böyle imanlı gençlerin sayılarını arttırsın’ diyorum. Bu muhteşem ve muhterem gençleri de alkışlıyorum. Böyle gençlere ahir zaman evliyaları gözüyle bakmak tam yerinde. İşin güzel tarafı da, program gençleri artık birbirleriyle görüşüp konuşuyorlar ve birlikte programlar yapıyorlar. Arkadaş ihtiyacı kaçınılmaz, ama güzel olan, ortak düşüncelerin hakim olduğu, içinde okumaların, namazların bulunduğu arkadaşlıklar kurmaktır. Yaşasın sıdk, ölsün ye’is! Hayatımızın son demlerine kadar nurlar okumaya, nurlar yazmaya ve nurlarla yaşamaya devam diyor ve Rabbimize nurlu programlara devam etmek için söz veriyoruz. Bu sözümüzü yerine getirmemize yardım et Allah’ım! Bizi ve bu gençleri son nefesimize kadar imanla yaşat! Amin. 23.08.2009 E-Posta: [email protected] |