H. İbrahim CAN |
|
41 yıl sonra gelen özür |
Vietnam Savaşı Yirminci Yüzyılın en adaletsiz ve kanlı savaşlarından birisiydi. Amerika’nın şimdi Afganistan’da sürdürdüğü savaşa benzer bu haksız savaşta bir milyondan fazla Vietnamlı sivil öldü. 500 bin ABD askerinin katıldığı ve 1956’da askerî yığınakla başlayıp 1975’te ABD’nin, ordusunu yenilgiyi kabul ederek çekmesiyle sonuçlanan savaşın yaralarının sarılması çok uzun yıllar aldı. İşte o savaş esnasındaki en utanç verici kat- liâmlardan birini gerçekleştiren Amerikalı Teğmen William Calley’in My Lai Köyündeki kat- liâm dolayısıyla özür dilemesi bu acıları tekrar gündeme taşıdı. 16 Mart 1968’de 28 kayıp vermiş 105 askeri kalmış Charlie Bölüğü, ‘bul ve yoket’ emriyle Vietkonglu gerillaları bulmak üzere My Lai köyünü kuşattılar. Köyde hiçbir gerilla yoktu. Zaten tek bir el ateş bile açılmamıştı Amerikalılara. Yalnızca kadınlar ve çocuklarla yaşlı erkekler vardı. Askerler rastgele ateş açıp çoluk çocuk demeden herkesi öldürmeye başladılar. Bir ara teğmen Calley, iki adamına topladıkları 60 sivilin üstüne ateş açma emri verdi. Birisi reddedince kendisi silâhını çekti ve yaylım ateşine tuttu. Hepsi öldü. O sırada Amerikan birliğine yardım için gelen helikopter pilotlarından Hugh Thompson, bu katliâmı görünce dayanamadı. Yere inerek kendi askerlerinin önüne geçip on sivili kurtardı. Birisi Amerikalıların doldurduğu çukurda katlettiği insanlar arasındaki kanlar içinde kıpırdayan bebekti. Ölen yetişkinler ona siper olmuştu. Bu katliâmda 504'den fazla kadın, çocuk ve yaşlı öldü. Sadece öldürülmediler; tecavüz ve işkenceye maruz kalanlar oldu. Bazılarının göğsüne “C Bölüğü” imzası kazındı. İşte olaydan 41 yıl sonra şimdi Teğmen William Calley, “Gün yok ki o gün My Lai’de olanlar için pişmanlık duymayayım” diyordu; “Öldürülen Vietnamlılar ve aileleri için pişmanlık duyuyorum.” Bir yıl sonra ortaya çıktığında Amerikan kamuoyunda savaşa desteğin büyük ölçüde azalmasına sebep olan bu katliâmdan dolayı yargılanan Teğmen Calley önce ömür boyu hapse mahkûm edildi. Ancak Başkan Nixon–büyük ihtimalle aslında emri verenin yüksek makamlar olduğunun ortaya çıkmasından endişe ederek— bu cezayı üç yıllık ev hapsine çevirdi. Ancak Calley’in vicdanı cezalandırmada Nixon kadar adaletsiz değil. O öldürdüğü masumların ruhları, onu her gün cezalandırmaya devam ediyor. Aslında My Lai katliâmı, kendi topraklarında özgürlükçü ve adil, diğer ülkelerde acımasız ve zalim ABD’nin ne ilk ne de son cinayeti. Yakın geçmişte Irak’ta ve halen Afganistan’da gün yüzüne çıkmayan nice örnekleri sürüyor. İslâm âlemine zeytin dalı uzatan Obama, Afganistan’daki savaşı şiddetlendirmek için, müttefiklerini daha fazla asker göndermeye zorluyor. Bu gün şu satırlar yazılırken kimbilir kaç oruçlu masum Afganlı can çekişiyor ya da çile çekiyor. Bu adaletsiz savaşların, masumlara yönelik katliâmların durdurulması için teğmen Calleylerin vicdanlarının harekete geçmesini beklemeyelim. İnsanlık adına bu savaşların durması için hepimiz çaba gösterelim. Bu konuda ISAF’ın komutanlığını yakında üçüncü kez devralacak Türk askerine de önemli görevler düşüyor. My Lai ve dünyanın her yerinde ölen masumlara Allah’tan rahmet, öldürenlere de Calley’in vicdanı gibi vicdan diliyoruz. 24.08.2009 E-Posta: [email protected] |