H. İbrahim CAN |
|
Rasmussen niye geldi? |
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen bugün Türkiye’de. Böylece göreve başladıktan sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yapacağına dair sözünü tuttu. Ancak asıl tutması gereken sözleri henüz tutmadı. Hazreti Peygambere (a.s.m.) hakaret içeren karikatürler dolayısıyla İslâm âleminden özür dilemedi. Hatta NTV muhabirinin “İslâm dünyası ile ilişkiniz açısından İslâm dünyasına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?” sorusunu İslâm sözcüğünü bile geçirmeden geçiştirdi. Roj TV’nin kapatılmasını sağlamadı. Muhabirin bu konudaki sorusunu da “terörle mücadelenin Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi olduğunu biliyorum. Bu yüzden önceliğimi Afganistan’daki görevimize verdim” diyerek cevaplamaktan kaçındı. Türkiye’ye NATO’da ağırlığına uygun bir önem verilmesinin sağlanması konusunda da şu ana kadar herhangi bir teklifte bulunmadı. Peki genel sekreter seçilmek için verdiği bu sözleri yerine getirmemiş olmasına rağmen, hangi amaçla Türkiye’ye geliyor? Maalesef Rasmussen’in Türkiye ziyaretinin gündeminde bu iki önemli konu yok. Onların yerine yine ülkemizin sırtının ‘sen en kahramansın’ diye sıvazlanıp, Afganistan bataklığına daha fazla çekme konusu gündemin ilk ve en önemli maddesi. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasından sonra, NATO’yu Afganistan’da daha sıcak günler bekliyor. Ve Rasmussen daha fazla Türk askerini—daha fazla eğitim birliği dese de— cepheye sürmeyi amaçlıyor. İkinci gündem maddesi ise—NATO’ya nerden görev düşüyorsa—Kıbrıs sorununun çözümünün hızlandırılması. Avrupa Birliğinin Kıbrıs’taki referandum sonrası verdiği hiçbir sözü tutmadığı, Birleşmiş Milletler’in mızıkçılık yapan Rumları sıkıştırmadığı bir dönemde, konuyla ilgisi olmayan NATO Genel Sekreterinin bu konuda Türkiye’ye ne söyleyeceğini gerçekten merak ediyoruz. Üçüncü ve son gündem maddesi ise; NATO ile Avrupa Birliği arasındaki sorunların çözümünde Türkiye’nin desteğinin sağlanması. İki uluslar arası kurum bir güvenlik anlaşmasına varamadı. Özellikle Afganistan’da bundan kaynaklanan sorunlar yaşanıyor. Türkiye ise Avrupa Birliği üyesi olmaması ve Kıbrıs Rum kesiminin de AB üyesi olması dolayısıyla böyle bir işbirliği anlaşmasına haklı olarak karşı çıkıyor. Ama bu konuda da sorun AB’den kaynaklandığına göre, çözümün aranma yeri de Ankara olmamalı. Anlaşılan o ki; Rasmussen’in bu ziyareti vermekten çok almaya yönelik bir çalışma gezisi. Türkiye’den AB-NATO İşbirliği için taviz alınması; Türkiye’nin Afganistan’a daha çok katkıda bulunmasının sağlanması. Peki karşılığında ne teklif ediyor? Hiçbir şey. Belki basınımıza binbir tevil ile olumlu anlamlar yükleyebilecekleri birkaç demeç verecek. Belki iftar saatine denk gelecek bir akşam yemeğinde Müslümanların Ramazanını tebrik edecek ve gidecek. Yani yine beklentilerimizi boşa çıkaracak. Aslına bakarsanız bu konular Rasmussen’in hiç de umurunda değil. Zaten şu an ne Roj TV’yi kapatacak makamda, ne de Danimarka adına karikatürlerden dolayı İslâm âleminden özür dileyecek konumda. Onun kendi gündemi var ve bu gündemi gerçekleştirmek için burada. Vermeden istediklerini alıp alamayacağını yakın gelecekte göreceğiz. 27.08.2009 E-Posta: [email protected] |