H. İbrahim CAN |
|
Avrupa, PKK’nın finans kaynaklarını kesecek mi? |
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları gayrıresmî toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, görüştüğü Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarından PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerinin durdurulmasını istedi. Onlara PKK’nın Avrupa’daki paravan yapılanmasının listesini de verdi. Onlarca yıldır Avrupa PKK’nın en önemli para kaynağı oldu. Geçen yıl Amerikan düşünce kuruluşu The Washington Institute for Near East Policy’nin yayınladığı rapora göre; PKK Avrupa’yı ahtapot gibi sarmış ve uyuşturucu ve insan kaçakçılığından, insanlardan zorla bağış alınmasına kadar bir çok faaliyet yürütüyor. 2007 yılında İngiltere’de öğrendiğime göre; PKK, Kürt kökenlilerin fitre ve zekâtlarına bile el koyuyor. Spiegel Online International’ın bir değerlendirmesine göre Almanya’daki Kürtlerin yılda bir maaşına PKK ‘vergi’ olarak el koyuyor. Tabiî ki en önemli kaynağı uyuşturucu kaçakçılığı. Maalesef bu uyuşturucunun İran üzerinden ülkemize girdikten sonra Avrupa’ya götürülmesi ve satışını engelleyemiyoruz. Ama Avrupa ülkeleri de nedense yalnızca Türkiye karşıtı örgütlere karşı gösterdikleri engin hoşgörü sebebiyle bu faaliyetlerin üzerine gitmiyor. Europol da PKK’nın Avrupa’daki suç faaliyetlerine ilişkin yeterli istihbarata sahip. Her yıl yayınladıkları Terörizm Durumu ve Trend Raporu’nda PKK-Kontragel yer alıyor. PKK’nın her yıl Avrupa’da 100 milyon dolar finansman topladığı tahminleri yapılıyor. Aslında özellikle uyuşturucu ticareti dikkate alındığında bu tahminin yetersiz olduğu anlaşılacaktır. PKK’nın Avrupa’da 400’den fazla örgütü var. Bunların yarısı Almanya’da örgütlenmiş ve paravan ticarî faaliyetler yürütüyor. İki haber ajansı, dört tv istasyonu, onüç radyo istasyonu, on gazete, ondokuz dergi ve üç yayınevi ile de propaganda ve tanıtım faaliyetlerini yürütüyor. Bunların en önemlisi Danimarka’daki Roj TV. İşin ilginç tarafı çoğu Avrupa ülkesinin PKK’yı yasadışı terör örgütü ilân etmesine rağmen bu faaliyetler yürütülebiliyor. Avrupa şirketlerinin PKK’ya silâh satması da önlenmiyor. Yakalanan silâhların önemli bir kısmı Avrupa kaynaklı. Bu durumda Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun girişimi malûmu ilân niteliğinde. Avrupalılar zaten durumu biliyorlar; ama engellemek için hiçbir şey yapmıyorlar. Bu ülkelerde açıkça suç işleyen PKK’lılar hakkında işlem yapmakla yetiniyorlar. Meselâ; Mondiaal Nieuws’a göre; Belçika’da 1996 yılından bu yerleşmiş olan PKK’lılara karşı açılan dâvâların hiçbirinde mahkûmiyet çıkmadı. Bu da yetmemiş gibi açılan bir dâvâda Avrupa Adalet Mahkemesi, PKK’nın terörist örgütler listesine dahil edilmesinin haksız olduğuna karar verdi. Bu verilerin gösterdiği bir gerçek var: Açılım süreci başarıya ulaşacaksa, Avrupalıların da PKK’nın yasadışı para kaynaklarını kurutması sağlanmalıdır. Eğer bu sağlanamazsa, PKK tasfiye edilse dahi, yerine başka bir isimde kurulacak bir örgütün faaliyete geçmesi hiç de zor olmayacaktır. 07.09.2009 E-Posta: [email protected] |