H. İbrahim CAN |
|
Nijerya’da neler oluyor? |
Nijerya’da haftasonundan bu yana süren çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Boko Haram (Kitap Haramdır) isimli şiddet yanlısı, Batının eğitim ve kültürüne tamamen karşı bir grubun, Hıristiyanların iki camiyi yaktıkları iddiasıyla başlattıkları, liderlerinden bazılarının tutuklanmasıyla polis karakollarına yönelen saldırılarda iki taraftan yüzlerce insan öldü ve yaralandı. Peki bu olayları başlatan örgüt nerden çıkmıştı? Nijerya, Batı Afrika’da 140 milyonluk nüfusunun yüzde altmışı Müslüman olan bir ülke. 1960 yılında İngiliz sömürgeliğinden kurtulup bağımsızlığını ilan etti. Petrolün temel gelir kaynağını oluşturduğu ülke –petrol rezervleri bakımından dünya altıncısı-, tüm eski İngiliz sömürgelerinde olduğu gibi istikrarına bir türlü kavuşamadı. İngilizlerin giderken ektikleri nifak tohumları kabile liderleri arasındaki ihtilafların kışkırtılması, bunlara zaman içinde din, milliyetçilik vs. gibi kılıflar giydirilmesi yüzünden bu topraklarda huzur yeşeremedi. 1967-1970 dönemindeki iç savaşta bir milyondan fazla Nijeryalı hayatını kaybetmişti. Bu konuda en güzel sözü Kenya’nın kurucu devlet başkanı Jurno Kenyatta söylemiş: “Beyaz adam geldiğinde onun elinde İncil’i, bizimse topraklarımız vardı. birlikte kiliseler inşa ettik. Sonra beyaz adam gözümüzü kapatıp, Tanrıya beraber dua etmemizi istedi. Gözümüzü açtığımızda elimizde İncil vardı, topraklarımız ise artık beyaz adamındı”. İşte Nijerya’nın yaşadığı da bu dramın ta kendisi. Zenginliğini önce İngilizler sonra da onların yerine bıraktığı diktatörler ve çevreleri almış. Onlara ise yoksulluk kalmış. Her türlü kargaşanın anası olan yoksulluk atmosferinde ülkede din ve mezhep çatışmaları son yıllarda ağırlık kazandı. Ülkedeki 36 vilayetten 12’sinde şeriat ilan edildi. Sık sık diğer dinî grupların tepkileri ve çatışmalara neden olan bu durum, 2002 yılında Muhammed Yusuf tarafından Boko Haram örgütünün kurulmasına kadar uzandı. Şiddet yanlısı olup, Nijer sınırı yakınlarında etkin olan grup, tüm ülkede şeriat ilan edilmesini, 1800’lü yıllardan itibaren Batılı misyonerlerin başlattığı ve halen bu grupların kontrolünde süren eğitimin durdurulmasını istiyor ve Batılı herşeyi reddediyor. Dil olarak da Arapça’dan başka dil konuşmak istemiyorlar. Bu grubu kimler silahlandırdı, kim eğitti, kim destekliyor? Bu soruların cevabı karanlıkta. Özellikle polis karakolları ve araçlarına saldırılar yaparken, son olaylarda saldırılar Hıristiyanlara da yöneldi. Çatışmaların başlangıcında polisin gruba yönelik başlattığı soruşturma ve iki camiin Hıristiyanlarca yakıldığı iddiaları vardı. Ülkedeki diğer İslâmî gruplar örgütün politikalarına karşı çıkıyor. Ancak hiç kimsenin olayları sona erdirmeye gücü yetmiyor. Şimdi liderleriyle beraber 250 militanı Nijerya güvenlik güçlerinin kuşattığı söyleniyor. Binlerce insan yollarda bölgeden kaçıyor. Görünen o ki, Nijerya’yı oldukça zor günler bekliyor. Zira ellerindeki petrol, Batılı güçlerin ağzının suyunu akıtacak kadar çok. Bu durumda istikrarlı ve güçlü bir Nijerya’yı istemeyecek çok taraf var. Bu hırsın bedelini ise her zaman olduğu gibi yine masumlar ödüyor. Temennimiz bu kanın bir an önce durması. İslam adına hareket ettiğini söyleyenlerin önce İslamın barışa ve insan hayatına verdiği önemi öğrenmesi gerek. 31.07.2009 E-Posta: [email protected] |