H. İbrahim CAN |
|
Sözünü tutmayan Rasmussen göreve başlarken |
Türkiye’nin karşı çıktığı, sonunda Obama’nın ülkemize bazı tavizler verilmesini garanti etmesiyle kabul ettiği Rasmussen, NATO genel sekreterliği görevine başladı. Özellikle Peygamberimize (asm) hakaret içeren karikatürlere, özgürlükleri koruma bahanesiyle sahip çıkan, Roj TV’yi kapatmaya yanaşmayan Rasmussen’in bundan sonra ne tür bir politika izleyeceğini göreceğiz. Merkez sağcı Liberal Parti lideri olarak kazandığı 2001 seçimlerinden itibaren Danimarka başbakanlığı yapan Anders Fogh Rasmussen, aslında tam bir liberal. Sosyal Devletten Minimal Devlete adlı kitabında vergilerin azaltılmasını, toplumsal hayata devletin daha az müdahalesini savunuyor. Homoseksüel evlilikleri savunuyor. Irak’ta Amerikalılara iyi bir müttefik olan Rasmussen, ülkesindeki yoğun tepkiler üzerine 2007 yılında askerlerini Irak’tan çekti. Ama hâlen az sayıda askeri Afganistan’da savaşıyor. Bu geçmişi onu iyi bir genel sekreter yapar mı? İlk açıklamalarında Afganistan’da silâh bırakan “ılımlı” Taliban güçleriyle müzakerelerin başlatılması gerektiğini, NATO’nun müdahalesinin başarıdan çok uzak olduğunu söyledi ve Amerika’nın politikasına uygun olarak NATO üyelerinden daha fazla asker ve maddî destek istedi. İslâm dünyası ile de işbirliğine gideceğini tekrarladı. Peki Türkiye’ye verilen sözler ne oldu? Adaylığına koyduğu çekinceyi kaldırmak için Türkiye’nin dört şartı vardı ve bunların kabul edildiği açıklanmıştı: 1-NATO Genel Sekreter Yardımcısının bir Türk olması. Mevcut altı yardımcılık kadrosuna yedincisi ilave edildi. Ancak henüz buraya bir Türk atanmadı. 2-NATO’nun Afganistan özel temsilcisinin Türk olması: Bilindiği üzere eski Dışişleri Bakanlarından Hikmet Çetin, NATO Afganistan Kıdemli Sivil Temsilciliği görevini zaten 2004’ten beri yürütüyor. Askerî temsilcilik ise dönemsel olarak belirleniyor. 3- Rasmussen’in Müslümanlardan karikatür krizi sebebiyle özür dilemesi: Rasmussen hepimizin gözüne bakarak bu konuda özür dilemedi. 4- Roj TV’yi kapatma: Rasmussen’in özel kalem müdürlüğü görevine getirilen Jesper Vahr, hâlen yürütülen soruşturma sonucunda savcılığın öngörmesi halinde Roj TV’ye bir ceza uygulanacağını söyledi. Yani Roj TV’nin kapatılması söz konusu değil. Verilen sözlere ve yapılanlara bakılırsa, Rasmussen’in NATO genel sekreterliği görevine atanması için, Türkiye’ye verilen sözlerin en önemlileri yerine getirilmedi. Bu sözlerin bundan sonra tutulacağını –genel sekreter yardımcılığı hariç- beklemek pek mantıklı olmaz. Buna göre; Rasmussen istediğini aldı. Bundan sonraki politikalarında ise, –asker desteği açısından NATO’nun en verimli ve güvenilir üyesi olması sebebiyle Türkiye’ye her zaman önem vereceği kesin– ABD-İngiltere çizgisinin pek dışına çıkmayacağını düşünüyoruz. Yani Rasmussen’in gelişinin ülkemiz açısından getirdiği bir olumlu sonuç olmayacak. Temennimiz hiç değilse Afganistan’da sözünü ettiği müzakere sürecini başlatarak savaşın bir an önce sona erdirilmesine katkı sağlamasıdır. 03.08.2009 E-Posta: [email protected] |