13 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Küresel Bitlis vizyonu


A+ | A-

Bitlis gündeme gelmişken, bu bahsin yine Bediüzzaman eksenli ilginç bir boyutunu daha hatırlamazsak konu eksik kalır.

O boyuta ışık tutan anekdotlardan biri, Bediüzzaman’ın sıkıyönetim mahkemesinde idam tehdidiyle yargılanıp beraat ettiği 31 Mart olayı sonrasında İstanbul’dan ayrılıp Karadeniz üzerinden şarka dönerken uğradığı Tiflis’teki Şeyh San’an tepesinde bir Rus polisiyle yaptığı tartışma.

Tepeden şehre bakarken yanına gelip “Niye böyle dikkat ediyorsun?” diye soran polise “Medresemin planını yapıyorum” cevabı veren Said Nursî ile polis arasındaki muhavere şöyle gelişir.

Polis: “Nerelisin?”

Said Nursî: “Bitlisliyim.”

Polis: “Bu Tiflis’tir.”

Said Nursî: “Bitlis, Tiflis birbirinin kardeşidir.”

Soru-cevaplar devam ediyor, ama biz bundan sonrası için okurları Tarihçe-i Hayat s. 125’e yönlendirip burada keselim ve konumuzu doğrudan ilgilendiren son cümlede yoğunlaşalım.

Bu sözüyle Bediüzzaman, farklı ülkeler bir yana; yakın şehirler, hattâ komşu kasaba ve köyler arasında bile gidiş gelişlerin çok güç olduğu; zorunlu tehcirler ve cephelere asker sevkiyatıyla yapılan gidişler dışında sınırötesi seyahatlerin çok nadir cereyan ettiği; çoğu insanın, koca bir ömrü doğduğu yerde tamamladığı bir dönem ve ortamda, Bitlis-Tiflis kardeşliğinden bahsediyor...

Böylece, ülkeler arası gidiş gelişlerin sıklaştığı; farklı ülkelerin şehirleri arasında kardeşlik ilişkilerinin kurulduğu günümüzden bir asır önce bu modeli telâffuz ederek, bu hususta da farkını gösteren müthiş bir öngörüde daha bulunuyor.

Bu eşleştirmeyi, o zamanlar Çarlık Rusya’sının hakimiyeti altında bulunan ve nüfusunun çoğunluğu Hıristiyan olan bir şehirle Müslüman Bitlis arasında yapması da, aynı kapsayıcı vizyonun son derece dikkat çekici bir başka tezahürü.

Bediüzzaman’ın polise söylediği ilk cümle ise, Tiflis’i de, hayatı boyunca takipçisi olduğu üniversite ve eğitim projesi ekseninde temâşâ ettiğinin ifadesi. Böylece, Medresetüzzehra adını verdiği projenin merkezi için Bitlis’i düşünürken, bu şehrin kardeşi olarak nitelediği Tiflis’te de şubelerini açma niyetinde olduğu anlaşılıyor.

Uluslararası bir bölge üniversitesi

Demek ki, Said Nursî bu önemli projeyi daha o günlerde dahi uluslararası boyutta tasarlamış.

Aradan yaklaşık yarım yüzyıl geçtikten sonra, 1950’li yıllarda “Reisicumhura ve Başvekile” hitaben yazdığı mektupta bu konuyu şöyle açıyor:

“Vilâyat-ı şarkiyenin (doğu vilâyetlerinin) merkezinde hem Hindistan, hem Arabistan, hem İran, hem Kafkas, hem Türkistan’ın ortasında, Medresetüzzehra mânâsında, Camiül-Ezher üslûbunda bir darülfünun, hem mektep, hem medrese olarak bir üniversite için, tam elli beş senedir Risale-i Nur’un hakaikına (hakikatlerine) çalıştığım gibi ona da çalışmışım.” (Emirdağ, s. 843)

Aynı mektubunda, bu üniversite ile varılmasını öngördüğü hedefleri de şöyle sıralıyor Üstad:

* “İslâm kavimlerini, meselâ Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan’daki milletleri menfî ırkçılık ifsad etmesin. Hakikî, müsbet ve kudsî ve umumî milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile “Mü’minler ancak kardeştir” (mealindeki) Kur’ân’ın bir kanun-u esasîsinin (temel bir kanununun) tam inkişafına mazhar olsun.”

* “Felsefe fünunu (fenleri) ile ulûm-u diniye (dinî ilimler) birbiriyle barışsın.”

* “Avrupa medeniyeti, İslâmiyet hakaikıyla (hakikatleriyle) tam musalâha etsin (barışsın).”

* “Anadolu’daki ehl-i mektep ve ehl-i medrese birbirine yardımcı olarak ittifak etsin.”

Ve Said Nursî “orta şarkta sulh-u umumînin temel taşı ve birinci kalesi” olarak nitelediği bu üniversiteyi, harp gibi önüne geçilemeyen hadiseler ve mâlûm devlet politikaları sebebiyle maddeten tesis edemedi, ama dünyanın her yeri gibi Bitlis’te de, Tiflis’te de şubeleri olan cihanşümûl Risale-i Nur üniversitesiyle manen inşa etti.

13.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.08.2009) - Nurşin’e dönüş

  (11.08.2009) - Bediüzzaman ve Bitlis

  (09.08.2009) - Baba da bahtiyar, oğlu da

  (08.08.2009) - Abes kilitlenme

  (07.08.2009) - Ergenekon ve irtica

  (06.08.2009) - Seçim hesapları

  (05.08.2009) - “Demokratik açılım”

  (04.08.2009) - Açığa çıkınca...

  (02.08.2009) - Dostsuz zaman

  (01.08.2009) - Eğitim niye tıkandı?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.