Rifat OKYAY |
|
Secde etmeliyiz... Ağlamalıyız... |
Evvela temizlik… Maddî manevî temizlik… Ve özellikle maddeye de tesir eden manevî temizlik… Ehl-i iman ve Kur’ân için artılarının yapılması gereken, en önemli yerine getirilmesi gerekli emirdir temizlik… Her yönüyle temizliğin başına, doruk noktasına manevî temizliği koyduktan sonra aklımızın erdiği her türlü maddî temizlik de bizleri bekliyor… Efendimizin (asm) hayatında tatbik ederek gösterdiği maddî temizlik, bizim en büyük kılavuzumuz ve rehberimiz olmalıdır. İslâma gönül verenlerin bir nüktesi, bir ışığı gibi gözükse de temizlik, cihette mü'minlerin aydınlatıcısı, koruyucusu ve başarıya götüren faktörlerin en başta gelenidir… Çocukluktan büyüklüğe, pratik hayatımızdan ömür boyu sürecek âdetlerimize, âdâb-ı muaşeret ve ahlâk kaidelerine tesir noktasından baş köşeyi işgal eden temizlik elbette ki bilmekle değil, yaşamakla gösterilecek bir olaydır. Efendimizin (asm) gül kokulu hayatından onun bizzat yaşayarak gösterdiği örnek ver rehber olduğu temizliğinden her safhasında ders almalıyız... Onu takip eden gökteki yıldızlar misali ashabının, sevgililer topluluğunun temiz anlayışını, hayatlarından bizlere yansıttıkları, ışık terbiye temizlik huzmelerini emmemiz ve yaşantımız sürdüğü müddetçe, bir ömür boyu bunları tatbik etmemiz gerekmektedir… Hani yıldızlarla hasbihal eder gibi, iman ve Kur’ân noktasından İslâma gönül veren bütün mübarek, muazzam şahsiyetlerin hayatları noktasından ve özellikle temizliğe gösterdikleri istisnai itinalar noktasından öğrenmeliyiz, bilmeliyiz ve tatbik etmeliyiz. Çocukluğun ilk dersleri güzel, temiz, doğru olmalı. Temizliği genç olan insanların muhakkak bilmesi yolunda aileler büyük bir seferberlik içinde olabilmeli… Hz. Hatice’den, Hz. Fatıma’dan, Hz. Aişe’den (ra) temizliğin hayatlarına yansımalarını almamız gerektiği gibi, Hz. Ebubekir’den, Hz. Ali’den, Hz. Osman’dan da (ra) hayatlarına yön veren temizlik ders ve kurallarını alabilmeliyiz… Ebu Hanife’den Akşemseddin’e bütün İslâm âlimlerini hijyen ve temizlik noktasından öğrenmeli ve bilmeliyiz. Cemal ve Kemal sahibi Rabbimizin çok nezih bir şekilde kâinatta tecelli eden Kuddüs isminin cilvelerini kâinatın, dünyamızın ve insanın yüzlerinde okuyabilmeli ve anlamaya çalışmalıyız. Bir gayret ve çalışma iklimine girerek, imanın ateşinde yanarak tertemiz Rabbimize gitmeliyiz, secde etmeliyiz, ağlamalıyız ve bütün hayatımızı bu temizlik hazzı ve lezzetiyle süslemeliyiz. El nezafet-ül iman, ancak hayata tatbik edilebilirse ispat edilebilir… 15.08.2009 E-Posta: [email protected] |