03 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Halil USLU

Karadeniz bir başkadır


A+ | A-

Türkiye’nin büyük yatırımcılarından ve iş adamlarından Rahmi Koç, birkaç gün önce ulusal bir gazetenin kendisiyle yaptığı mülâkatta diyor ki: “İmkânlarım sayesinde bütün dünyayı karadan, havadan ve denizden gezdim gördüm. Halkıyla, insanlarıyla ve iklimleriyle tanıştım. Fakat Türkiye kadar güzel bir ülke görmedim...”

Koç’u teyid ve tasdik etmek için Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna en azından gezmek görmek lâzım. Şükürler olsun Cenâb-ı Lemyezel’e, imkânlar ve can dostlarımızın himmetleriyle, Türkiye’de gitmediğim çok nadir bir kaç yer kaldı. Çok dağlar, tepeler, yemyeşil yamaçlar, ormanlar ve ovalar adeta bizi bağrına bastı. O kadar güzel, o kadar asil, cennet vatanımız...

Bazen çağırırlar, dış dünyaya giderim. Oralarda da gönül tellerine vururum, fakat dönesiye kadar aziz vatanımızı özlerim, özlemini çekerim, vatan hasreti beni yakar kavurur, göz yaşı döktürür. Evet şükür secdesi yaptığım zamanlar olmuştur. Şu sıralar bir hafta boyunca Karadeniz’in haşin ve yazda kışın yaşandığı, müthiş bir havaya mâlik, zümrüt gibi yeşilin bütün tonlarının hâkim olduğu, Trabzon’un Uzungöl beldesindeyiz. Havası, suyu, yeşilliği bir bambaşkadır, bu aziz yörenin. İşte güzel Türkiye’nin bambaşka bir sahifesi.

Bu beldenin ve Trabzon’un, Rize’nin, Giresun’un, Samsun’un ve Karadeniz’in diğer kıyı şehirlerinin maddî cihetlerini, tarihî seyrini bir çok makalemde yazdım ve çok yerde anlattım. Fakat bütün bunlara rağmen “Mânevî ciheti ne âlemde?” suâli daima önümüze gelmektedir ve bu suâli sormak, her vatan evlâdının üzerine düşen bir akl-ı selim vecibesidir. İnsanın vücudu dıştan çok harika görülebilir, fakat iç dünyası, ruh âlemi nasıl; hafıza, akıl ve kalb nasıllar, nerelerdeler, teşhisi çok önemlidir.

Karadeniz’in bir ucundan bir ucuna müteaddit defalar gidip gelmişimdir. Hayranlıkla ve büyük bir sevgiyle tepelerde, yamaçlarda minaresi göklere uzanan camileri seyretmişimdir. Seyrine doyum olmayan aziz Karadeniz’in her beldesi bu nev’î muhteşem mânevî turralarla doludur. Türkiye’mizde resmî 79 bin cami ve minarelerinin ustaları, çoğunlukla Karadeniz’in bağrından fışkırmıştır. Türkiye’nin her yerinde, her minarenin böğründe onların nazik, kibar ve asude imzalarını görebilirsiniz.

“Camiler yaptık da ne oldu?” gibi suâllere deriz ki: Türkiye’de 400 kilise var. Buna mukabil ibadete açık 79 bin cami var. İslâm’ın ve aziz vatanımızın mânevî güzelliklerinden biri de kiliseler bomboş, camilerimiz tıklım tıklım.

Türkiye’mizin bu sıcak aylarında ve okulların kapalı bulunduğu bu mevsimde vatan ahalisi ve münevver kişiler, evlâtlarını, talebelerini mânevî sıralar ve rahleler üstünde Kur’ân’ın derslerine ve Nurun hakikatlerine, bir insan, bir vatan sevgisi ve İlâhî bir vazife olarak muhatap etmektedirler. İşte biz de, liseli ve üniversiteli gençlerin mânevî ritim ve avazlarının içinde bulunmakta, o gözlükle Türkiye’ye ve Karadeniz’e bakmakta ve bu mânevî güzelliği ruhumuzda yaşamaktayız. Yaşatanlara ne mutlu. Binler tebrikler..

Kâinatın Serveri, Sevgililer Sevgilisi, Peygamberimiz, Efendimiz (asm), Kâbe’deki Hacerü’l-Esved taşına bakan bir direğe dayanarak “Kostantiniyye feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne iyi kumandan ve onu fetheden asker ne iyi asker”1 buyurmuştur. Bu müjde sözleri etrafındakileri heyecana getirmiş ve Hz. Peygamber Efendimizin (asm) ebedî âleme teşriflerinden tam 821 yıl sonra 29 Mayıs 1453 sabahı fethedilmiştir.

Bu fetihte ve bu hadis-i şerifte derin izler, derin mânâlar dopdoludur. İnanıyorum ki Türkiye’mizin her cihetle istikbale ait güzelliklerini Efendimiz (asm) görmüştür ve üstünde önemle durmuştur. Özetle; Türkiye’yi maddî güzellikler sardığı gibi; mânevî güzelliği de her karış toprağı bir mânevî dershane hâline getirmiştir. Şükürler olsun.

Dipnot:

1- Camiü’s-sağir: 5: 262,80, Hadis no: 7227.

03.07.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.06.2009) - Kâbe’deki vahdetin neresindeyiz?

  (12.06.2009) - Kalbimizi açtığımız diyar

  (05.06.2009) - İnananların birleştiği nokta: Kâbe

  (29.05.2009) - Gözlerimi açtığım diyar

  (22.05.2009) - Kâinat kitabını okuyan zât

  (15.05.2009) - Ahi Evren diyarı

  (08.05.2009) - Özbekistan ve Nurlar

  (01.05.2009) - Denizli'den İzmir'e

  (24.04.2009) - Hollanda’da Kutlu Doğum bereketi

  (17.04.2009) - Rotterdam’da Kültür Haftası

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.