02 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Görüş

Şehirler kardeştir

Geçen günlerde Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin ev sahipliğinde, Urfalı-Konyalı-Bursalı yazarların katılımıyla gerçekleşen programa misafir olarak katıldık.

Konya’ya giderken Anadolu’nun tarihini, kubbelerini, minarelerini, şehirlerini ve sevgi ve de kardeşliğini gördük. Bu bizim hayal ettiğimiz değil, arzuladığımız bir tablo idi.

“İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır” der bir Arap atasözü. Ardından “Diğer bölge insanlarından bize karşı peşin hükümler var mı?” diye sorarsak, cevabımız “var” olacaktır. Ancak birbirimizi tanıdığımız zaman bu peşin hükümlerden, bu saplantılardan kesinlikle kurtulacağımıza inanıyoruz. Zira kişiler arası problemlerin çoğunun kökeninde iletişimsizlik yatıyor. Doğu-Batı kaynaşmasını arttırarak, zihinlerde var olan ön yargıları yıkmak ve yeni gönül köprülerinin kurulması adına, üç kadim şehrin yazarlarının iki günlük bir program için de olsa bir araya gelmesi bu açıdan takdire şayandır. Gerçek diyalog sözde olanı değil, gönülde olanıdır.

Son yıllarda, dünyada değişik diyaloglardan bahsediliyor. Bu anlamda, Mevlânâ Hazretleri bunun tohumunu yüzyıllar önce Konya’da atmıştı. Hoşgörünün en güzel yanını Anadolu’nun büyük ustaları yüzyıllardır bütün dünyaya duyuruyorlar. Mevlânâ’nın; “Gel, yine gel, ne isen öyle gel”, Yunus Emre’nin; “Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlâ’m seni”, ve aynı ruh ile Bediüzzaman Said Nursî de; “Kâinatın mayası muhabbettir” ve “Meşrebimiz hıllettir (samimî dostluk)” sözleri aynı çağrıya parmak basıyor. Konyalı ve Bursalı dostlarımızla muhabbetimiz de bu minval üzerine idi.

Bediüzzaman’ın Konya’da Mevlânâ’yı ziyaret ettikten sonra, gidip Urfa’da vefat etmesini “Hz. Mevlânâ benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nur’u yazardı. Ben Hz. Mevlânâ zamanında gelseydim, Mesnevî’yi yazardım” sözleriyle beraber hayal ediyoruz.

Konya’da akademiysen rehberlerimiz Bekir Şahin Bey, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Hacer Kara Hanımefendi, Naci Bakırcı Bey, Prof. Dr. Bilal Kemikli ve ismini hatırlamadığımız diğer değerli bilim adamları eşliğinde Konya’nın Selçuklular zamanından beri bir kültür şehri olduğunu bizzat müşahede ediyoruz. Kadim bir şehirde geziyorsanız, tarihin belleğinin en ücra köşelerine uzanmanız gerekir. Çünkü, nefesinde medeniyet taşıyan bir şehrin her zerresi insanı büyük bir dünyaya dâvet eder. Konya’nın dikkatimizi çeken bir yanı da diğer büyük şehirlerdeki gibi bir koşuşturmacanın olmaması. Şehrin geniş caddelerinde hayat gayet sakin ve huzurlu. Şehir kendi kültürüyle birleşmiş adeta.

Geçen yıl TYB Şanlıurfa şubesinin öncülüğünde yapılan Balıklıgöl Şiir Akşamları’na mukabil, Konya’daki programın ikinci gün akşamında Hazreti Pir (Mevlânâ) huzurunda söz ustaları bize doyumsuz bir şiir şöleni sundular. Dinleyici idik, ama George Sand'ın “Şiirin duyarlıklarından soylu tatlar alabilen kişi, gerçek bir şairdir, ömür boyunca bir tek dize yazmamış olsa da” sözleri ile teselli bulduk.

Konya’daki programa Tarım Eski Bakanı Sami Güçlü’nün katılması, Karatay Belediyesinin bütün imkânlarını seferber etmesi ve birçok kurumun dayanışma içinde disiplinli bir şekilde çalışması bizi gerçekten sevindirdi. Darısı Urfa’nın başına demeyi de ihmal etmedik. Bütün bu organizasyonu yöneten TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu’na ve Karatay Belediyesine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Değerlerin buluşması şeklinde geçen şehirlerin buluşması Bağdat, Şam, Urfa, Konya, Bursa, Bosna ve Viyana şeklinde devam eder diye arzuluyoruz. Şehirler gerçekten kardeştir. Zira kadim şehirler birbirine benziyor. Önemli olan kardeşleri birbirine tanıtmaktır. Bu yüzden Konya neyse Urfa, Bursa neyse Bosna da odur!

[email protected]

MEHMET AKBAŞ

02.07.2009


‘Bir’e ‘bin’ kazandırır üç aylar

Ayların en ikramlılarıdır üç aylar.

Öyle geceler ve günler barındırır ki bağrında

Bire bin katıyor bizlere ikramları.

Bir Regaib Gecemiz vardı ki;

Bağış ve rahmetin bol olduğu bir gece.

Semaya kalkan eller,

Çeşitli hediyelerle döner.

Mağazaların camlarında şöyle yazar:

“Bir alana bir bedava”

Evet dünyalık bir alana bir bedava.

Üstelik paranız da gidiyor.

Ama Regaib’de iki rekât namaz kılana,

365 günlük sevap verildi ey insan!

Hem de ücretsiz.

Bir Regaib alana bin Regaib bedava..

Oruç tutanların ibadetleri kat kat hediyelerle karşılanıyor.

Salâvat-ı şerifeler “Gül”e meleklerle ulaştırılıyor.

“Gül” gülümseyerek hediyelerin en güzelini veriyor.

Gel sen de al bu gecelerden, bir al bin bedava verilsin.

Bir gece daha var ki;

Yerde kendisini beşere gösterdiği Peygamberimizi (asm),

Rabbimizin, gökler âleminin sakinlerine de gösterdiği bir gece:

Mi’rac!

Namazı hediye etti Rabbimiz bu gecede

Bol namaz kılana binler rekat sevabı bedava.

Mü’min, kılacağı namazın keyfiyeti miktarınca Mi’râc ufuklarında pervaz edebilecek.

Mi’râc’a çıkmak bedava.

Receb ve Şaban, Allah ve Resûlü’nün ay’ıdır.

Şaban’da öyle gece var ki;

Suçtan, cezadan, hastalıktan Beraat Gecesidir.

Allah (cc) bu gece kullarına rahmet nazarıyla bakar.

Af dileyenleri bağışlar,

Merhamet isteyenlere merhamet eder.

Bir af dileyene, bin af bedava.

Bir merhamet dileyene bin merhamet bedava.

Bir şifa isteyene, bin şifa bedava.

Ve bu iki ay’la ‘Ayların Sultanı’na kavuşmak hediye.

İnsanların Kur’ânla tanıştığı ay’dır o.

Oruç ayıdır, bayram ayıdır.

Midelerimizin, bedenlerimizin, zihinlerimizin, ibadetlerimizin bayramıdır.

Ruhlarımızın meleklerle buluşacağı ay bu ay.

Ramazan!

Ramazan’da bir istiğfar edene, binler mağfiret bedava.

Rızık isteyene çeşitli rızıklar bedava.

Bir musîbete uğrayanın âfiyet dilemesine, bin âfiyet bedava.

Bu ayda öyle bir gece var ki;

Hikmetlerin içinde gizli olduğu,

Meleklerin ve Ruh’un yeryüzüne indiği,

Bin aydan daha hayırlı,

Kulların selâmette olduğu,

Kur’ân’ın indirildiği bir gece.

“Kadir” kadirini bilenlerin gecesi..

Üstelik arkasından bayram hediye.

Bir harf okuyana binlerce sevap bedava.

Evet yanlış duymadınız Bir isteyene, Bin bedava..

Üstelik o “bir” de ücretsiz.

Üç aylarımız ve kandil gecelerimiz mübarek olsun...

ARZU KONAN

02.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.