Yasemin GÜLEÇYÜZ |
|
Batı dünyasından hakikat kâşifleri |
Dinimiz bütün dünyada hızla yayılıyor. Bilginin hızla neşrolduğu günümüzde bunun haberlerine artık daha kolay ulaşabiliyoruz. İnternette özel ihtida öyküleri sitelerinde insanlar İslâmı niçin seçtiklerini sanal günlükler hâlinde yayınlamaktalar. TV programları, kitaplar, filmler sayesinde onların hakikati arayışlarını ve İslâmı nasıl kabullendiklerini takip edebilmekteyiz. Peygamberimizin (asm) mânevî şahsiyeti, şefkati bütün insanları kucaklıyor. Yeter ki, hakikati arayan olsun! Bugünkü Satırarası’nı, Peygamberimiz (asm) ile ilgili anekdotlara ayırdık. Batı dünyasının mütefekkirleri, san'atçıları, tarihçilerinden seçtiğimiz isimler, bakın İslâmı ve Peygamberimizi (asm) nasıl anlatıyorlar:
Bir kahve içme rahatlığında… “Muhammed’in (asm), bu harikulâde adamın hayatını inceledim. O İsa aleyhtarı değil, bütün insanlığın kurtarıcısı olarak bilinmelidir. Onun gibi bir adam, bugün dünyanın idaresini eline alsa, eminim ki dünyayı, hasretini çektiğimiz barış ve saadete kavuşturur. “Sırasıyla söyleyelim: 19. yüzyılda Carlyle, Goethe, Gibbon gibi büyük düşünürler, Muhammed’in (asm) dininde hakikî bir kıymet gördüler ve bu sayede Avrupa İslâmiyete karşı daha müsait bir vaziyet almaya başladı. Bugünkü Avrupa bu yolda daha ileri gitti, Muhammed’in (asm) dinine âşık olmaya başlıyor. Gelecek yüzyılda daha da ileri gidecek, Avrupa içine düştüğü zorluklardan kurtulmak için, bu dinin ne kadar kıymetli bir vasıta olduğunu takdir edecektir. Benim iddiamı bu yolda anlamalısınız. Hâlihazırda bile vatandaşlarımdan ve diğer Avrupalılardan birçok kimseler, Muhammed’in (asm) dinini kabul etmişlerdir. Sorunuzdaki ‘İslâmlaşmak’ tabiriyle ne demek istediğimi izah etmiş olduğum kanaatindeyim. “Müşkülün müşkül üstüne, problemin problem üzerine yığıldığı günümüzde, bütün problemleri bir kahve içme rahatlığında çözen Hz. Muhammed’e, beşeriyetin çok ihtiyacı vardır.” Bernard Shaw, 1925 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İrlandalı oyun yazarı, eleştirmen. (1856–1950)
Birinciliği değişmez! Prof. Dr. Michael Hart, tarihin 5 bin yılını araştırmış ve insanlığa en çok hizmet eden kimseler arasından 100 kişi seçerek ve bu yüz kişiyi kendi aralarında da sıraya koyarak, bir değerlendirme tasnifi yapmıştır. Bu zat, aralarında peygamberler, siyasîler, san'atçılar, mucidler, ilim ve din adamlarının da bulunduğu 100 kişi arasından insanlık âlemine en etkin ve en çok hizmet eden kişinin Hz. Muhammed (asm) olduğuna karar verip 1978 yılında yayınladığı kitabında onu 1. sıraya yerleştirmiştir. Eseri dilimize “En Etkin 100” adıyla çevrilmiştir. Kitabıyla bütün dünyada yankılar uyandıran Amerikalı bilim adamı Prof. Michael Hart, kitabın yayınlanmasından on yıl sonra, Kahire’de çağırıldığı bir ödül töreninde, El-Ahram gazetesi muhabirlerince sorulan, “Kitabınızın yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçti neredeyse. ‘100 ünlü Adam’ adlı kitabınızda birinci yeri Hz. Muhammed’e (asm) ayırmıştınız, hâlâ bu görüşünüzde ısrarlı mısınız?” şeklindeki soruya şu cevabı vermişti: “Bu ünlülerin ilk listesi. Bu sayı 200-300’e bile çıkarılsa Hz. Muhammed’in (asm) listenin başındaki yeri sabittir. Ben ünlüleri incelerken bazı sabit kriterler ortaya koydum. Bunlardan biri de, ünlülerin insanlık tarihinde bıraktıkları geniş ve derinlemesine izlerdir. Benim, ünlülerin en ünlüsü olarak Hz. Muhammed’i (asm) tercihim ise, onun hem peygamberliği, hem de dinî ve dünyevî seviyede fevkâlâde başarılı olmasıdır. İnsanlık, ahlâkı, felsefî ve hukukî olarak İslâmdan daha mükemmel bir din görmemiştir. Hz. Muhammed’in (asm) vefatından sonra da İslâm, dünyanın doğusunda ve batısında yayılmaya devam etti. Dünyada hâlâ bir çok insan kalpleriyle ve akıllarıyla İslâma yöneliyor. Hz. Muhammed’in (asm) dâvet ettiği din, 14 yüzyıl önce medeniyetin ve kültür merkezlerinin dışındaki bir bölgede doğmuştu. Ve zor şartlar altında yol aldı. Buna rağmen İslâm, dünyanın her yönüne yol buldu. Ve inanıyorum ki Hz. Muhammed (asm) gibi, her yönüyle mükemmel bir insan, bir daha gelmez.”
Gerçek bir kahraman “Kral ve vezirler gibi azamet ve debdebe perdeleriyle gizlenmiş değildi. Kendi hırkasını kendi yamalar, kendi ayakkabısını kendi tamir ederdi. Harbe gider, ashabı ile istişare eder, emirlerini onlarla beraber verirdi. Nasıl bir insan olduğunu her yönü ile kavminin bilmesi için böyle yaptı. Ona artık, siz ne isterseniz öyle deyiniz. Dünyada taç ve ihtişam sahibi hiçbir imparatora, yamalı bir hırka içindeki bu insan kadar hürmet ve itaat edilmemiştir. Yirmi üç yıllık dünya imtihanı, gerçek bir kahraman için lüzumlu bütün unsurları taşımaktadır.” Thomas Carlyle, meşhur İngiliz mütefekkir
İnsanların eşit olduğu din “Hz. İbrahim’in, Hz. Muhammed’in, Kur’ân’da adı geçen bütün peygamberlerin diyarı olan kadim kutsal beldede bütün renklere ve bütün ırklara mensup insanlar arasında görülen sarsılmaz gerçek kardeşlik ruhunun bir eşine daha rastlamadım. Her renkten insanın bana gösterdiği cana yakınlık karşısında büyülenmiştim, dilim tutulmuştu sanki. Dünyanın her yerinden yüz binlerce hacı vardı. Her renkten insan vardı; mavi gözlü sarışınlardan tutun da Afrikalı karaderililere değin. Ama hepimiz de birlik ve kardeşlik anlayışına bağlı kalarak, aynı ibadetleri yapmakla bütünleşiyorduk. Oysa Amerika’da gördüklerimize bakıp ‘beyazlar’la ‘ötekiler’ arasında hiçbir zaman kardeşlik diye birşeyin var olamayacağına inanırdık. Sarışın, mavi gözlü, beyazlar beyazı olan Müslüman kardeşlerimle aynı tabaklardan yemekteyiz, aynı bardaklardan içmekteyiz, aynı halılarda yatmaktayız…” Malcom X, ABD’de bir suikaste kurban giden, zencilerin Müslüman lideri
İrkiliyorum… “Son Peygamber Hz. Muhammed (asm) cahillik ve kara günler içinde bulunan, Hz. İbrahim’in getirdiği dinin kaybolmaya başladığı ve parçalara ayrıldığı Mekke’de dünyaya geldi. İnsanlığa rahmet ve şefaat için gönderildi. O bütün zamanların en mükemmel insanıdır. Müslüman olduğumdan bu yana, Peygamberimizin (asm), o büyük insanın hayatını araştırıyorum. Onu okudukça, onu anladıkça, etrafımı saran bilgisizliği, cehaleti daha iyi görüyor ve irkiliyorum.” Yusuf İslam (Cat Stevens), İngiliz mühtedi ve şarkıcı 30.08.2009 E-Posta: [email protected] |