29 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

93'te 93 günlük padişah


A+ | A-

Osmanlı padişahları arasında en bahtsız olanların da başında gelen Sultan 5. Murad, 29 Ağustos 1904'te 64 yaşında iken vefat etti.

1876 Haziran'ında henüz 36 yaşında iken 33. padişah olarak tahta geçen Sultan 5. Murad, Tanzimatçı Sultan Abdülmecid'in oğlu ve kendisinden sonra tahta oturan Sultan II. Abdülhamid'in de büyük kardeşidir.

Sultan 5. Murad'ın toplam 36 padişah arasında en bahtsızı olarak yâd edilmesinin öncelikli sebebi, onun saltanat süresinin en kısa olup, o sürenin de dayanılmaz sıkıntılar, hatta sonu cinnete varacak ıztıraplar, azaplar içinde geçmesidir.

Cinnet geçirdiği günler dahil, onun toplam saltanat süresi 93 gündür: 1876 senesinin 30 Mayıs'ında başlamış ve 31 Ağustos'unda sona ermiştir.

O 93 günün tamamı Hicrî takvime göre 1293 senesine dahil olduğu için de, bu bahtsız sultan için şu mânidar ifade kullanılmış:

Doksan üçte doksan üç gün padişah–ı dehr olup

Göçtü uzletgâhına Sultan Murad–ı nâ–murad

1876 senesi, Osmanlı tarihi itibariyle en hareketli, en hararetli, en kanlı, en kritik ve en dehşetli geçen bir dönemi ihtiva ediyor. Birçok yönüyle de, içinde bazı "ilkler"i barındırıyor.

Bu tarihi "en dehşetli asır" olan âhirzamanın başlangıcı şeklinde niteleyen Bediüzzaman Said Nursî'nin kendisi aynı tarihlerde dünyaya teşrif ediyor. Zira, o da yeni başlayan "Helâket ve felâket asrının adamı"dır.

"Saff–ı evvel"den Ahmed Feyzi Kul'un araştırmaya dayalı tesbitlerine göre, Hazret–i Bediüzzaman Hicrî 15 Şaban (Berat) 1923'te dünyaya gelmiş. (Bkz: Maidetü'l–Kur'ân isimli eseri.)

Said Nursî, bir eserinde ayrıca "Âhirzaman, uzun bir fasıldır; biz bir faslındayız" diyor. Kezâ, İbrahim Sûresinin sonunda zikredilen "Azizi'l–Hamid" tâbirlerinin de, Sultan Abdülaziz ile Sultan Abdülhamid devirlerine ve onların zamanında yaşanan dehşetli hadiselere işaret ettiğini beyan ediyor. (Birinci Şuâ, 29. Âyet'in tahlili.)

İşte o dehşetli hadiselerin en mühimleri 1876'da başlıyor. Bunların bir kaç tanesine maddeler halinde şöyle kısaca bir bakalım:

1) Aynı senenin 30 Mayıs'ında on beş yıllık padişah Sultan Abdülaziz, gayet vahşi ve gaddarâne bir surette tahttan indirilerek, türlü hakaret ve işkencelere mâruz bırakıldı. 4–5 gün sonra da dehşet uyandıran bir yöntemle katledildi. Üstelik, ölümüne intihar süsü verilerek...

2) Darbeyi yapan, Serasker Hüseyin Avni Paşaydı. Dolayısıyla, yapılan şey bir askerî darbeydi. Bu da, ahirzamanın bir cihetle (askerî) darbeler devri olduğunu gösteriyor. Osmanlı'da o tarihte başlayan kanlı darbe sıtması, değişik tarihlerde hep nüksedegeldi. Her darbe, ülkeyi yıllar yılı geri götürecek derecede ağır tahribatlara yol açtı.

3) Yine 1876 senesinin aynı 30 Mayıs gününde tahta getirtilen 5. Murad, şiddetli baskı ve korku altında tutularak, aklî ve ruhî dengesinin bozulmasına sebebiyet verildi. Eli kanlı darbeciler, adeta ona gözdağı vererek "Bak, bizim dediklerimizin dışına çıkma; yoksa senin âkıbetin de amcanınkine benzer" demeye getirdiler.

4) Üç ay üç gün (93 gün) sonra, sağlığı iyice bozulan ve aklî dengesini kaybeden Beşinci Murad, doktorların raporlarıyla tahttan indirilerek, Çırağan Sarayındaki bir odaya hapsedildi. Odanın dışına çıkmasına dahi izin verilmeyen bahtsız sultan, vefat tarihi olan 29 Ağustos 1904'e kadar, yani yaklaşık 28 yıl müddetle burada hapis hayatı yaşamaya mahkûm edildi. (Sarıklı İhtilâlci Ali Suavi, bir ara Çırağan Sarayına baskın düzenleyerek Sultan Murad'ı kurtarmaya ve onu tekrar tahta oturtmaya teşebbüs ettiyse de (20 Mayıs 1878) bunda muvaffak olamaz. Hatta, bu teşebbüsü hayatıyla öder; üstelik, 20–30 kadar kişinin de ölümüne sebebiyet verir.)

5) 33 yıl müddetle hükümet süren Sultan II. Abdülhamid'in tahta geçmesi, Sultan V. Murad'ın halinden (31 Ağustos 1876) sonradır. Yaşanan dehşet olayların tesiriyle, büyük kardeşinin "cinnet" geçirmesine mukabil, Abdülhamid de hayatının sonuna kadar devam eden "vehim" hastalığına yakalandı. Onun Dolmabahçeden Yıldız Sarayına taşınması ve 33 yıl müddetle saraydan dışarıya hemen hiç çıkmamasının temel sebebi, işte bu vehim hastalığıdır.

6) Osmanlı tarihindeki Birinci Meşrûtiyet yine 1876 senesinde ilân edildi. Ayrıca, ilk anayasa (Kànun–i Esâsî) ile ilk parlamentonun (Meclis–i Mebûsân) teşkili de aynı sene içinde mümkün olabildi.

7) 1876'dan sonra, bu kez kaynağı hariçte olan zincirleme helâket ve felâketler yaşandı. 1877'de Osmanlı–Rus Savaşı (Rumî "93 Harbi") başladı. Dokuz ay devam eden bu savaşta, Osmanlı tarihinin en büyük can, mal ve toprak kaybı yaşandı. Balkanlar'dan sonra Kafkaslar da kaybedildi. Yüz binlerce Müslüman perişaniyet içinde Anadolu'ya göç (mühaceret) etti. Rus kuvvetleri Yeşilköy'e kadar gelip harem–i ismetimize dayandı. Orada, büyük siyasî ve iktisadî zararları netice veren bir antlaşma (Ayastefanos Muahedesi) imzalandı.

Ayrıca, bu kayıplar gerekçe gösterilerek, meşrûtiyet askıya alındı, meclis feshedildi, anayasa da yürürlükten kaldırılmış oldu. Osmanlı, böylelikle 30 yıl müddetle hürriyet ve demokrasi nimetinden mahrûm bırakılmış oldu.

İşte size, 1876'da başlayan felâketler zincirinin bazı halkaları.

29.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.08.2009) - Savaş meydanında başlayan kardeşlik

  (26.08.2009) - Niyet ve yöntem

  (25.08.2009) - Değişim sancıları

  (24.08.2009) - Misafirim kaplumbağa

  (22.08.2009) - Nurs ve Nursî gerçeği

  (21.08.2009) - Yeni Çağ'da eski kafa

  (07.08.2009) - Gündüz okur, gece yazar olmak

  (06.08.2009) - Ortadan bir yazı

  (31.07.2009) - O ünvan şahsa verilmez

  (30.07.2009) - Müphemiyetin hikmetleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.