02 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yasemin GÜLEÇYÜZ

KIRK YILLIK DOST OLMAK...


A+ | A-

ŞAZİMENT Delikanlı ve Nahide Çelikbağ eğitim ordusunun iki neferi.

İkisi de emekli öğretmen olmasına rağmen yine gençlerle meşgul olarak eğitim faaliyetlerindeler ve yeni nesillere model teşkil edecek samimî bir dostluğun örneğini sergilemekteler. Adana’da yaşıyorlar. Öğretmen oldukları süre içinde va-zifelerini hep Doğu vilayetlerinde yapmışlar.

Kendileriyle İstanbul’a geldiklerinde Risâle-i Nur’ları nasıl tanıdıkları, Yeni Asya ile nasıl tanıştıkları konusunda kısa da olsa hoş bir görüşme yaptık. Hani bazı insanlarla tanıştığınızda konuştuğunuzda içinizden “İyi ki tanımışım!” dersiniz ya öyle. Onları tanıdığım için şanslıyım. Okuduğunuzda umarım siz de benim gibi düşünürsünüz. Şimdi onlardan sonrası için sözünü aldığımız daha uzun bir görüşmenin girizgâhı mahiyetindeki bu sohbeti aktaralım.

ŞAZİMENT DELİKANLI:Gazeteyi Risâle-i

N

urlarla birlikte

tanıdım

Risâle-i Nur’ları nasıl tanıdınız?

“İlk görev yerim Diyarbakır Silvan Yatılı Bölge Okuluydu. O okulda öğretmenlik yaparken meşhur 12 Mart döneminde 1970’li yıllarda Risâle-i Nur’u tanıdım. Risâle-i Nurlar iman hakikatlerini akla mantığa o kadar uygun bir şekilde anlatıyor, ispat ediyordu ki, bir anda sevdirdi kendini. Tanıdığım ilk günden bugüne yeni tanıyormuşum gibi okuyor, el çantamdan bile hiç eksik etmiyorum.

Erkek kardeşim Süleyman Delikanlı liseyi Silvan’da okumaktaydı. Önce o tanıştı Nurlarla, sonra ailecek bizim tanımamıza vesile oldu. Okulundaki Fen Bilgisi öğretmeni anlatmış ona Risâle-i Nurları. Öğretmeniyle ve hanımıyla ailecek de görüştük. Annem, ablam ve ben böylece tanıştık Risâlelerle.

Mehmet Gebran o yıllarda Silvan Lisesi Fen Bilgisi öğretmeniydi. Yeni Asya gazetesiyle de o tanıştırdı bizi. Mehmet Kahraman, Salih Çelik… Bu ağabeylerimiz ve kardeşlerimizin unutulmaz hizmetleri var…

O dönemde hanımlar ola-rak neler ya-pıyordu-nuz?

Risâle-i Nur sohbetlerimiz bugün olduğu gibi o yıllarda da hayatımızın merkezindeydi. Hanımlar olarak kendi aramızda okurduk risâleleri. Sık sık da şöför Salih Ağabeyimizin arabasıyla Diyarbakır ve Urfa’ya gider oradaki hanımların derslerine iştirak ederdik. Urfalı Melahat Ablanın yaptığı Risâle-i Nur dersleri hâlâ gözümün önündedir.

O yıllarda dindar bir öğretmen hanım olarak vazife yapmak nasıldı?

Silvan’da öğretmen arkadaşlarımla ve öğrencilerimle çok güzel dostluklar kurdum. Onlara da Risâle- i Nur’ları tanıttım. Aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ görüşürüz. Hele mezun ettiğim öğrencilerimle! Onlar beni ararlar, ben onları ararım…

Tanıdığım ilk günden emekliliğime kadar Rabbim hıfzetti adeta. Hiçbir problem yaşamadım. Hatta şöyle söyleyeyim. Adana’da 80’li yıllarda çalıştığım okulun müdürü inançsız birisi olduğu halde benim başörtüsü takmama karışmadı. O dönemin çetin şartlarında üstündeki idarecilerden korkmadı, bana baskı yapmadı. Çok rahat bir meslek hayatım oldu.

Yeni Asya gazetesiyle de 40 yıllık dostluğunuz var?

Gazetemi Risâle-i Nurlarla birlikte tanıdım. 1970’li yıllardan beri takip ediyorum. Gazetemi çok seviyorum. Fazla sayfası olmasa da, her bir haberini dikkatle okurum. Taziye, evlilik, doğum haberleri de dahil olmak üzere…

NAHİDE ÇELİKBAĞ: Risâle-i Nur ve gazetem

hayatımın her

safhasında vardır

Siz nasıl tanıştınız Risâle-i Nur’larla? Yeni Asya gazetesi ile?

Ben Risâleleri, Yeni Asya gazetesiyle birlikte tanıdım. 1968’de Diyarbakır’da amcam Hüseyin Üstündağ’ın yanına okumak için gelmiştim. (Bu arada Nahide Çelikbağ’ın gazetemiz yazarlarından Hülya Yakut Üstündağ’ın amca kızı olduğunu da öğrenmiş olu-yoruz) Amcam Şerif Çalkan isimli arkadaşıyla tanıştığında değişmeye başladı. Kitap okurlar, uzun sohbetler ederler, çay içip, meyve yerler… Biz de kapının dibinde onların yaptığı dersleri, sohbetleri dinleriz…

Amcam eve gazete getirir. Önce o uzun uzun okur, sonra yengeme gelir sıra. O da uzun uzun okur. Biz küçükler sıranın bize gelmesini sabırla bekleriz… Gazeteyi önce kim kapacak diye yarışırız… Ben okumayı Yeni Asya ile çözdüm.

Gazeteyi okuyabilmek için evde sıraya girmenin acısını bildiğim için yıllar sonra çocuklarım olduğunda eve beş gazete alırdık. Kendim, rahmetli eşim, çocuklar için… Herkes rahat rahat okurdu gazetesini. Dergileri de öyle. Herkesin Can Kardeş dergisi kendine özel. Şimdi çocuklar büyüdü, evlendiler ama Can Kardeş dergisini hâlâ alırım. Diğer dergilerimi aksatmam. Bakın bir süreliğine İstanbul’a geldim ama aboneliğimi iptal ettirmedim. Adana’da adresi yönlendirdim. Gazetem, dergilerim hâlâ bir dostuma gider. Aylık bütçemde gazetemin ve dergilerimin yeri bellidir, değişmez…

Okul hayatınızda Risâle-i Nur’ların etkisini hissettiniz mi?

1970’de Mardin Kızıltepe Kız Öğretmen Okulunu kazandım. 15 günde bir çarşı iznimiz olurdu. Her yerde gazeteyi sorardım. Annemi, babamı nasıl özlüyorsam, gazetemi de özlerdim. Bir izin günümde nihayet bir kitapçıda gazeteyi buldum. O günkü sevincimi anlatamam. Kitapçı 15 günlük gazetemi biriktirir, izin günümde gider alırdım. 15 gün içinde hepsini satır satır okurdum. Harçlığım azdı, ama gazete ve kitaplarıma her zaman ayıracak birkaç kuruşum olurdu.

Risâle-i Nur ve gazeteyle tanışmam Rabbimin benim için hususî bir rahmeti. Okul günlerinde yalnızlığımı nasıl Risâlelerim, gazetemle paylaştımsa şimdi de öyle. Eşim vefat etti, kızlarım evlendi, yalnız kaldım. Ama Risâle-i Nur’larla, gazetemle beraberliğim devam ediyor.

Öğretmen Okulunda talebe iken inançsız arkadaşlarım Allah’ı inkâr maksadıyla din dersi öğretmenini çok sıkıştırırlar, adeta taciz ederlerdi. Öyle yetersiz kalırdı ki öğretmen. Ben insanı inkâra götüren o soruların cevaplarını hep Risâle-i Nur’larda buldum. Anlatmaya çalıştım… Şimdi düşünüyorum da o Allah’ı inkâr fırtınasının estiği okul yıllarımda takdir-i İlâhî ile Risâle-i Nurlar ve gazetem beni korumuş.

Sonrasında mezun oldunuz. Meslek hayatınızda Risâle-i Nur nasıl etkisini gösterdi?

Mezun olduktan sonra evlendim. Eşim Hüseyin Çelikbağ ilkokul arkadaşımdı. “Ben Risâle-i Nur okurum. Gazetemi aksatmam. Senin de bunları öğrenmeni isterim” dedim. Gitti öğrendi, benden çok bağlandı. Tayin olduğumuz her yere gazeteyi mutlaka getirtir, sevdiklerimizle paylaşırdık. Akşam gazete bayiine gider, kalan gazeteleri alırdı. Risâle-i Nur Külliyatını getirtir, dağıtırdı… O günlerden kalan abone listeleri hâlâ eşimin defterleri arasından çıkar.

Öğretmenliğimde Risâle-i Nurlar’daki hikâyelerle hakikati anlatma tekniğini çok kullandım. Hatta “dinlediğimizi ne kadar anlayabiliyoruz?” başlığı altında bu hikâyeleri onlara okur, tamamlamalarını isterdim. Çok hoşlarına giderdi.

Yeni Asya ile kırk yıllık dostluğunuz mu var?

Gazetem hayatımın her safhasında benim için çok önemli oldu. Şu anda dağıtım noktasındaki problemlerin halen var olduğunu görüyorum. Aşılacak İnşallah. Gazetem benim için Risâle-i Nurların basın dünyasına ve farklı sosyal çevrelere tanıtılması için açılan bir kapı hükmündedir. Eksikleri olsa da bu, dış dünyalara açılan bir kapı olduğu gerçeğini değiştirmez.

O yüzden ekmek paramı kısarım, ama gazeteye ayırdığım paraya hiç dokunmam. Talebeyken olduğu gibi…

02.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.08.2009) - Batı dünyasından hakikat kâşifleri

  (23.08.2009) - Edep dersi almalıyız!

  (16.08.2009) - Oruçla yenilenelim, sıhhat bulalım!

  (09.08.2009) - Mehmet Güvenç’in ardından…

  (02.08.2009) - KIRK YILLIK DOST OLMAK...

  (26.07.2009) - Kozmik detoks mu dediniz?

  (19.07.2009) - Soğuk, yüzeysel ve duygusuz…

  (12.07.2009) - Rabbim dilimdeki düğümü çöz!

  (05.07.2009) - Reklâmları takip ederken…

  (28.06.2009) - Kadınlar tesettürü yeniden keşfederken!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.